Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ilk döneminde yüzde 40 hata payı ile sonuç verdiği belirtilen PCR test kitlerinin, varyant virüslerin etkisiyle neredeyse yüzde 60-70 oranında 'yalancı negatif' sonuç verdiği öne sürüldü.
Kovid-19 semptomları görülen birçok kişide, birden çok PCR testi yapılmasına karşın sonuçların negatif çıktığı belirtilirken, bu sorun nedeniyle virüsün daha hızlı yayıldığı düşünülüyor.
Milliyet gazetesinden Mert İnan'ın haberine göre Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İsmail Balık, son zamanlarda testlerde yalancı negatiflik oranlarının arttığını gözlemlediklerini söyledi.
PCR testlerinin virüsün değişime uğraması en zor kısımlarına yönelik olarak hazırlandığını anlatan Balık; "Eğer bir ülke veya bölgede virüs yayılımı katlanarak artıyorsa mutasyon açısından önemli bir risk oluşmuş demektir. Virüs ne kadar kişiye atlama yaparsa, mutasyona uğrama yüzdesi de artmış olur. Ülke genelinde yaygın mutant analizi yapılırsa, Türkiye’ye özgü bir mutasyonla olup olmadığı da anlaşılır. İngiltere varyantı çıktıktan sonra dünyadaki vakaların yüzde 70’ine bulaştı. Varyant virüs, kısa süre içinde Vuhan'dan çıkan ilk suş dediğimiz virüs türünü silmiş olacak. Türkiye, varyant virüsün yayılmasının olumsuz etkisini yaşıyor. Aşı çalışmaları kadar mutasyonlu virüsleri de yakalayacak test kitlerinin geliştirilmesi çok önemli" diye konuştu.
Belirtilerinden Kovid-19 olduğu anlaşılan birçok kişinin testlerinin negatif gelmeye başladığına dikkat çeken özel bir hastanede Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji uzmanı Doç. Dr. Duran Tok, "Birinci, ikinci hatta üçüncü testi negatif olup dört dörtlük Kovid-19 bulgusu olan hastaların sayısı oldukça arttı. Bazen akciğer tomografisinde bile yakalayamadığımız hastalar oluyor. PCR testleri, varyantlardan sonra Kovid-19 semptomu görülen kişilerin birçoğunda negatif sonuç veriyor. Türkiye’de virüsün genomik analizi detaylıca yapılmalı. Gen dizilimini anlarsak buna göre yeni test kitleri oluşturabiliriz" dedi.
'Yapılması gereken Türkiye’ye özgü varyant olup olmadığını tespit etmektir'
Varyant virüslerin gen dizilimlerinin Vuhan çıkışlı virüsten farklı olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Tok, şunları dedi:
- "Mutasyona uğramış virüsü de tespit edecek tanı kriterleri için acil çalışmalar başlatılmalı. Sadece İngiltere, Brezilya, Güney Afrika varyantlarına odaklanmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Şu aşamada yapılması gereken Türkiye’ye özgü varyant olup olmadığını tespit etmektir. Bunu anlamanın tek yolu geniş bir genom dizilim araştırmasıdır. PCR’da çok fazla hasta kaçırmamız, Türkiye’ye özgü varyant mı var? sorusunu akıllara getiriyor. Bu durum ölüm tablosuna da yansıyor olabilir."
İstanbul’da özel bir hastanede Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Gökçe Demir de, varyant virüslerin gen diziliminin farklı olduğunu, PCR testlerinde yalancı negatiflik sonuçlarının arttığını belirterek, "Vuhan suşu dediğimiz virüsün tespitinde bile yüzde 40 oranında yalancı negatiflik olurken, varyantlarla bu oran yüzde 70’lere çıkmış durumda. Tespit edilen vakaların en az yüzde 50’sinde varyant türler olduğu anlaşılıyor. Bu rakam İstanbul için çok daha yüksek" bilgisini paylaştı.