ABD merkezli haber sitesi Bloomberg, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Massachusetts Institute of Technology'de (MIT) yüksek lisans yapmış damadı Selçuk Bayraktar'ın sahibi olduğu Baykar tarafından üretilen ve Türkiye'den binlerce kilometre uzaktaki Libya ve Azerbaycan'da kendilerini kanıtlayan silahlı insansız hava araçlarını (SİHA) mercek altına aldı.
'Bayraktar TB2'lerin geçen yıl Ankara'nın müttefiki Trablus yönetimi ve Bakü yönetimi lehine çatışmaların gidişatını değiştirirken yıkıcı etki yarattığını' dile getiren Bloomberg, "Bayraktar, Erdoğan’ın Türkiye’nin askeri güç yansıtmasını kendi kendine daha yeterli hale getirme hırsını paylaşıyor. İkisinin yerli malı sistemi öne itmeleri, Ankara'yı huzursuz yeni ittifaklar ve geleneksel NATO ortaklarıyla sancılı bağlar içine sendeletiyor" dedi.
President Erdogan's son-in-law Selcuk Bayraktar is an MIT alumnus — and now Turkey's top armed drone maker https://t.co/Q2PURsixer
— Bloomberg Politics (@bpolitics) April 5, 2021
'İki düşman arasındaki ateş hattında kalabilir'
Rusya ve Pakistan'a savunma sanayiinde işbirliği ve ortak üretimi için teklif götürülmesi gibi hamlelerin 'NATO içindeki geleneksel müttefikleri yabancılaştırma riski taşıdığına' dikkat çeken haberde "Niyet kadar riskler de aşikar. Türkiye’nin müdahaleci dış politikası ve her ne pahasına olursa olsun seçkin askeri teknoloji ele geçirme çabası, Ankara’yı iki düşman kuvvetin cepheleri arasındaki tanımsız bölgede karşılıklı saldırı ortasında bırakabilir" değerlendirmesi yapıldı.
'Yaptırımlar yüzünden tedarik sorunu'
Teknoloji transferi umuduyla Rusya'dan S-400 füze savunma sistemleri aldığı için ABD yaptırımlarıyla karşılaşan ve F-35 programından çıkarılan Türkiye'ye Britanyalı ve Kanadalı şirketlerin İHA parçaları tedarikini durdurduğunu, Türk mühendislerin Altay tankı ve beşinci nesil jet muharip uçak projesi TF-X'e yerli motor geliştirmek için çırpındığını sıralayan Bloomberg, hemen başarılı olacağı şüpheli deneysel ve pahalı TF-X girişiminin Britanyalı Rolls-Royce'la motor anlaşmasına varmanın ertelenmesiyle sekteye uğradığını kaydetti.
'Söylemek yapmaktan daha kolay'
Haberde görüşü alınan düşünce kuruluşu Carnegie Europe'ın uzmanı Raluca Csernatoni, müttefiklerin bu geri adımlarına atıfla "Türkiye, öldürücü SİHA teknolojisinde hızla pazar lideri ve yükselen bir güç haline geliyor. Bu, kendi kendine yeten bir savunma sanayisi geliştirme ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı Türkiye’nin yabancı silah sistemlerine bağımlılığını azaltma hırsına dair daha geniş ve süregelen çabanın bir parçası. Ancak bunu söylemek yapmaktan daha kolaydır" dedi.
Baykar'ın ürettiği SİHA'ların geçen yıl Suriye'de Rusya destekli hükümetin büyük bir ilerlemesini de durduğunu ifade eden haberde "Bu milliyetçi siyasetçilerde ve cumhurbaşkanının yanında saf tutan seçmenlerde gurur kabartan türden bir operasyondu" denilerek şöyle devam edildi:
'Rusya ve Pakistan'la pazarlıklar başarısız oldu'
"Türk liderler geleneksel müttefiklerin artık ülkenin arkasını kollamadığında giderek daha çok ısrar ediyor. Bu kanaatten hareketle ABD'nin dönem dönem Türk piyasalarını alt üst eden ve 2018'deki döviz kuru krizine katkıda bulunan yaptırım tehditlerine rağmen Rusya ve Pakistan gibi ülkelerle savunma işbirliği girişiminde bulunuyorlar."
"Türkiye Moskova'dan Su-35 muharip uçak platformları satmasını talep etti ki, yerli mühendisler Türk yapımı havacılık elektronik sistemleri kurabilsin ve Pakistan ile birlikte savaş uçakları ve füze üretme arayışına girdi ki, bu da Ankara'nın Çin'den gelen değerli savaş teknolojisine erişimini de sağlayabilir. Görüşmelerden haberdar kişiler göre her iki ülkeyle de pazarlıklar başarıya ulaşmadı."
"Siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle Almanya'dan alma planlarının suya düşmesinin ardından Türkiye'nin Altay tankları için motor tedarik etmek için Güney Kore devreye girdi. Ama siyasi anlaşmazlıkların bir kenara konulduğu anlaşmalar da var: Ortadoğu'daki rakip Suudi Arabistan'ın Türkiye'den daha ucuz olduğu için SİHA aldığına dair haberler var."
'ABD ve AB ile çeşit çeşit sorunlar'
"Ankara, Batı ile olan bağlarını korumak istediğini söylüyor, ama anlaşmazlıklar artıyor. ABD'en 100 civarında F-35’in planlanan alımı için ödenen yaklaşık 1.4 milyar doları geri almak için atılabilecek hukuki adımları araştıran Ankara, Avrupa yapımı hava savunma sistemlerinin ortak üretilmesine talip olmasına rağmen, Avrupa Birliği üyeleriyle kavgaya tutuşuyor."
'Helikopter ve SİHA taşıyacak uçak gemisiyle tuz biber'
"Bir uçak gemisine dönüştürülmekte olan amfibik hücum gemisi TCG Anadolu, Türkiye’nin Yunanistan ve (Güney) Kıbrıs ile kara suları anlaşmazlıkları nedeniyle had safhada gerginlik yaşanan Ege ve Akdeniz’deki filosuna eklendi. Sözkonusu gemi, helikopterlerle ve en fazla 50 kadar son nesil -Türk yapımı motorla çalışan ilk model olması beklenen- Bayraktar TB3 SİHA'larıyla donatılacak."
'Savunma harcamaları arttı, ithalat azaldı'
Bloomberg, "Erdoğan savunma alımlarında generallerin etkisini azaltarak satın alma kurumunun kontrolünü doğrudan ele geçirdi ve bu kurumu hükümete yakın şirketlerle işbirliğine soktu. Bu değişiklik, istihdam yarattı ve geçen yıl zırhlı araçlar ve gemilerin başını çektiği askeri ihracatı 2 milyar doları geçen şekilde artırdı" bilgisini paylaşarak "Türkiye İHA piyasasında, ABD, Çin ve İsrail’e kıyasla küçük bir oyuncu olmaya devam ediyor" diye ekledi.
Haberde "Son 20 yıldır sadece Birleşik Arap Emirlikleri, küresel silah harcamalarını araştıran SIPRI’nin derlediği silah tedarikçileri tablosunda daha üst sıralara çıktı. Türkiye’nin savunma ekipmanları için yaptığı toplam harcama keskin bir şekilde arttı, ama ithalat, 2016-20 arasında bir önceki 5 yıllık döneme göre yüzde 59 düştü. Askıya alınan F-35 sevkiyatı da buna dahil" denildi.
ABD'nin sıkı müttefiki Ukrayna'nın Türkiye'den Bayraktar TB2 alıp Karadeniz'deki askeri tatbikat kapsamında test ettiğine ise değinilmedi.