Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, nafaka ile ilgili detaylı bir araştırma sonucunda rapor hazırladı. ‘Mahkeme Kararları Işığında Nafaka Araştırması’ adıyla hazırlanan rapor düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşıldı. Hazırladıkları rapor ile ilgili konuşan Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Av. Gazal Bayram Koluman, nafakada ‘erkeklerin mağdur’ olduğu iddialarına dikkat çekerek “İleri sürülen mağduriyetlere ilişkin hiçbir bilimsel kriter, araştırma veya veri sunulmazken; bu tür veri ve araştırmaların mevcut olmadığı da yetkililer tarafından kabul edilmiştir” dedi.
‘Yoksulluk nafakası tartışmalarının somut verileri’
Nafaka konusunda araştırma yapma amaçlarını anlatan Koluman Av. Gazal Bayram Koluman “Kamuoyuna yansıyan yoksulluk nafakası tartışmalarının somut verilerini paylaşarak, kadınların evlilik sürecinde hem ev içi emek ve bakım emeği ile sömürüldükleri hem de şiddete maruz kaldıkları gerçekliği karşısında; tekil ve sansasyonel örneklerle yürütülen yoksulluk nafakası tartışmalarının konuyu özünden uzaklaştırdığını göstermek, kadınların boşanma ve nafaka davalarındaki süreçlerinde yaşadıkları zorluklar hakkında bilgi edinmek, gerçek nafaka miktarları konusundaki rakamsal verilere ulaşmak ve bu bilgi ışığında tartışmaların kamuoyunda sağlıklı yürütülmesine katkı sağlayarak kadınların kazanımlarına yönelik saldırıların temelsiz olduğunu vurgulamaktadır” dedi.
‘Mahkeme kararlarında belirlenen miktarlar, yoksulluk ve açlık sınırının altında’
Kamuoyuna yansıyan yoksulluk nafakası ile ilgili tartışmaların istisnai örneklere dayandırıldığını ifade eden Koluman “Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan kadın yoksulluğu verilerinden azade tekil ve istisnai örneklere dayandırılagelmiştir. Dahası mahkeme kararlarında lehine nafaka hükmedilen kişi açısından belirlenen miktarların kanunda düzenlendiği gibi ‘geçim sağlamaya’ yetecek oranda olmadığı, yoksulluk ve açlık sınırının altında olduğu görülmektedir. Kadınlar lehine hükmedilen ancak tahsil edilemeyen nafakalar, erkek odaklı bakış açısı nedeniyle tartışılmamaktadır. Raporumuz verileri dikkate alındığında kadın ve erkekler arasındaki derin eşitsizlik nedeniyle nafaka hakkının korunması gerekmektedir. Dahası nafaka oranlarının ‘asgari yaşam gereksinimlerini’ karşılamaya yetecek orana yükseltilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
‘2017-2018 yılları arasında 2 bin 97 boşanma davası görüldü’
Hazırlanan raporu paylaşan Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Aslı Pasinli ile Yürütme Kurulu Üyesi Av. Hatice Demir, yaptıkları incelemeler sonucu ulaştıkları verileri paylaştı. Raporda, 2017-2018 yılları arasında Diyarbakır Adliyesinde 2 bin 97 boşanma davasının görüldüğü bilgisinin paylaşıldığı raporda davaların bin 380 tanesinde kadınların davacı taraf, 626’sında ise erkeklerin davacı taraf olduğu belirtildi. Bu verilere göre kadınların erkeklere göre iki kat daha davacı taraf olarak boşanma talebinde bulunduğuna dikkat çekilen raporda “Boşanma sebeplerinin büyük çoğunluğu ise evlilik birliğinin temelden sarsılması ve şiddetli geçimsizliktir” denildi.
‘Nafaka miktarları, açlık sınırının çok altında’
Raporda, toplam 2 bin 39 davanın 542’sinde taraflardan birinin nafaka talep ettiği, 843 davada ise nafaka istenmediği ve 654 davada talep olup olmadığı tespit edilmediği kaydedildi. Nafaka talep edilen 542 davanın 241’inin yoksulluk ile ilgili olduğu diğerlerinin tedbir ve iştirak nafakaları olduğu ifade edilen raporda şu bilgiler yer aldı:
“Kadınlar için karar verilen 327 nafaka kararının sadece 3 tanesi 3 bin lira ve üzerindeyken 277’si aylık bin lira ve altı olarak belirlenmiştir. İstatistikler, her boşanma davasında nafaka bağlandığını ve nafakaların kamuoyunda sansasyon yaratan birkaç davadaki gibi yüksek miktarlarda olduğu iddiasını çürütmektedir. Verileri paylaşılan davaların görüldüğü 2017-2018 yılları arasında asgari ücret 701 liradan 1603 liraya, açlık sınırı 958 liradan 1893 liraya, yoksulluk sınırı 3000 liradan 6000 liraya yükselmiştir. Belirlenen nafaka miktarları bu yıllar arasındaki yoksulluk sınırının ve hatta açlık sınırının çok altındadır.”
‘Nafaka hakkı kazanan pek çok kişi, mahkeme kararına rağmen düzenli ödeme alamıyor’
Davaların yüzde 99’unda yoksulluk sınırının altında, yüzde 84’ünde açlık sınırının altında ücretler belirlendiği belirtilen rapor şu veriler paylaşıldı:
“Baromuzun elindeki kayıtlar, yoksulluk nafakasının zenginleşme sağlamadığını kanıtlar niteliktedir. Velayet için açılan 1020 davanın 758’inde çocukların velayeti tamamıyla anneye verilirken, sadece 174 davada bütün çocukların velayeti babaya verilmiştir. Çocukların bakımı, velayet kararlarına göre yine annenin üzerinde kalmıştır. Çocuklar için bağlanan 368 nafakanın ise sadece 1 tanesi 3000 lira üzerinde (aylık 4000 lira) belirlenmiştir. Dava sonucu kesinleştirilen nafakaların ödenmesinde yaşanan sorunlara ayrıca dikkat çekmek gerekmektedir. Nafaka hakkı kazanan pek çok kişi, mahkeme kararına rağmen düzenli ödeme alamayarak mağdur edilmektedir. Nafakada düzenleme yapılacaksa öncelikle bu konudaki mağduriyet giderilmelidir. Ayrıca nafaka talebinde bulunulan 56 davada mahkeme ret kararı vermiştir. Dava istatistiklerinden çıkan sonuç, nafakanın sınırlandırılmasını talep eden kesimlerin; maddi gücü yerinde olmasa da nafaka vermek zorunda bırakıldıkları, koşulsuz şartsız her boşanan kadına nafaka verildiği, boşanma davalarında haksız taraf kadın dahi olsa yine nafaka aldığı gibi asılsız iddiaları çürütmektedir.”