Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Çin medyasına yaptığı açıklamada, ABD'nin yaptırım risklerini azaltmak için ikili ticari işlemlerde ulusal para veya dolara alternatif diğer para birimlerine geçilmesi gerektiğini söyledi.
Bu arada Rusya ve Türkiye'nin, 2019'da ticari işlemlerde ulusal para birimlerinin kullanılması için anlaşma imzaladığını anımsatmak gerekiyor.
Bu yönde süreç devam ediyor. Fakat TL ile ilgili son yaşananlar, Rus iş dünyasının özellikle Türk iş dünyasıyla doğrudan iş birliği yapan kısmının dikkatini çekti.
TL'nin düşüşüyle ilgili durum Rus-Türk ticaretini dolardan kurtarma sürecini nasıl etkiler? Bu sorunun yanıtını Rus ekonomistlere sorduk.
"Şu anda hepimiz dolardan uzaklaşmaya çalışıyoruz. Ve karşılıklı işlemlerde ulusal para birimlerini kullanmaya çalışıyoruz. Bu genel bir eğilim. Uluslararası ekonomik ilişkilerin katılımcılarının büyük kısmı, bugün ABD dolarının yaşadığı olay ve süreçleri endişeyle izliyor. ABD, muazzam miktarlarda para harcıyor ve devlet bütçesi büyük açıklar veriyor. Sadece önceki idarenin koronavirüsle mücadelesi en az 2 trilyon dolara mal oldu. Yeni başkan bu harcamaları iptal etmedi, hatta üzerine ekledi. Amerikalılar, doların küresel ekonomideki özel konumunun süreceği umuduyla istedikleri gibi davranmaya devam ediyor. Para lazımsa hemen basıyorlar. Ama bu böyle sonsuza kadar süremez. Balon her an patlayabilir. Bu da küresel ekonominin diğer tüm katılımcılarını endişelendiriyor."
Fakat diğer Rus ekonomi uzmanı Primakov, ikili ticarette ulusal para birimine tam geçişin ancak her iki ülkenin güçlü para birimlerine sahip olması durumunda mümkün olacağı görüşünde.
"Gelin TL'nin düşüşüyle ilgili duruma ekonomik açıdan bakalım. Bildiğim kadarıyla TL geçtiğimiz günlerde yüzde 17 değer kaybetti. Bu, Merkez Bankası Başkanı’nın faiz oranını birkaç puan yükseltmesinden sonra oldu. Başkan daha sonra görevden alınsa da bu artık TL'deki düşüşü durdurmaya engel olamadı. Şimdi de biri Rusya, diğeri Türkiye'den, birbirleriyle ulusal para cinsinden ticaret yapan iki şirket düşünelim. Bu durumda ne yapmalı? Enflasyonist dalgalanmaların risklerini kim üstlenecek, Rus şirket mi, Türk şirket mi? Sanırım bu noktada, biz bir şirket olsaydık ne yapardık, bunu düşünmeliyiz. Pratik bakış açısından ulusal para birimine tam geçiş ancak her iki tarafın da sağlam para birimlerine sahip olması koşuluyla mümkün."