Kuzuluk Mahallesi eski Adapazarı yolu üzerinde bulunan 283 metrekare arsasının 80 metrekare kısmından 2007 senesinde Karasu Belediyesi’nde mevcut yönetim zamanında usulsüzlüğün yapıldığını ifade eden Atakan Temel, “Eskiden burada iki katlı ahırımız ve deprem barakamız vardı. 2007’nin mart ayında buradan yeni bir eve taşınmıştık. Amcam da o zaman belediye personeliydi. Komşularımız da şahittir bu olaylara. Burada olmadığımızdan dolayı sabahın 7 - 8’i gibi buraları yıkmışlar. Ailem gidip belediyeye sorduğu zaman, ‘Size iki katlı bir ev yapacağız’ diye vaatte bulunmuşlar. Tabii bu vaatte kaldı” dedi.
'Belediye bana cevap vermedi'
‘Amcam rahmetli olduktan sonra bu sefer de, ‘Rahmetli amcanızın yerine siz kendiniz yaparsınız’ dediler” şeklinde konuşan Temel, “Aile büyükleri de tepki gösterdi, karşı çıktı. O zamanlar ben üniversite okuyordum. Buralarda değildim. Bu konuda ilk dilekçem 2012 senesinde oldu. O zamanlar belediye bana cevap vermedi. CİMER’e yazdım. Hepsinin nüshaları var. Yazıp da kayda girilmeyen ve bende de yedeği olmayan dilekçeler de var. Elinizde evi yapacağıma dair bir projeniz olması gerekiyor’ dedi ve ben de proje çizdirdim” ifadelerine yer verdi.
'Mülkiyet hakkımı kullandım ve burayı dubalarla çevirdim'
O sürecin devamında araya seçimlerin girdiğine ve yönetimin değiştiğine değinen Temel, “Yeni Belediye Başkanı İshak Sarı geldikten birkaç ay sonra kendisine gidip durumu izah ettim. Bana aynen şu cevabı verdi, ‘Belediye ay sonunu zor getiriyor. Karasu Belediyesi’nin ekonomisi belli. Ben çalışanların maaşını zor denkleştiriyorum. Bu yüzden seninle masaya oturup pazarlık yapamam. Oradan çıktıktan sonra nasıl bir yol izlemem gerektiğini düşündüm. Yaptığım araştırmalar sonucunda da önüme iki yol çıktı. Ya hukuki olarak mahkemeye verip hakkımı oralarda arayacaktım. Bu da seneler sürecekti. Bir davayı açmak da kolay değil. 15 - 20 bin lira para harcıyorsunuz. Başka bir arsamı da amcam başkasına sattığı için mahkeme kararıyla almıştım. Bu mevzulardan yorulmuştum. Belediye de beni bu konuda pişirmişti. Ben de Anayasa’nın 35. maddesine göre mülkiyet hakkımı kullandım ve burayı dubalarla çevirdim” diye konuştu.
Usulsüz olarak yol geçtiğini iddia ettiği arsasını dubalarla kapatarak nöbet tuttu: Kanunen verilen hak kanunen alınırhttps://t.co/5R71xtwnjp pic.twitter.com/h8optW9Fwr
— Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) March 17, 2021
'Kanunen verilen hak kanunen alınır'
Oluşan mağduriyetin giderilmesi istediğini aktaran Atakan Temel, “Kanunen hak olarak burası bana verilmiş. Kanunen verilen hak kanunen alınır. Kamulaştırma dediğimiz iş; ilk önce ödeneği, planı hazırlanır. Ondan sonra kamulaştırma bedelleri ödenir, yapılır, geçilir. İşin başında zaten hukuksuzluk var. Yani 2007’nin Mart’ında burayı yıkan arkadaşlar, 2008’i de imar planını hazırladı. İmar planı uygulanmayan bir yere nasıl yıkım yapabiliyorsunuz. Kimseden peşkeş istemiyorum. Belediyede doğmamış çocuğumuzun hakkı var. Ben sırtımda eşya taşıyarak para kazanan bir adamım. Sonuçta bir mağduriyetim varsa, arsama müdahale edilmişse bunun bedelinin ödenmesini istiyorum” şeklinde konuştu.
'Bana bedelini versinler'
Temel son olarak, “Belediye burayı aldıktan sonra mevcut belediyeye, ‘Kaç metrekare temel atabilirim’ diye sorduğumda, bana cevap veremiyorlar, ‘Yapı yapamazsın’ diyorlar. Benim yerimi üçgene çevirip 283 metrekarelik sorunu çözemeyen bir belediye. Burayı eğer kullanılmaz hale getirdilerse alsınlar, bana bedelini versinler. Park yapsınlar, kamu yararına bir şey yapsınlar, bana başka bir yer göstersinler. Ne istiyorlarsa yapsınlar ama bana bir teklifle gelsinler. Bu işler, vatandaşla böyle restleşmekle olmaz” sözlerine yer verdi.