Habertürk gazetesi yazarı Nagehan Alçı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun Öğrenci Andı ile ilgili verdiği karar sonrası başlayan tartışmaları değerlendirdi.
Okullarda okutulan ant ile ilgili ne düşündüğünü daha önce yazdığını, kendisinin dünya görüşünü bilenlerin zaten tahmin edeceğini belirten Alçı, 'Danıştay’ın Andımız kararı ne anlama geliyor?' başlıklı yazısında "Ben bir Türk’üm ve Reşit Galip’in bu metnini ilkokul 1’den itibaren bağıra bağıra okudum. Hiç de kimlik karmaşası yaşamadım çünkü benim ailem Türk kimliğine bağlı bir aileydi" dedi.
"Fakat 85 milyonluk bugünkü toplumumuzda bilimsel araştırmalara göre en az 15 milyon kimi akademisyenlere göre ise en az 20 milyon yurttaşımız kendi kimliğini Türk olarak görmüyor. Kendini Türk hissetmiyor" ifadesini kullanan Alçı, şunları söyledi:
- "Öte yandan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmakla da gurur duyuyor bu insanlarımız. Bu ülke için üretiyorlar, çalışıyorlar. Türkler olarak kendimize soralım: Bu toprakları beraber paylaştığımız ve kendini Türk hissetmeyen ama Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan bu insanlarımızı dışlamaya çalışmak milli birlik ve bütünlüğümüze uygun bir tavır mıdır?
'Atatürk’ün dünya görüşüne ters bir tabir'
- Bizim zamanımızda Reşit Galip’in bu malum metni üzerine eklenmiş ‘Ey Ulu Atatürk’ diye bir bölüm de vardı. Atatürkçü bir ailenin çocuğu olarak bu metni her sabah okullarda askeri disiplin içinde okumaktan mutlu olurduk ama büyüyüp Atatürk’ün hayatını okudukça anladım ki ‘Ulu Atatürk’ tamamen dinsel bir ifade olduğu için aslında Atatürk’ün dünya görüşüne ters bir tabir."
"Küçücük çocuklara böyle akıl ve bilim-dışı sözlerin militarist bir yaklaşımla söyletilmesi Türkiye’nin menfaatlerine de uygun değil" görüşünü dile getiren Alçı, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Hayatta tek yol gösterici bilimdir. Bilim ile benim fikirlerim gelecekte ters düşerse beni değil bilimi tercih edin" diyen bir büyük akıl insanı olduğunu belirtti. Alçı, şöyle devam etti:
- "Şahsi sekreteri Hasan Rıza Soyak’a defalarca 'Çocuk ben gelecekte öyle bir rejim tasavvur ediyorum ki padişahlığı ve halifeliği savunanlar dahi fikirlerini özgürce ifade edebilsinler' demiş bir liderdi. Maalesef bizzat Kemalistler tarafından Atatürk’ün bu ülkede nihai kertede Batılı ve özgürlükçü bir siyasal rejim istediği unutturulmak isteniyor.
- Batı uygarlığını savunan tarafı hep gözden uzak tutulmaya çalışılıyor. Atatürk çağdaş ya da çağcıl olmayı her türlü değerin üstünde tutan bir insandı. O çağ koşulları içinde bazı şeyler yapılmış olabilir ama 2021’de hala bu ant metnini savunmak çağdışı bir tavırdır bana göre."
'Hayatın olağan akışına aykırı bir hava'
Alçı, kendi dünya görüşüne göre Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun kararı olsa da burada hayatın olağan akışına aykırı bir hava gördüğünü ifade etti.
"2018’deki karar zaten hayata geçmiş değil, ant okunmuyor, şu aşamada böyle bir gündem de yok" diyen Alçı, "Şimdi nereden çıktı bu karar? AK Parti-MHP ittifakını zorlayacağı apaçık olan karar, gerekçesi henüz hazır değilken neden kamuoyuna yansıdı? Devlet Bahçeli’nin çıkışından net bir şekilde şu görülüyor: MHP bu kararı Cumhur İttifakı’na yönelik bir komplo olarak görüyor" diye yazarak bu konudaki sözlerini noktaladı.