İzmir'de yargılandığı 69 sanıklı 'organize suç örgütü' davası kapsamında, Narlıdere'de site içerisindeki dairesinde elektronik kelepçeyle ev hapsinde tutulan 41 yaşındaki iş insanı Ahmet Kurtuluş, 30 Mayıs 2019 tarihinde üzerinde polis yeleği ile gelip, kendisini Denetimli Serbestlik Bürosu elemanı olarak tanıtan Yener Toğa tarafından tabancayla vurularak öldürüldü.
Cinayetin ardından İzmir Emniyet Müdürlüğü, 100 kişilik özel ekip kurdu. Katil zanlısı Yener Toğa, Bornova'da yakalandı. Soruşturma kapsamında Toğa ile olaya karıştıkları belirlenen Barış Yedibela, Erdal Kabakum, Hıfzı Ak, Hasan Akın ve Mafer Keleş tutuklandı.
Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede; organize suç örgütü lideri Serkan Kurtuluş ve yardımcısı Lider Camgöz ile Yener Toğa, Barış Yedibela, Erdal Kabakum, Hıfzı Ak, Hasan Akın, Mafer Keleş, Uğur Uygun ve Yaşar Yıldız hakkında 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma', 'örgüte bilerek isteyerek yardım etme', 'tasarlayarak öldürme', 'ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma' suçlarından ceza verilmesi istendi.
'Polis yeleği ile geldi'
İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın bugün görülen ikinci duruşmasına tutuklu sanıklar SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile bağlandı.
Taraf avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada tanık olarak dinlenen Ahmet Kurtuluş'un öldürüldüğü evin bulunduğu sitenin güvenlik görevlisi E.K., "Olay günü Yener Toğa, polis yeleğiyle siteye geldi. Denetimli serbestlik bürosundan geldiğini söyledi. Ahmet Kurtuluş'a polisin geldiğinin bildirdim. O da 'tamam gelsinler' dedi. Toğa, yukarı çıktıktan sonra silah sesi geldi. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, Toğa aşağıya indi ve ‘Arka taraftan binaya ateş ediyorlar' dedi. Benim aklıma Ahmet Kurtuluş'un oğlu geldi. Yukarıya koştum, Ahmet Bey, yerde can çekişiyordu. Çocuk ise 'Baba baba' diye ağlıyordu. Ambulansa haber verdim" dedi.
‘Paraya ihtiyacım yok’
Tutuklu sanık Yener Toğa’ya mahkeme başkanı cezaevindeki bir tutukluya cinayeti para için işlediğini söylediğini hatırlattı. Toğa da "Paraya ihtiyacım yok. Parayla alakalı bir sıkıntım yok. Cinayeti para için işlediğimi söylediğimi iddia eden koğuştaki kişi yalan söylüyor" yanıtını verdi.
Sanıklardan Barış Yedibela ise olayla ilgisinin olmadığını iddia ederek, "Öldürülen kişiyi tanımam. Diğer sanıkları tanımam. İki yıldır, suçsuz yere cezaevinde yatıyorum. Haksızlığa uğradım. Tahliyemi istiyorum" dedi. Sanıklarda Hasan Akın ise tahliye talebinde bulundu.
Sanık avukatlarından Abdi Yaşar, "Müvekkilimin Serkan Kurtuluş ile telefonla görüşmesinin cinayetle bir bağlantısı yoktur. Cinayete yardım ettiği suçlamasıyla 20 aydır müvekkilim tutukluyken, Yener Toğa'nın olay gecesi konakladığı otelin sahibi de o zaman cinayete yardımdan yargılanması gerekiyor. Onu oraya getiren taksi şoförünün de yargılanması gerekiyor ama onlar yok. Sadece bir telefon görüşmesinden dolayı müvekkil 20 aydır tutuklu" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, sanıklardan Serkan Kurtuluş ve Lider Camgöz hakkındaki yakalama emirlerinin infazının beklenmesine karar vererek, duruşmayı bitirdi.