ABD'de bütçe görünümüne ilişkin yeni bir rapor yayımlayan Kongre Bütçe Ofisi (CBO), kamu borcunun 2021 sonu itibarıyla pandemi harcamalarının da etkisiyle GSYİH'nin yüzde 102'sine, 2031'de yüzde 107'ye, 2051'de ise neredeyse ikiye katlanarak yüzde 202'ye çıkacağını öngördü.
Kısa vadede aşılamanın etki göstermesi ve istihdamın artmasıyla görece olumlu beklenti sunan rapor, uzun vadede faizlerin artması ve nüfusun yaşlanmasına koşut sağlık hizmetlerine federal harcamaların kabarmasıyla daha karanlık bir tablo çizdi.
Mali kriz, yüksek enflasyon riski, dolara güven kaybı
Raporda "Artan borç yükü, mali kriz ve yüksek enflasyon riskini artırdığı gibi dolara güveni zedeleyebilir, bu da uluslararası piyasalarda kamu ve özel harcamaları finanse etmeyi daha maliyetli hale getirir" denildi.
Öngörüler, Kongre'nin bu yıl onaylaması beklenen 1.9 trilyon dolarlık teşvik yasası ve büyük bir altyapı paketi gibi ilave harcamaları içermiyor. Borçlanmayla finanse edilecek altyapı paketinin ise kısa vadede bütçe açığını şahlandırması bekleniyor.
“The C.B.O. warned that such high debt levels will lift borrowing costs, slow economic output and raise the risk of a fiscal crisis.” https://t.co/Mns4TPQIUA
— Mike Steib (@msteib) March 5, 2021
Bu yıldan 1945 sonrasının en yüksek oranlarına doğru
CBO'nun ABD'nin vergi ve diğer gelirleri ile harcamaları arasındaki açılmaya denk gelen bütçe açığı için bu yıl beklediği GSYİH'nin yüzde 10.3'ü, 1945'ten beri görülen en yüksek oran olacak. Rapora göre 2030'a doğru pandemi durulduğunda ve ekonomik büyüme geri geldiğinde yüzde 5.7'ye inecek bu oran, sonraki 20 yılda yeniden tırmanarak 2051 itibarıyla yüzde 13.3'e çıkacak.
Alarm zilleri
Kamunun federal borcunun da bu yılın sonunda GSYİH'nin yüzde 102'sine, 2031'de yüzde 107'sine ve 30 yıl içinde, yani 2051'de bu oranı ikiye katlayarak yüzde 202'sine ulaşmasını bekleyen CBO, bu kadar yüksek borç düzeyinin borçlanma maliyetini artıracağı, ekonomik çıktıyı yavaşlatacağı ve mali kriz riskini yükselteceği uyarısını yaptı.
Ekonomik adaletsizlikle, iklim kriziyle mücadele unutulur
Sorumlu Federal Bütçe Komisyonu isimli mali gözlem grubu, şubat ayındaki ilk öngörülerin ardından, ABD'nin uzun vadeli tablosunun 'kilometrelerce öteden duyulan hava saldırısı sirenine benzediğini' açıklamıştı. Grup, artan federal borçların gelir eşitsizliğiyle mücadeleyi ve gerekli altyapı düzeltmelerine gidilmesini zorlaştıracağını belirtmişti.
Peterson Vakfı da ulusal borcun net faizinin gelecek 30 yılda 61 trilyon dolara çıkarak 2051'de federal gelirlerin yüzde 47'sine ulaşacağına dikkat çekti. Vakfın başkanı Michael Peterson, "Bu ödemeler, iklim krizi, altyapı, ekonomik adalet ve ulusal güvenlik gibi karşı karşıya olduğumuz meydan okumalarla başa çıkmamızı zorlaştıracak" dedi.
ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde enflasyonla birlikte faizlerin artması, gelişen ülkeler açısından sermaye akımlarını yavaşlatıp borç çevrimini çok daha maliyetli hale getireceğinden tüm dünyayı etkileyecek.