Bir yılı aşkın süredir devam eden Kovid-19 salgını ve onun beraberinde getirdiği önlemler, Türkiye’deki milyonlarca futbol taraftarını evlere kapattı. Ülkede en son geçen yılın Mart ayında Başakşehir-Kopenhag maçı seyircili oynandı. Defalarca kez desibel rekoru kıran çArşı’nın attığı son slogan üzerinden ise neredeyse bir sene geçti.
Galatasaray’ın Seyrantepesi bomboş. Genç Fenerbahçeliler, takımlarına transfer olan dünyaca ünlü futbolcuları karşılamaya dahi gidebilmiş değil. Milyonlarca futbolsever için değil stada gitmek; statlarının bulunduğu semtte veya maç gösterimi yapan restoranlarda bir arada maç izlemek bile hayal.
Sputnik, pandeminin futbol ve taraftarlık üzerindeki etkisini ‘tribün kültürü’nün içindeki isimlerle konuştu.
‘Benim kızlarım da Galatasaraylı, onları alıp maça gidemiyorum, bu salgın tüm futbolseverleri çok bunalttı’
Koyu Galatasaray taraftarı olduğu bilinen spor yorumcusu Rasim Ozan Kütahyalı, taraftarlarım büyük bir özlemle stada kavuşmayı beklediğini anlatıyor:
“Benim kızlarım da Galatasaraylı, onları alıp maça gidemiyorum. Bu artık bir seneyi de geçti. Yavaş yavaş da bir psikolojik yıkım yaratıyor. Şu an tribünler sosyal medya olmaya başladı. Bende büyük bir özlem var. Pandemi öncesi maçlara gitmek konusunda gevşek davranmaya başlamıştım. Şu an fırsat buldukça giderim. Özledik. Sadece Galatasaray taraftarı değil, bütün taraftarlar maçlara gitmeyi, o coşkuyu çok özledi. Bu salgın tüm futbolseverleri çok bunalttı.”
‘Bana kalsa giderim maçlara, ölüm gelecekse Beşiktaş’tan gelsin’
Beşiktaş’ın taraftar grubu çArşı’nın tribün lideri Emrah Ertutan ise “Çok özledik statlarda olmayı. O maça gidiyorsan, takımını destekleyeceksin, sesini bırakacaksın orada. Yoksa evden de maç izleniyor. Ama bakıyoruz hastalık da kötü, kayıplar da verdik. Ama bana kalırsa, ben giderim maçlara. Ölüm gelecekse Beşiktaş’tan gelsin derler ya, gelecekse oradan gelsin” diye konuştu.
‘Mesut Özil gibi oyuncular taraftarla coşar, geldiğinde gidip karşılayamadık bile’
Fenerbahçe’nin tribün liderlerinden Yücel Aslan taraftarların çok büyük bir özlem duyduğunu ve seyirci kısıtlaması kalktığında “taraftarlar hıncahınç büyük bir coşku ile statlara koşacak” diyor. Taraftarın olmamasının futbol takımlarının performansını da etkilediği söyleyen Aslan “Mesut Özil geldi, karşılamaya gidemedik. Bu tür oyuncular seyirciyle coşar, onları görmek ister. Bunu göremedikleri için tempoları düşüyor” ifadelerini kullandı.
‘Türk hakemleri o kadar rezil ki, taraftar olsa da olmasa da hata yapıyor’
Seyircisiz maçlarda süren hakem hatalarına dikkat çeken Kütahyalı “Seyircisiz oynama kısıtlaması taraftarsız kulüpler için avantaj oldu. Taraftarsız kulüplerle, bizim Galatasaray gibi milyonlarca destekleyici olan kulüpler eşitlendi. Futbolun keyfi yarı yarıya kaçtı. Ama bu yönetimler için iyi oldu. Kötü bir sonuçtan sonra 40 bin taraftar yönetime istifa çağrısında bulunurdu, şimdi bağıran eden yok. Hakemler üzerinde de taraftar baskısı bitti, ancak hakemler yine hata yapıyor. Türk hakemleri o kadar rezil ki, taraftar baskısı olsa da olmasa da hata yapıyor” dedi.
