Son birkaç gündür dünya medyası radyoelektronik silahların ve elektronik harp sistemlerinin etkinliğini tartışırken Rus askeri sanayi gazetesi ‘Voyenno-Promışlennıy Kuryer’ yazarı emekli Albay Oleg Faliçev, Sputnik’e demecinde Rus elektronik harp sistemlerinin avantajlarını anlattı.
Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar’ın Rus elektronik harp sistemlerinin şirketin geliştirdiği insansız hava aracı (İHA) Bayraktar TB2’yi durdurmakta başarısız olduğu açıklamasını değerlendiren Faliçev, söz konusu tartışmaların Dağlık Karabağ’daki çatışmaların ardından başladığına dikkat çekerek, argümanlarıyla ve ikna edici bir şekilde Rus elektronik harp sistemlerine yöneltilen eleştirilerin asılsız olduğunu anlattı.
Faliçev, “Bu konunun Türkiye'nin Bayraktar insansız hava araçlarını kullandığı ve bu sayede Ermenistan tarafını çok ciddi ve önemli kayıplara uğrattığı Dağlık Karabağ'daki olaylardan sonra gündeme geldiğini düşünüyorum. Bu bağlamda, ‘Elektronik savaş sistemlerimiz neredeydi?’ şeklinde bir soru oluştu. Şununla başlayabiliriz ki, biz orada elektronik harp sistemleri kullanmadık, Türk insansız hava araçları ile doğrudan karşı karşıya gelmedik ve bu bağlamda orada ne Pantsir uçaksavar füze sistemlerini, ne de elektronik harp sistemlerini kullandık. Bu nedenle söz konusu sistemlerin çalışmadığını söylemek tamamen yanlış ve uygunsuz” diye konuştu.
Elektronik harp sistemlerinin gerçek koşullarda uygulandıkları Suriye'de özellikle etkili olduklarını söyleyen Faliçev, şöyle konuştu:
“Rus elektronik harp sistemlerinin yüksek etkinliği, özellikle Krasuha-4 gibi çeşitli amaçlı sistemlerin faaliyet gösterdiği Hmeymim’deki Rus hava üssünü savunurken Suriye'deki savaş ortamında kanıtlandı. Bu sistemler çok yüksek etkinlik gösterdi, onların sayesinde sürüler halinde yaklaşan küçük İHA’lar düşürüldü ya da havadayken oryantasyonunu yitirip, hedefe ulaşamadan yere düştü. Ancak belki de elektronik savaş sistemlerini kullanmanın en ilginç deneyimi, 7 Nisan 2017'de Girit Adası yakınlarında bulunan ABD’ya ait Ross ve Porter adlı muhripler tarafından, Rus uçakları tarafından aktarma için kullanılan Şayrat Hava Üssü’ne 59 Tomahawk seyir füzesinin ateşlendiği zaman kaydedildi. Aramızdaki anlaşmaya göre füzeleri düşüremezdik. Bu nedenle saldırıyı yerelleştirmek için elektronik harp sistemlerimizi, özellikle de Krasuha-4 sistemlerimizi devreye almak durumunda kaldık. Sonuçta fırlatılan 59 Tomahawk seyir füzesinden sadece 23’ünün üsse ulaştığı ortaya çıktı. Diğer 36 füzenin düştüğü yer ise Amerikalılar için hala bir soru işareti olmaya devam ediyor. Bu olay, füzeleri körelten ve Şayrat Hava Üssü’ne ulaşmalarını engelleyen Krasuha elektronik harp sistemimizin etkinliğini açıkça ortaya koyuyor.
Rusya’nın geliştirdiği yeni sistemlere de dikkat çeken Faliçev, şunları söyledi:
“Şu anda Rusya, elektronik harp sistemlerini geliştirmeye devam ediyor. Özellikle de bu alandaki faaliyetleriyle dikkat çeken Sozvezdiye Şirketi, son zamanlarda Palantin adı altında daha kusursuz bir sistem geliştirdi. Söz konusu sistemin etkili olduğu menzil çok fazla, en az 300 kilometre. Özetleyecek olursak, Rus silahlı kuvvetlerinin elektronik silahlar ve elektronik harp sistemleri geliştirme bakımından şüphesiz dünyanın en iyileri arasında olduğunun vurgulanması gerektiği düşüncesindeyim.”