NATO Müşterek Hava Gücü Mükemmeliyet Merkezi’nin (JAPCC) raporunda, Rus yapımı füze ve topçu uçaksavar sistemlerinin askeri insansız hava araçlarıyla (İHA) mücadele için kusursuz birer araç olduğu ifade edildi.
Pantsir-S’lerin ilk başta uçaklara ve helikopterlere karşı nokta korumasının yanı sıra uzun menzilli hava savunma sistemlerinin özellikle alçak ve çok alçak irtifalarda uçan araçların ‘hassas silah’ saldırılarına karşı savunulması için geliştirildiği belirtilen raporda, “Bu özelliklerinden dolayı Pantsir-S1, tüm küçük ve taktik askeri İHA’larla mücadele etmek için idealdir” denildi.
Bu nedenle Pantsir ve ona benzer sistemlerin NATO için giderek artan bir tehdit oluşturduğu ifade edilen raporda, söz konusu sistemlerin çatışmaya girilmeden önce imha edilmesi gerektiğinin altı çizildi.
Açık kaynaklara göre Pantsir-S1 sistemleri, Suriye ve Libya’da kullanıldıkları süre içinde 100’den fazla İHA ve çeşitli füzeleri düşürdü.
Pantsir’ler militanların çok namlulu roketatar sistemlerinden fırlattığı onlarca füzeyi de imha etti, ayrıca ABD’nin Nisan 2018’de Suriye’ye gerçekleştirdiği füze saldırısının püskürtülmesinde yer aldı. Rusya Savunma Bakanlığı’nın verilerine göre Pantsir sistemleri saldırı sırasında 25 füze kullanarak 23 hedefi imha etti, yani neredeyse yüzde 100 etkinlik gösterdi.
NATO Müşterek Hava Gücü Mükemmeliyet Merkezi’nin raporunu Sputnik’e değerlendiren Rus askeri-diplomatik bir kaynak, Rus uzmanların Suriye’deki Hmeymim Hava Üssü’nün hava savunmasını sağlayan Pantsir-S sistemlerinin çalışma etkinliğini titizlikle analiz ederek olumlu değerlendirmede bulunduklarını söyledi.
“Hmeymim’deki Pantsir’lerin hedef aldığı hava hedeflerinin çok büyük bir kısmı ilk füzeyle imha edildi” diyen kaynak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rapora bakılacak olursa ittifakın askeri uzmanları, Batılı propagandacıların aksine Rus komplekslerinin imkanlarını oldukça objektif bir şekilde değerlendirmeye çalışıyor.”