NATO Savunma Bakanları Toplantısı’ndan çıkan sonuca göre, NATO’nun Irak’taki 500 askeri 4 bine çıkarılırken İttifak, Afganistan’daki varlığını da sürdürecek. Bunun yanı sıra son dönemde ABD’nin Irak üzerinden Suriye’nin kuzeyine yönelik askeri sevkiyatları da medyaya yansıyor.
Irak üzerine çalışmalar yapan Mehmet Alaca, Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, NATO’nun Irak’taki kuvvetini artırmasını, “Joe Biden, bölgede kalıcı olacağını NATO aracılığıyla göstermiş oldu” ifadelerini kullandı. Alaca’nın konu ile ilgili değerlendirmesi ise şöyle:
“Irak’taki, İran yanlısı gruplar ve Tahran yönetimi, Amerikan güçlerinin İran’daki varlığından çok rahatsızlık duyuyor ve düzenli olarak Amerikan üslerine yönelik saldırılar gerçekleştiriyorlar. ABD, NATO üzerinden hem Irak’taki askeri varlığına yönelik tepkileri sakinleştirmek hem de NATO üzerinden Irak’ta kalıcılığını sürdürmek istiyor. Ayrıca ABD bu kararla birlikte, İran’ın kendi güçlerine yönelik saldırılarının sorumluluğunu Avrupa ülkeleri ve NATO üyesi ülkeler ile birlikte paylaşmış görünüyor.”
‘IŞİD, ideolojik olarak bitmedi’
NATO’nun Irak’ta askeri varlığını artırmasını, “Türkiye açısından avantajlar sunuyor” diye değerlendiren Alaca, “Türkiye, Irak’taki askeri varlığını son zamanlarda NATO üzerinden tahkim etmeye başladı. Böylece hem bölgesel bir güç olarak hem de Irak’ın sınırdaşı olarak Türkiye’nin NATO içinde etkinliği de artacak” dedi.
Peki, ABD ve NATO’nun Irak’taki varlığını güçlendirmesinin temeli neye dayanacak? IŞİD gibi terör örgütlerinin yeniden güçleneceği bir dönem mi geliyor? Alaca’nın bu konudaki görüşleri şöyle:
“IŞİD, ideolojik olarak bitmediği için bu tehdit her zaman var. İran yanlısı güçlerle ABD, NATO ve Irak merkezi yönetiminin ilişkileri bağlamında gelişecek istikrarsızlık hali, IŞİD gibi kontrolsüz yapıların her zaman elini güçlendirecektir. Özellikle son bir yılda uluslararası medyada, ABD merkezli düşünce kuruluşlarının ‘IŞİD yeniden diriliyor’ bağlamındaki tartışmaları düşündüğümüzde, bu kararın çok da tesadüf olmadığı anlaşılıyor. Biden’ın Tahran yönetimiyle ilişkilerinin geleceği bu endişeleri ya artıracak ya da bir şekilde kontrol altına alacak.”
