Çalık, yazılı açıklamasında, Pervin Buldan’ın geçen hafta tanımadığı bir numaradan kendisini aradığını ifade etti. Görüşmenin 16 Şubat Salı günü gerçekleştiğini aktaran Çalık, şöyle devam etti:
"İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu geçen hafta salı günü Gara operasyonuyla ilgili Mecliste verdiği bilgiler sırasında benim Pervin Buldan ile görüşmemi de anlatmıştı. O anlatımından sonra ben tanımadığım bir numaradan arandım. Telefonu açtığımda karşımdaki kişi kendisinin Pervin Buldan olduğunu söyledi. Bana, 17 Eylül 2015 tarihinde kaçırılan Semih Özbey’in durumuyla ilgili yaptığımız telefon görüşmesini hatırlamadığını söyledi. 'Telefon görüşmesi yapmadık ve ben böyle bir görüşmeyi hatırlamıyorum.' dedi. Ben de bunun üzerine Pervin hanım ben size hatırlatayım diyerek, 'Jandarma Personel Astsubay Çavuş Semih Özbey 17 Eylül 2015 tarihinde kanser hastası annesini ziyaret etmek için görev yaptığı Rize’den memleketi Malatya’ya gidiyordu. Astsubayın güzergahındaki Tunceli-Pülümür-Erzincan kara yolunu kapatan PKK’lı hainler yoldan geçen diğer araçlarla birlikte Özbey’in aracını da durdurup evladımızı kaçırdılar.' dedim. Bu kez Pervin Buldan, 'Evet şimdi hatırladım.' dedi. Sonra 'Ben misafir edilir bırakılır cümlesini kullanmadım.' dedi. Ben de kendisine 'Daha bir dakika önce konuşmayı hatırlamayan birisisiniz, içeriğini nasıl hatırlayacaksınız.' dedim. Ben görüşmenin içeriğini çok net hatırlıyorum. Çünkü ailenin yanında Pervin Buldan’ı aradım. Ailemiz de şahittir."
'Zaten HDP milletvekilleri Kandil'i su yolu yapıyorlar'
Çalık, Buldan'ı eleştirerek, "Pervin Buldan önce o gün kimlerle görüştü ona bir cevap vermeli. Sonrasında PKK ile hiçbir bağımız yoktur sözüne açıklık getirmeli. Bağımız yok dediği PKK elebaşlarından Cemil Bayık ile çektirdiği fotoğrafı kendi Twitter hesabından 23 Ocak 2015 tarihinde 'Bir Kandil fotosu da benden olsun' diyerek paylaşan Pervin Buldan'dır. Halen Twitter hesabında duruyor. 1 Temmuz 2015’te yine Pervin Buldan, 'PKK bir terör örgütü değildir' diyendir. 21 Temmuz 2018’de terörist PKK’lıların cenazelerine katılan vekillere övgüler dizerek, 'Biz o ailelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz' diyen de Pervin Buldan’dır. Buldan, ne kadar gizlese de daha birkaç hafta önce HDP Esenyurt ilçe binasının örgüt evi oluşunu herkes gördü." ifadelerini kullandı.
Figen Yüksekdağ, Abdullah Zeydan, Selahattin Demirtaş gibi bazı isimlerin de geçmişte terör örgütünü destekleyen beyanları olduğunu söyleyen Çalık, "Zaten HDP milletvekilleri Kandil'i su yolu yapıyorlar. HDP milletvekili Hüda Kaya dahil birçok HDP’li vekilin PKK’lılarla olan fotoğrafları sosyal medyada paylaşılıyor. Bir de utanmadan, sıkılmadan 'HDP’nin PKK ile bağı yoktur' diyorlar. Ya buna kargalar bile güler. Bunlarda yalan söyleme hastalığı yani mitomani var. Şimdi soruyorum, Pervin Buldan sizden PKK ile bağımız yok demenizi kimler istedi?" değerlendirmesinde bulundu.
'Tabanın sesine kulağını kapatıp HDP ile ittifakını sürdürüyor'
Çalık, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da tepki göstererek, şunları aktardı:
"İki bakanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile yaklaşık iki saat görüşmüşlerdi. Ne yaptı, çıktı kürsüye PKK’nın adını dahi anamadı. Soruyorum şimdi CHP ve yönetimine neden PKK’nın adını anamıyorsunuz? Soruyorum Kemal Kılıçdaroğlu’na neden HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’la görüşüp fakat aynı karede görünmek istemiyorsunuz? Soruyorum CHP yöneticilerine, terör örgüt evine dönen HDP Esenyurt ilçe binası için 30 gündür neden sessizsiniz? Soruyorum CHP yönetimine, HDP ve PKK ile aynı ortak dili kullanmayı nasıl beceriyorsunuz? Soruyorum CHP yönetimine her şey için twit atmayı biliyorsunuz da peki neden Gara’ya gittiği ortaya çıkan HDP’li Dirayet Dilan Taşdemir için sessiz kalıyorsunuz? Artık Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’sinden Atatürkçüler rahatsız, solcular rahatsız, devletini seven kesim rahatsız. O kadar rahatsızlık baş göstermiş ki bir bir vekilleri istifa ediyor, Muharrem İnce 42 yıldır gönül verdiği partisi ile yolunu ayırıyor, teşkilatlarda homurdanmalar başlıyor, istifalar oluyor. Hatta bu durum kamuoyu ile paylaşılan anketlerde de görülüyor. CHP’lilerin yüzde 52’si HDP’nin kapatılması gerektiğini düşünüyor. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu ne yapıyor tabanın sesine kulağını kapatıp HDP ile ittifakını sürdürüyor."
