CHP Grup Başkanvekili Özel, Meclis'te yaptığı basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gara operasyonuyla ilgili açıklamalarını eleştirdi.
"Kendisi ve bakanları dışında herkes sorumlu. Bir tek onlar sorumluluğu almıyor. ‘Her şeyi ben yaptım’ diyen, bir başarı olduğunda ‘ben’ diyen varsa bu operasyonun sorumluluğunu da ‘ben’ diye alacak" ifadelerini kullanan Özel, açıklamasına şöyle devam etti:
"Mevlüt Kahveci’nin annesi Hatice Güler, ‘Cumhurbaşkanımız aradığında mezarlıktaydım, konuşamıyordum, kongreden aradığını, sesimin hoparlöre verildiğini bilmiyordum.’ Bir şehit annesinin bir siyasi partinin il kongresinde konuşturulması nasıl bir densizlik, lüzumsuzluk, pervasızlıktır? Şehidin partisi olmaz, siyaseti olmaz. Şehit anneleri siyasete böyle alet edilemez. AK Parti il kongresine nasıl sesini verirsiniz? Rızası olmadan nasıl yaparsınız? İki kişinin arasındaki telefonun karşı tarafın bilgisi olmadan kaydedilmesi suçtur. O konuşma milyonlarca kişinin izlediği canlı yanına verilmiştir. Bu suçtur. Bu suçu işleyen Recep Tayyip Erdoğan’dır. Vicdan desen vicdan, hukuk desen hukuk yok. Akıl alır gibi değildir."
'Bazı konularda mahremiyet, aleniyete dökülmemelidir'
Özel, "Arkadaşlar soruyor ‘Öznur Çalık, Pervin Buldan görüşmesine ne diyorsunuz.’ Yalanlandı o benim işim değil. Sonuç alındı ya da alınmadı onu istismar konusu yaparsanız, yarın benzerinde muhataplarınız sizden korkar. Bazı konularındaki mahremiyet, aleniyete dökülmemelidir. Bu yaptığınız iş saçma bir iştir. Bütün milletvekillerinin gözünün içine baka baka bu kadar akılsızmış gibi bir dil ne oluyor. ‘Terör örgütünden ahlak bekleyen ahmaktır’, üç cümle sonra ‘Pervin Buldan ile görüşmüştür’ demektedir, sonra dönüp ‘efendim bu terör örgütüyle temas kuran şöyle böyledir.’ Hepimizin beyni var. Beynimizle alay eden Süleyman Soylu var. Biz gayret gösterdik, şehidimizin sesini duyduk ama duyuramadık. Bundan sonrası için daha fazla özen daha fazla dikkat. 10 Şubat günü Cumhurbaşkanı ‘müjdem olacak’ diyordu, keşke verebilseydi. Ama davul zurna çalıp, gizlilik ilkesini ihlal etmeselerdi. Keşke siyasete evlatlarımızın kurtarılması veya şehit edilmesi alet edilmeseydi'' diye konuştu.
'7 sene önce makul gördüğünüzü şimdi şeytan gösterebiliyorsunuz'
CHP Grup Başkanvekili Özel, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
''Soylu’nun gerçek olmayanları gerçekmiş gibi anlatan kürsü marifeti, yalanı doğru gibi anlatmasının şaşkınlığı içindeyiz. Dün Süleyman Soylu’nun ‘canı çıkasıca’ dediği İnsan Hakları Derneği konuyla ilgilenmiştir. Yapıları gereği, duyulmayanları, dinlenmeyenleri getirdikleri için sevmeyebilirsiniz ama şeytanlaştıramazsınız. Bu dernek başkanı Öztürk Türkdoğan’ı akil insanlara aldınız. Akdeniz Bölge Sorumlusu idi. 7 sene önce makul gördüğünüzü şimdi şeytan gösterebiliyorsunuz.''
'Sorular sorulmasın diye algı operasyonu yapanları görüyoruz'
Özel Meclis'teki basın toplantısında ayrıca, ''Dün sayın bakanlar geliyor, bilgi veriyorlar. Başarılı olsa, ‘Sayın Cumhurbaşkanı’mızın emirleriyle yaptık.’ Bu operasyonu kim yaptı? Sorumlusu kim? Gara’daki operasyonu kim yapacak? Türkiye’nin rehine kurtarma ekibi, dünyada en iyi ilk beşi içinde olduğu ifade edilen ekip nerede? Neden orada yoktu? Esenboğa’ya bir uçak indirilse ve rehineler olsa, oraya, mağaraya girildiği gibi mi girilirdi'' dedi.
"Dün üzgün iki bakan gördük" ifadelerini kullanan Özel, "O bakanlar ne yaparlarsa, bu beyefendinin emir talimatlarıyla yapıyorlar. Şehit haberleri gelmiş. Kahkahalarla ve fıkralarla, neşeyle anlatıyor. Gerektiği yerde ne kadar üzgün olduğunu anlatıyorlar. ‘Bay Kemal iyi dinle’ diyor. ‘Bu infazdan hepiniz sorumlusunuz’ diyor. Kendisi ve bakanları dışında herkes sorumlu. Bir tek onlar sorumluluğu almıyor. ‘Her şeyi ben yaptım’ diyen, bir başarı olduğunda ‘ben’ diyen varsa bu operasyonun sorumluluğunu da ‘ben’ diye alacak" diye konuştu.