CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gündemde yer alan konulara ilişkin olarak BirGün Ankara temsilcisi Nurcan Gökdemir ve parlamento muhabiri Hüseyin Şimşek’in sorularını yanıtladı.
ABD - Türkiye ilişkilerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Ben (ABD Başkanı Joe) Biden’cı değil, Türkiyeci’yim. Biden’in seçim kampanyasına destek vermek için insan gönderenler bunlar değil mi? Biden’in önünde takla atmaya hazır olanlar da bunlar. ABD’ye gidip farklı konuşup Türkiye’de farklı konuşanlar bunlar. S-400’lerde Girit Modeli diye arayışa giren bunlar. Kim Biden’cı? Biz, Türkiye’nin çıkarlarını savunuyoruz ve her ülkeye saygı gösteriyoruz" dedi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
- "İnsan hakları konusu, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra evrensel soruna dönüştü. Bir yerde insan hakkı ihlali varsa tüm ülkeler konuşur. Bu cümleyi okuyan AK Partililer, bana yine ‘Biden’cı’ diyecekler ama Myanmar’da haksızlık olduğu zaman biz konuştuk mu?
- Konuştuk ve haklıyız çünkü insan hakkı ihlali konusunda görev üstlenmek zorundadır uluslararası kamuoyu. Kanada’da, Japonya’da, Kore’de insan hakkı ihlali olursa konuşurlar. AİHM denilen bir mahkeme var. Bizim mahkememiz değil. Bir ülkeye ait değil, Avrupa’ya ait. Demek ki insan hakkı ihlali evrensel bir tanımdır. İnsan hakkına saygı duyan her ülkenin bu hakka yönelik bir müdahalede konuşma hakkı vardır."
'Erdoğan, bana yanıt vermek için grup toplantılarını artık salı değil çarşamba yapıyor'
AK Parti'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) grup toplantılarını çarşamba günü yaptığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
- "Erdoğan, bana yanıt vermek için grup toplantılarını artık salı değil çarşamba yapıyor. Türkiye’nin artık AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın savunmada olduğunu görmesi gerekiyor. Erdoğan’ın doğrudan doğruya hedef aldığı ve en büyük rahatsızlık duyduğu kişi de benim. Neden? Çünkü doğruları söylüyoruz.
- Erdoğan bunlardan müthiş rahatsız oluyor. Rahatsızlığının temel sebebi de özellikle AK Partililerin de beni dinliyor olması. Bu nedenle, 'Acaba Kılıçdaroğlu’nu nasıl sustururum' diyerek kara kara düşünüyor. Bazı televizyon kanallarına telefon edilerek 'CHP Genel Başkanı, Salı konuşmasını yaptığında şu kadar dakika vereceksiniz ve sonrasında keseceksiniz' diye talimat verildiğini de gayet iyi biliyoruz. Bunu televizyon kanalları bize söylüyor, “Baskı altındayız ve başka seçeneğimiz yok” diyorlar. ‘Korkunun ecele faydası yoktur’ diye güzel bir sözümüz var."