Yerli halk Maorilerin Jacinda Ardern'in başbakanlığındaki İşçi Partisi hükümetinde 5 bakan ve çok sayıda üst düzey yetkiliyle temsil edildiği Yeni Zelanda'da, bir Maori milletvekilinin kravat protestosuyla sömürgecilik tartışması patlak verdi.
Kriz, Parlamento Başkanı Trevor Mallard'ın Maori Partisi Eşbaşkanı Rawiri Waititi'ye erkek milletvekillerinin soru sorabilmesi için kravat takması zorunluluğuna uymadığı gerekçesiyle genel kurulu terk etmesini emretmesiyle çıktı.
Māori MP Rawiri Waititi ejected from New Zealand parliament in necktie row https://t.co/A2XsoXSGIO
— The Guardian (@guardian) February 9, 2021
Kadın başbakan: Başka derdimiz mi yok?
Olay tepki çekerken, Başbakan Ardern, kravatı 'sömürgeci ilmiği' diye niteleyen Waititi’yi savundu.
Milletvekillerinin kravat takmamasına bir itirazı olmadığını söyleyen kadın lider, "Hepimizi ilgilendiren bundan çok daha önemli sorunlar var. Yeni Zelandalıların kravat diye bir derdi olduğunu sanmıyorum" vurgusunu yaptı.
Parlamento Başkanı 24 saatte tavır değiştirdi
Salı günü kravat zorunluğuna sıkı sıkıya sahip çıkan Parlamento Başkanı Mallard, tepkiler üzerine, dün Waititi'nin kravatsız şekilde konuşmasına izin verdi.
New Zealand's parliament backs down in a dispute with Maori MP who was ejected for not wearing a tie https://t.co/6HWup2EHvU
— BBC News (World) (@BBCWorld) February 10, 2021
Kravat artık tercihe bağlı
Önceki gün iki kez sorusunu yarıda kestiği ve kravat takmazsa salonu terk etmek zorunda olduğunu bildirdiği Maori liderinin bu kez sözünü bölmeyen Mallard, ardından kravat takma zorunluluğunu kesin şekilde kaldırmanın gündemde olduğunu duyurdu.
Parlamento Başkanı, Daimi Talimatlar Komisyonu ile görüşmesinin ardından, kravat takmayı tercihe bağlı yapmaya karar verdiğini açıkladı.
Mallard, "Komisyon'un yürüttüğü tartışma ve kararın rehberliğinde, artık kravatlar uygun iş kıyafetinin ayrılmaz parçası olarak şart koşulmayacak" diyerek ekledi:
"Bunun daha fazla dikkate alınmaya değer önemli bir konu olduğunu düşünenleri tasdik ediyorum."
Ties now optional in New Zealand parliament after Maori MP's protest https://t.co/RFAbzBLHk6 pic.twitter.com/HL9O7Xy3UV
— Reuters (@Reuters) February 11, 2021
Yüzünün tamamı geleneksel Maori dövmesiyle kaplı olan, başından siyah kovboy şapkasını çıkarmayan, boynuna kravat yerine amfibik şekilli taş kolye takan takım elbiseli Waititi, dün salondan çıkmak zorunda bırakılmasına tepki göstermişti.
New Zealand Maori leader Rawiri Waititi ejected from parliament for not wearing a necktie said that enforcing a Western dress code was an attempt to suppress indigenous culture https://t.co/x8DI6UnMyU pic.twitter.com/u1w9jkqauS
— Reuters (@Reuters) February 10, 2021
'Kültürel kimlik meselesi'
Parlamento başkanının kendisine muamelesini 'vicdansızlık' diye niteleyen Maori siyasetçi, şunları söylemişti:
"Bu, kravat değil, kültürel kimlik meselesi. Kravat tartışması, daha hala ülkede ırklar arası ilişkilerin düzelmesi ihtiyacının bulunduğunu gösteriyor. Bu yapılan, yerli halkların haklarının ihlal edilmesidir. Bizim böyle bir mekanda kültürel kimliğimizi ifade etme hakkımızın bulunması gerekmektedir."
'Sömürgeci ilmiğini çıkarıp şarkımı söyleyeceğim'
2020 sonundaki benzer bir tartışmada da kravat takmazsa salondan atılacağı bildirilen Waititi, geçen yıl ilk kez milletvekili seçilmesinin ardından parlamentoya ilk hitabında Britanyalı sömürgeciler tarafından yanlış yere cinayetle suçlanarak idam edilen bir atasının hikayesini anlattıktan sonra kravatını çıkararak şöyle demişti:
"Kendimi atalarımın hazineleriyle süsleyeceğim ve boynumdan sömürgeci ilmiğini kaldırıp şarkımı söyleyeceğim."
New Zealand Maori Party leader, Rawiri Waititi, was ejected from parliament for refusing to wear a necktie in the chamber has said forcing him to a Western dress code was a breach of his rights and an attempt to suppress indigenous culture. I Read more: https://t.co/8HIlOYKpXb pic.twitter.com/W9foD1awPY
— RTÉ News (@rtenews) February 10, 2021
Yeni Zelanda'nın 5 milyonluk nüfusunun yüzde 15'ini oluşturan Maoriler, ülkedeki yoksulluk ve hapse düşme istatistiklerinin tepesinde yer alıyor. Bu durum, yerli halkın Britanya sömürge yönetimi altında uğradığı adaletsizliklerin hala telafi edilemediğine işaret ediyor.