Sosyal medya platformu Twitter’da yaptığı paylaşımlarla Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu’nun yüksek lisans tezindeki intihalleri gündeme getiren Lund Üniversitesi araştırma görevlisi Devrim Umut Aslan RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında incelemelerini “Melih Bulu atandıktan sonra mezunlar, öğrenciler ve akademisyenler olarak bunu çok yadırgadık. Arkadaşımızın geçmişte akademik ne gibi liyakati var bakmak istedim. Master tezine baktım. ‘Verbatim’ (birebir) kopyalama dediğimiz, sayfaları ve paragrafları alarak kendi master tezine doğrudan yapıştırmış. Bunların normalde çok belirgin kuralları var” diye aktardı.
‘Üniversitelerin kılavuzlarında alıntı kuralları aynı’
Aslan, intihallere yönelik kuralların kurumlarda aynı olduğunu “Bir kaynaktan doğrudan alınan kelime sayısı 40 kelimenin üzerindeyse bu alıntıya ayrı bir blokta yer verilir ve sayfa numarası belirtilir. Sayfalarca alıntı yapmak diye bir şey zaten yok. Oxford Üniversitesi’nin kılavuzunda aynı şey yazıyor. Benim kendi çalıştığım Lund Üniversitesi’nde de öyle. Boğaziçi Üniversitesi’nin internet sitesine baktığımda kılavuzu göremedim. Melih Bey kaldırmış mı yoksa ben mi bulamadım, bilemiyorum. Nevşehir Üniversitesi’nin buldum, yazan yine aynı” diye açıkladı.
‘2011 ve 2015’de basılan iki makalesinde daha tespit edildi’
Melih Bulu’nun güncel makalelerinde de benzer intihallerin bulunduğunu belirten Aslan, başka akademi ve kurumlarında intihali doğruladığını anlattı:
“Hem master tezinde hem doktora tezinde aynı şekilde yapıyor. 2011 ve 2015’de basılan iki makalesinde daha tespit edildi. Bir anonim Twitter hesabı doktora tezine bakmıştı. Yurtdışında akademik sahtekarlıklara bakan yabancı bir akademisyenin bloğu var o da inceledi, onayladı ve haber yaptı. Teyit.org, baktı ve doğrudan alıntı yapılmış gibi dedi.
‘İlk 100 sıralaması yapan Time Higher Education, Melih Bulu’nun intihallerini haber yaptı’
Boğaziçi Üniversitesi’ni ilk 100’e sokacağız diyorlar. O sıralamayı yapan kurumlardan biri Time Higher Education, Melih Bulu’nun intihallerinin haberini yaptı ve makaleleri basan dergilerle kontağa geçtiler. Dergiler makaleleri tekrar değerlendireceklerini bildirdiler.”
‘Master tezi 1995 yılında verilmiş, o dönemlerde intihallere karşı dijital araçlar yoktu’
Geçmiş dönemlerde dijital araçların yokluğundan intihallerin tespit edilmesinin görece daha zor olduğunu vurgulayan Aslan, buna rağmen intihalin fark edilmeme olasılığının düşük olduğunu “İntihalli master tezi 1995 yılında verilmiş, doktorası da 2003 yılında verilmiş. O dönemlerde dijital araçlar yoktu. Şimdi dünyada 5-6 tane çok oturmuş, bunun için yapılmış programlar var. Bu programlar oldukça iyi. Eski kitaplardan yapılan alıntılarda ve online olarak basılmamış yapılardan çalıntıları bulmakta iyi değiller ama oldukça iyiler. Tez danışmanının o sürecin içerisinde olması beklenir. O tezin gelişim sürecinde birdenbire otuz sayfalık muhteşem İngilizce ile yazılmış metnin gelmesini hocanın fark etmemesi mümkün değil” diye ifade etti.
‘Bu intihal olayından sonra Melih Bulu öğrencilere ne diyecek?’
Aslan, yapılan atamada gözlemlediği sorunlar konusunda “Bu yapılan atamanın dört açıdan problemli olduğunu düşünüyorum. Birincisi liyakat sorunu var. Akademik kadroya dahil olamayacak bir insanın rektör olarak atanmasıdır. Bu intihal olayından sonra Melih Bulu öğrencilere ne diyecek? O zaman bu insanları disipline veremezsiniz. İkincisi sadakat sorunudur. Evrensel akademik ideallere mi sadakatiniz var yoksa siyasal bir erke mi? Buraya yönelik insanların çok doğru şüpheleri var. Üçüncü olarak usul sorunu var. Hiçbir demokratik teamülün hayata geçmediğini görüyoruz. Lund üniversitesinde rektör seçtik ve bir yıl boyunca öğrenciler akademisyenler ve idareciler görüş bildirdiler. Kamuoyuna açık adaylar gazetelerde tartışıldı. Dördüncüsü ahlaki bir sorun var. Bu arkadaş akademik hırsız, hiçbir akademik kurumda yönetici pozisyonda bulunmaması gerekir” dedi.