AYM, çalışanın kurumsal e-posta hesabının işveren banka tarafından denetlenmesinin kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ve haberleşme hürriyetini ihlal etmediğine karar verdi. Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre, AYM, kurumsal e-posta hesabını eşinin ticari işlerinde kullandığı için kovulan banka çalışanı Celal A.’yı haksız buldu.
İş sözleşmesine dikkat
Dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan AYM kararına göre, özel bir bankada çalışan Celal A.’nın iş sözleşmesinde “kurumsal e-posta adresinin sadece iş amaçlı kullanılacağı, hesabın haber vermeden banka yönetimi tarafından denetlenebileceği” hükmü yer aldı. Celal A.’nın, eşi üzerine kayıtlı bir işletmede çalıştığı iddiası üzerine müfettiş incelemesi yapılarak, savunması alındı.
Raporda, başvurucunun banka çalışma ilkelerine aykırı kendi hesabına ticari faaliyette bulunduğu kanaatine ulaşıldığı belirtildi. Kurumsal e-posta hesabını eşinin ticari işleri için de kullandığının belirtildiği müfettiş raporuna göre iş akdi feshedildi. İş mahkemesinde işveren banka aleyhine açtığı işe iade istemli davası reddedildi. Bunun üzerine iki yıl önce AYM’ye başvurdu.
AYM: İhlal yok
AYM, 12 Ocak’ta oy birliği ile kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ve haberleşme hürriyetinin ihlal edilmediğine karar verdi. Karar özetle şöyle:
“Somut olayda başvurucu bilgilendirme yapılmadan ve rızası olmadan kurumsal e-posta hesabının incelendiğini ileri sürmüştür. İş akdinde başvurucuya tahsis edilen kurumsal e-postanın sadece iş amaçlı kullanılacağı ve bu hesabın banka yönetimi tarafından haber vermeksizin denetlenebileceği düzenlenmiştir.
'Denetim amaca uygun'
Somut olayda işverenin yaptığı müdahalenin kapsamının da tartışılması gerekir. İşveren başvurucunun başka bir işte çalıştığı iddiasını destekleyen mesaj içeriklerini incelemiş ve bunları sadece yargı sürecinde iddiasını kanıtlamak amacıyla kullanmıştır. İşveren inceleme amacı dahilinde bir denetleme gerçekleştirmiş, elde edilen verileri amaca uygun kullanmıştır. Anayasa Mahkemesi, açıklanan gerekçelerle, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı ve haberleşme hürriyetinin ihlal edilmediğine karar vermiştir.”