Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Boğaziçi Üniversitesi'nde Prof. Dr. Melih Bulu'nun rektör olarak atanması sonrası başlayan protestolarla ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.
Bildirici kişisel blogunda kaleme aldığı yazısında, "Boğaziçi’nde eylem yapan bütün gençlere 'terörist' demek de 'iltisaklı' diye damgalamak kadar hukuksuz. Bunun kanıtı da polisin bugüne değin bu eylemlerde gözaltına alınan 528 kişiden sadece 2'sinin tutuklanması, 108'i adli kontrolle olmak üzere 498 kişinin serbest bırakılması. 'Terörist' ve 'terör örgütü iltisaklı' diye damgalandıklarıyla kaldı bu gençler" düşüncesini dile getirdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 2 Şubat'ta "Orada gidecek üniversite rektörünün odasını işgal edecek. Buna asla müsaade etmem" dediğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da 3 Şubat'ta "Siz öğrenci misiniz, yoksa rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz?" ifadesini kullandığını hatırlatan Bildirici, şöyle devam etti:
- "Fakat rektörün odasının basılması ve işgal edilmesi gibi bir olay yoktu. İstanbul Valiliği’nin, 1 Şubat’ta yaptığı açıklamada, 'Rektörlük binasını ablukaya alan göstericilerin, emniyet müdahalesiyle dağılmaları sağlanmıştır' deniliyordu. Prof.Dr. Melih Bulu da 'Bazıları protesto hakkını çok ileriye götürdü. Rektörlük binasının üç kapısı da ablukaya alınarak içeride çalışanların dışarı çıkmaları engellendi' dedi.
- Görüldüğü gibi, İstanbul Valiliği ile Prof.Dr.Bulu’nun açıklamalarında 'rektör odasının işgali'nden söz edilmiyor. Sadece rektörlük binasının ablukaya alınmasından bahsediliyor. Abluka da gerçekten var mıydı, orası ayrı bir araştırma konusu ama makam odasını işgal ile binayı ablukaya almak arasında ciddi bir fark olduğu açık.
- Erdoğan ve Soylu’nun rektörün odasının işgal edilmeye kalkışıldığı yolundaki sözlerinin bizzat İstanbul Valiliği ve Prof.Dr. Bulu tarafından dolaylı biçimde yalanlanması yaygın medyada kendine yer bulamadı. Sanki böyle bir makam odasını işgal girişimi varmış gibi yazılmaya, konuşulmaya devam edildi."