Geçtiğimiz gün Brüksel'e gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve AB Komisyonu'nun bazı üyeleriyle görüştü. Ziyaretinin ikinci gününde Bakan Çavuşoğlu, Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’le bir araya geldi.
Michel ile görüşmesinin ardından Çavuşoğlu süreçle ilgili şunları söyledi:
- Pozitif anlamda karşılık verdik. O günden bugüne diyaloğumuz arttı. 2021’de ilk ziyaretimizi Portekiz’e yapmıştık. Heiko Maas yakın zamanda Türkiye’deydi. Görüşmelerle diyaloğu güçlendirmek istedik. Sayın Cumhurbaşkanımız, iki başkanı Türkiye’ye davet etti. Onlar da daveti kabul ettiler. Bu ziyaret aynı zamanda Türkiye’de gerçekleşecek. Önümüzdeki süreçte diyaloğu devam ettirme açısından AB ile hemfikiriz. Somut adımların da atılması gerekiyor. Beklentilerimizi net şekilde aktardık. Neticede AB'nin yükümlülüklerini yerine getirmediğini de hepimiz biliyoruz Ortak mutabakata baktığımız zaman sadece göçmenlerin durdurulması değil Türkiye ile AB ilişkileri bakımından çok önemli unsurları var. Gümrük birliği anlaşmasından modernasyon iki taraf açısından da önemlidir. Müzakereler durdurulmuştu. Vize serbestisi de AB’nin bir sözüydü. Bunun da mutlaka hayata geçmesi gerekiyor. 72 kriter vardı. Biz geçen yıl 66 tanesini tamamlamıştık. Gelmeden önce gözden geçirdik, 4 kriter kaldı. Geri kalan kriterlerde de bazı kelimelerde anlaşmazlık var. Türkiye sözünü yerine getirir, Avrupa Birliği de verdiği sözleri tutmalı. Muhataplarımızda da aynı kararlılığı gördük, uygulamada da görmek istiyoruz.
'Bir yol haritası üzerinde çalışma fikrinde mutabık kaldık'
- Siyasi sebeplerden Avrupa ülkelerinin etkisiyle komisyonun katı tutumu sayesinde gerçekleşmedi. Biz bu konuda gerekli adımları atıyoruz. AB ile Türkiye arasında ilişkilerin sağlıklı yürümesi için üyelik müzakere sürecinin öldürülmemesi gerekiyor. Meselenin siyasi olduğunu da hepimiz biliyoruz. Üyelik süreci ile ilgili genişleme ile ilgili AB içinde farklı tartışmaların olduğunu biliyoruz. Üst düzeyli diyalog konusunda ivme kaybını yaşadık AB'den kaynaklanan sebeplerle. Avrupa'da artan ırkçılıkla mücadeleyi de birlikte yapmamız gerekiyor. Bugünkü ve dünkü yaptığımız görüşmelerde Yunanistan'la istikşafı görüşmeleri pazartesi başlatıyoruz bunu ele aldık. Tüm müzakerelerde AB gözlemci olarak katılmıştı, bu toplantılara katılmalarında da sakınca yok. AB Kuzey Kıbrıs'ı tamamen ihmal etti, onların güvenini yeniden kazanmamız gerekiyor. Türk tarafının haklarını yok saydı. Doğu Akdeniz konferans önerimiz vardı. Cumhurbaşkanımız teklifte bulunmuştu. Bu konferansı nasıl gerçekleştirebileceğimizi de ele aldık. Bundan sonraki süreçte somut atılabilecek adımları gözden geçirdik. Bir yol haritası üzerinde çalışma fikrinde mutabık kaldık.
- Parlamentodan yine önemli kişilerle görüştük. Faydalı görüşmeler gerçekleştirdik. Türkiye kendisine pozitif yaklaşım sergileyen herkesle ilişkilerini sürdürmek ister. Türkiye her zaman samimidir. Türkiye söz verirse o sözü yerine getirir. İlişkilerde bir tarafın bu arzu içinde olması yetmez, AB'nin de aynı kararlılıkta olması lazım. 2 gündür gerçekleştirdiğimiz toplantılarda muhataplarımızda bir kararlılık gördüm.
- Onlar da sosyal medyada yaptığı paylaşımda vurguladıkları gibi Türkiye - AB ilişkilerinin önemli olduğunu herkes kabul ediyor. sorunların kısa sürede çözülemeyeceğini herkes biliyor. yol haritası ve birlikte çalışarak ve somut adımlar atarak süreci kalıcı hale getirmek konusunda kararlılık var. Anlaşma yaparız, sonra uygulamasına bakarız yaklaşımının faydalı olmayacağını söyledik.'
'Bu tür provokasyonların Yunanistan'a hiç bir faydası yok'
- İyonya denizinin Ege ile bağlantısı yok. Kara sularını 12 mile çıkarması Ege'yi ve bizi etkilemez. Bu müzakerelerde Ege ile ilgili bazı açıklamalar oldu. AB nezdinde bunun fark edildiğini gördüm. Yunanistan'ın böyle açıklamalardan kaçınması lazım. Yunanistan kendi halkasına bir şey söylemek için Dendias'ın yaptığı yanlış, yanlış açıklamalar yaptı. Açıklamanın hükmü yoktur. Yunanistan'ın bazı provokasyonları devam ediyor. denizin altında kablo döşemesi, durup dururken NAVTEX ilan ediyor, hiç bir faaliyet yok. Biz bunların oyunlarını biliyoruz, bunların bir faydası yok. İstikşafi görüşmeler başlayacak. Umarım anlamlı sonuç odaklı görüşmeler olur. Bu tür provokasyonların Yunanistan'a hiç bir faydası yok. Ege'de karasuları konusunda Türkiye'nin tavrı değişmemiştir.
- Kıbrıs konusunda da diğer muhataplarımızla da bu konuyu ele aldık. Önümüzdeki konferansa herkesin katılmasını istiyoruz. Sadece Doğu Akdeniz'e kıyısı olanlar değil. Bizim derdimiz hakça paylaşım. Tabii ki kendi hakkımızı koruyacağız. Kıbrıs'ta iki toplum arasında hakça gelir paylaşımı olsun diyoruz. Bir taraf katılmayacaksa diğer tarafın katılmasının da anlamı yok. Hakça paylaşım konusunda Rum kesiminin muhatabı Kuzey Kıbrıs'tır.
- Davet konusunda tabii ki Cumhurbaşkanımızın davetini bir kez daha hatırlattık bazı tarih önerilerinde bulunduk. Onlar bir tarih çalışma yapacaklar, o tarihlerden biri uygunsa gelecekler. Tarih henüz belirlenmedi. Her ilki başkan Türkiye'ye bir an önce gelmek istediklerini söylediler.
'AP Türkiye’ye karşı ön yargılı ve ayrımcı yaklaşımından vazgeçmeli'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ile görüşmesinden sonra Twitter hesabından yaptığı açıklamada, AP'nin Türkiye'yle ilişkilerin geliştirilmesinde yapıcı rol oynaması gerektiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, "AP Türkiye’ye karşı ön yargılı ve ayrımcı yaklaşımından vazgeçmeli" vurgusunda bulundu.
AP'nin 2021 Türkiye Raporu'nun tarafsız ve dengeli olması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, raporda Türkiye'nin adaylık statüsüne vurgu yapılmasının önemine işaret etti.
'Afganistan'da ve Irak'ta NATO misyonlarını desteklemeye devam edeceğiz'
Çavuşoğlu, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüşmesinin ardından ise şu ifadeleri kullandı:
'İtiifak içinde birlik ve dayanışmayı daha da güçlendirmeliyiz. Ülkemiz ittifakın caydırıcılık ve savunmasında kritik ve öncü roller üstleniyor. Afganistan'da ve Irak'ta NATO misyonlarını desteklemeye devam edeceğiz.'