Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği Eski Başkanı ve Bezmialem Vakıf Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal, "Kovid korkusu nedeniyle kalp hastaları doktora gitmiyor. En tehlikelisi sessiz geçirilmiş kalp krizleri. Pandemi sonrası kalp yetmezliği vakalarında patlama yaşayabiliriz. Bunların büyük bir kısmının da kalp naklinden başka şansı kalmayacak. Pıhtı atmasına yol açan ciddi damar tıkanıklıkları da bir diğer tehlikeli durum. Ani ölümler ve uzuv kayıplarının en büyük sebebi." dedi.
'Amaliyatlar azaldı ama aslında hastalar azalmadı'
Pandeminin başladığı Mart ayından bu yana kalp ameliyatlarında ciddi bir azalma olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Köksal, "Kalp cerrahisi ameliyatları bayağı azaldı. Ama hastalarda bir azalma olmadı aslında. Bunun nedeni, hastalarımızın Kovid korkusu nedeniyle kalp sağlıklarını ihmal etmesi. Pandemi bittikten sonra ciddi bir kalp yetmezliği hasta grubu ile karşı karşıya kalacağız. Polikliniklerimiz, nefes darlığı şikayetiyle gelen hastalarla dolacak. Pandemi döneminde hastaneye başvurmayan kalp hastaları maalesef farkında olmadan kalp krizi geçiriyor. Sessiz geçirilmiş kalp krizleri, gecikmiş kapak hastalıklarına, bu da geri dönüşümsüz kalp hasarına yol açıyor. Bu hastaların çoğu ameliyat edilemez hale geliyor. Pandemi sonrası ameliyat olma şansını kaybetmiş, kalp yetmezliği ile gelen ve kalp nakline aday birçok hasta ile karşılaşma tehlikesiyle karşı karşıyayız" dedi.
'Zaman geçtikçe uzuvlarını kaybetme riski artıyor bu hastaların'
Prof. Dr. Köksal şöyle devam etti:
"Atar ve toplar damar tıkanıklıkları da dahil, hastalar bunu ihmal ediyor ve Kovid nedeniyle acile gelmekten korkuyor. Oysa uzuvlarını kaybedebilirler veya toplar damarlarda pıhtı olduğu için bu pıhtı akciğere atabilir ve ani ölümlere yol açabilir. Pıhtı açısından en kritik dönem ilk 1 haftadır. Pandemi döneminde bu problemleri yaşadığı halde bir şekilde hayatta kalabilen hastalar, ileride geri dönüşümsüz kalp ve damar problemleriyle karşılaşıyor. En büyük sorun ise kalp yetmezliği. Biz bu hastaları daha sonra kalp kasılma fonksiyonları azalmış, ameliyat şansını kaybetmiş olarak görüyoruz. Damar tıkanıklıklarına bağlı uzuv kayıpları da söz konusu. Zaman geçtikçe uzuvlarını kaybetme riski artıyor bu hastaların."
'Ani başlayan şikayetlerde mutlaka acile gidilmeli'
En büyük risk grubunun kısıtlamalara en çok maruz kalan 65 yaş ve üstü kesim olduğuna da işaret eden Prof. Dr. Köksal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hastalara söyleyebileceğim tek şey, lütfen hiçbir kalp ve damar probleminizi ihmal etmeyin. Ani bir şekilde göğüs ağrınız başladıysa, nefes darlığı ve terleme de eşlik ediyorsa, ani tıkanmalar başladıysa, hareket etmekle göğsünüzde yanma oluyorsa, bu acil bir kalp problemidir. Hiç olmayan bir şekilde bacağınızda ani şişlikler başladıysa, bir ayağınız şişmeye başladıysa, toplardamarlara pıhtı oturma ihtimali yüksektir. Mutlaka acile başvurulması gerekir. Yine bacaklarda atardamar problemi işareti olan ani soğukluk, solukluk, parmaklarda kızarma, soğuma olduysa lütfen acile başvurun. Bunlar, kalp damar açısından acil durumlardır. Ama her zaman olan problemleriniz, örneğin nefes darlığınız biraz daha artmaya başladıysa, iki kat merdiven çıkabiliyorken bir kat çıkabiliyorsanız acile olmasa da polikliniklere başvurup kontrole gitmelisiniz."
'Kovid-19 korkusundan doktora gitmedi, şans eseri hayatta kaldı'
Borsa İstanbul'da uzman olarak çalışan 46 yaşındaki hastası Tekin Tavuz'un da bacağında ani oluşan bir şişlik ve ağrıya rağmen Kovid korkusundan tam 12 gün doktora gitmediğini ve sorun geçmeyince gittiği hastanede toplardamarında ölümcül bir pıhtı olduğunun anlaşıldığını söyleyen Prof. Dr. Köksal, Tavuz'un hayatta kalmasının büyük bir şans olduğunu belirterek sözlerini şöyle noktaladı:
"Tekin Bey 46 yaşında genç bir bürokrat, bir beyaz yakalı. Maalesef pandemi döneminin başladığı ilk zamanlarda sol ayağında ani başlayan şişliğe rağmen Kovid kapmaktan korktuğu için 12 gün boyunca acile başvurmamış. Daha sonra bir hastaneye gitmiş, 17. gününde bize geldi. Sol kasığın üzerinden iliyak toplardamar dediğimiz damardan, diz altına kadar bütün toplardamarlarına pıhtı oturmuştu. Olayın vehametini şöyle anlatayım; toplardamar pıhtılarında ilk hafta hayati önem taşır. Pıhtı tazeyken, hareketlenip oradan kopabilir ve tedavi edilmezse akciğere atabilir. Dünyada en çok ani ölüm nedeni olan akciğer embolisine neden olabilir. Verilmiş sadakası varmış ki 17 gün sonunda tedavisini olup iyileşti. Eğer ilk hafta akciğere pıhtı atsaydı, hastaneye yetişemezdi."
'17 gün boyunca saatli bomba ile yaşamışım'
Borsa Uzmanı Tekin Tavuz ise pandeminin ilk haftalarında başlayan şikayetlerini önce önemsemediğini ve Kovid olma korkusu nedeniyle hastaneye gitmeyip evde düzelmeyi beklediğini söyleyerek "Bu kadar ciddi bir sağlık sorunum olduğunun farkında değildim. 12 gün boyunca bacağımda, kasıktan diz altına kadar yaklaşık 1 metre uzunluğunda bir saatli bombayla yaşamışım. Sol bacağımda hafif bir ağrı ve gittikçe artan bir şişmeyle başladı. Başta önemsemedim, herkesin salgın nedeniyle evinden çıkmaya korktuğu günlerdi. Ben de hastaneye gitmeye çekindim. Kovid-19 mikrobu bulaşacak diye gerçekten çekiniyordum. Bacağındaki şişlik ve ağrı gitgide arttı. 12 gün sonra bir hastaneye gittim, kan sulandırıcı verdiler evde kendi kendime iyileşirim dedim ama ağrı da şişlik de arttı. Bu kadar ciddi olabileceğini düşünmemiştim. Sonra Cengiz Hocama ulaştık, tabii hemen anladı ben anlatınca durumu. Vakit kaybetmeden acilen tedavi olmam gerektiğini söyledi ve aynı gün operasyon geçirdim. İnsanlar pandemi süreci geçtikten sonra bu tedavilerimizi yaptırırız diye düşünüyorlar. Ben de öyle düşündüm ama aslında durumun ciddiyetini, tam bir saatli bomba ile gezdiğimi sonradan anladım." dedi.