WhatsApp’ın Facebook’a veri paylaşmasına olanak tanıyan yeni gizlilik politikasını ve alternatif haberleşme uygulamalarını bilişim uzmanı Füsun Sarp Nebil, RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.
Nebil, kullanımı bedava olan uygulamaların iş modellerini “Bu haberleşme kanallarına eğer biz para ödemiyorsak karşılığında aldıkları şey verilerimiz. Niye? Reklamcılara satmak için alıyorlar, iş modelleri bu” diye açıkladı.
‘WhatsApp kullanıcılarına ‘senden bilgilerini alıp Facebook’a vereceğim’ diyor’
Nebil, WhatsApp’ın yeni gizlilik sözleşmesi ile kullanıcılara iletmek istediği mesajı “WhatsApp’ın söylediği: Senden verilerini alıp kullanacağım ve Facebook’a vereceğim. Kabul ediyor musun? 2016’da da buna benzer bir izin istedi. Bugüne kadar biz uygulama üzerinde herhangi bir reklam görmedik. Bunu paraya çevirmek istiyor. Aralık sonunda Apple’ın Facebook’la bir kapışması oldu. Gazetelere tam sayfa ilan vererek Apple’ı şikayet etti. İddiası ise ‘Ben küçük işletmecinin reklamını yapıyorum. Apple bunu engelliyor’ yönünde” diye anlattı.
‘Problem olan, Facebook’un sadece bizim ona verdiğimiz verilere değil, başka uygulamalarda neler yaptığımıza baktığını görmemiz’
Nebil, Facebook ve Apple arasında yakın zamanda yaşanan anlaşmazlıklar konusunda “Peki, nasıl engelliyor? Apple’ın biliyorsunuz bir uygulama dükkanı var. Bu uygulama dükkanından cep telefonlarımıza mobil uygulamalar indiriyoruz. Bankacılık uygulaması, oyun ve sosyal medya uygulamaları indiriyoruz. Apple bundan sonra kullanıcılarına cihazlarında indirdikleri uygulamaların hangilerine baktığını göstermeye başladı. Facebook’un itiraz ettiği bu. Facebook’un sadece bizim ona verdiğimiz verilere değil, başka uygulamalarda neler yaptığımıza baktığını da gördük. Problem burada” dedi.
‘Açık kaynak bir yazılımda ters bir şey olursa hepimiz biliyoruz, WhatsApp kapalı kaynakken Telegram ve Signal açık kaynak’
Açık ve kapalı kaynaklar arasındaki farkı Nebil “Açık kaynak diye bir şey var uygulamalarda. Açık kaynak, ne yaptığını gördüğümüz uygulama demektir. Buna tabii ki sizden bakmıyoruz. Geliştiriciler bakıyor ve hemen duyuluyor. Açık kaynak bir yazılımda ters bir şey olursa hepimiz biliyoruz. WhatsApp kapalı kaynak, Signal ve Telegram açık kaynaktır. İtiraz ettiğimiz nokta bu” diye açıkladı.
‘Elimizdeki cihazlar adeta birer istihbarat aletine döndü, James Bond’lara gerek kalmadı’
WhatsApp’ın alternatifi olan Telegram, Signal, WeChat ve BİP uygulamalarının özelliklerini anlatan Nebil “Oralara da rezervli bakıyorum. WeChat Çinli bir uygulama, orada da arka planı görmüyoruz. Şüphe ile bakıyorum. Günümüzde telekomla ilgili bizim görmediğimiz servis sağlayıcılardaki büyük network cihazları ve elimizdeki cihazlar adeta birer istihbarat aletine döndü. James Bond’lara gerek kalmadı. Biz kendimiz tıpış tıpış verileri veriyoruz” dedi.
‘Signal, asıl güvenliğin temelini yaratan uygulama’
Tartışılan uygulamaları arasında en çok Signal’i tercih ettiğini aktaran uzman “WhatsApp’ı iki yazılımcı genç kurmuştu 2012’de, 2014’te 19 milyara sattılar. Bu arkadaşlar 2016’da Facebook’un WhatsApp’a getirdiği güncellemeden sonra 2017-2018’de ayrıldılar. Ayrılırken söyledikleri cümle şuydu: Zuckerberg ile kişisel verilere bakış açımız uymadı. Bunlardan bir tanesi Signali kurdu. Signal daha önce sadece altyapıydı. Skype, Google haberleşmeleri ve WhatsApp’ın uçtan uca haberleşmesinin altında Signal var. Kendileri tekrar geliştirerek marka olarak 2019’da duyurdular. Bazı eksikleri var mesela konum veremiyorsunuz ama bir hayli güvenli, asıl güvenliğin temelini yaratan uygulama” diye anlattı.
‘Telegram’da telefonunuzu vermeden de haberleşebiliyorsunuz’
Telegram’ın ise WhatsApp’tan daha ileri özellikleri olduğuna işaret eden Nebil “Telegram’ın da WhatsApp’tan bazı ileri özellikleri var. Telefonunuzu vermeden de haberleşebiliyorsunuz. Örneğin Sputnik kanalı kurmak istiyorsunuz. Telefonunuzu vermiyorsunuz ama sizi takip edenler, oraya üye olduğunda sizden haberler iletilebiliyor, bu da önemli” dedi.
‘BİP’i tercih etmiyorum, nereye bilgi verdiğini bilmiyorum’
Nebil, BİP’le ilgili de şu değerlendirmeleri yaptıi:
“Epeyce analiz yapmış bir arkadaşa link verdim. Yerli diyemeyiz, arka planında bir yazılım var. Uygulanmış, çok yerlidir diyemeyeceğim. Son yıllarda yazılımlarda birtakım altyapılar var. Arabanın tüm parçalarını alıp Türkiye’de üretiyorsunuz, yerli üretim oluyor. Onun gibi bir şey. Ben tercih etmiyorum BİP’i. Onların da nereye ne bilgi verdiğini bilmiyorum.”
‘Kişisel veriler günümüzün altın madeni, bu verilerle insanların paraları çalınıyor’
Nebil, uygulamalarla paylaşılan kişisel verilerin birçok şekilde kullanılabileceğine dikkat çekerek “Korku yaşayan sadece biz değiliz. Amerikalılar da korkuyor. Kişisel veriler günümüzün altın madeni, bu verilerle insanların paraları çalınıyor. Hatırlarsanız 50 milyon kullanıcı verimiz çalınmıştı. Anne, baba ve çocukların isimleri bunların içinde var. Nasıl kullanıldığını bilemezsiniz. Amerikan ordusu şu anda namaz saatlerini, kıble yönünü bildiren uygulamalardan konumları parayla alıyormuş. ‘Ürün sizsiniz’ yazısını da Türkiye’de ilk ben yazdım. Cep telefonuna aldığımız uygulamanın ne yaptığını, hangi verilerimizi verdiğimizi bilmemiz lazım. ‘Fazla mı şüpheye düşüyoruz’ yaklaşımı var, zaten aldıkları kadar aldılar verileri diye. Buna bir çözüm yok, biz AIDS olmayız demek gibi bir şey” dedi.
‘WhatsApp’ın uyarısı beni korkuttu, Signal’e, Telegram’a geçeceğim’
Nebil “Cep telefonumda da online bankacılık uygulamam yok. 2018 yılında bir Truva atı çıktı ve bankacılık uygulamaları doğrudan hedefliyordu. Ben sadece haberleşme ile ilgili uygulamaları tutuyorum telefonumda, dikkatli olmak lazım. Bu yeni duyuruyu WhatsApp Avrupa’daki kullanıcılarına yapmadı. 8 Şubat’tan sonra WhatsApp beni atacak ve ben kullanmıyor olacağım. Signal’e Telegram’a geçeceğim. WhatsApp’a çok alışmıştık ancak bu kadar bize uyarı yapması beni korkuttu şahsen” diye konuştu.
‘Bir uygulamayı bedava kullanıyorsanız, karşılığında ne verdiğiniz önemli’
Uygulamaların verileri topladığı boyutu ve barındırdıkları zararları da aktaran Nebil “Whatsapp, bunu rekabet amacıyla yapmış da olabilir. Amerika’da Facebook aleyhine açılmış rekabet davaları var. WhatsApp ve Instagram’ı Facebook’tan ayırmaya çalışıyorlar. WhatsApp’daki müşterilerimin hesaplarını bir an önce Facebook’a alayım diye yapmış olabilir ama Facebook gölge profil diye bir şey uyguluyor. Verdiğiniz verilerden çok daha fazlasını alıyor. İlişkide olduğunuz diğer insanların verdikleri veriler ve cep telefonunuzdaki diğer uygulamalara gidip bakıyor. Ben bırakıyorum, herkes kendi bilir. Uyarı vazifemi yapıyorum. Bedava kullanıyorsunuz ama yerine ne veriyorsunuz önemli” şeklinde konuştu.