Uzmanlar, Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi üyesi Adam Kinzinger’ın deyimiyle yaşanan bu ‘darbe girişiminin’ etkilerini ve sonuçlarını Sputnik’e değerlendirdi. Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, ‘Amerikan demokrasi miladını doldurdu mu’ sorusuna şöyle yanıt verdi: “Bence bunları söylemek için henüz çok erken. Amerika’da olup bitenleri Amerikan Baharı veya bunun gibi ifadelerle adlandırmak da zor. Çünkü bahar kelimesinin içinde geçtiği Renkli Devrimlerde Amerika’nın doğrudan parmağı olurdu. Amerika’daki durum ise kendine özgü, katkısız, kendi iç dinamikleri ile ortaya çıkan bir durum.”
Polis Akademisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şahin ise “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” dedi ve bu yaşananların işaretlerinin seçimlerden beri verildiğini söyledi. “Amerika demokrasisinin çok kırılgan olduğunu gördük” diyen Şahin, “Amerikan toplumunun, demokrasisinin dünyaya anlatıldığı gibi ve Amerikan kurumlarının da çok sağlam olmadığını gördük. Amerika’da inşa edilen bu sürecin böylelikle kırılgan yanları da ortaya çıkmış oldu” diye ekledi.
‘Amerika’nın evinde Amerikalılar kendi vatandaşlarını öldürdü’
Siyaset Bilimci Onur Erim de “ABD bunca yıldır diğer ülkelere demokrasi ihraç ede ede, kendisine ayırmamış, bu durum bunu gösteriyor” sözleriyle başladığı değerlendirmesine şöyle devam etti: “Dün Amerika’nın evinde Amerikalılar kendi vatandaşlarını öldürdü. Bu, Amerika için ciddi bir travmadır. Çünkü hem Amerika’nın temel hem kuruluş değerlerine çok aykırı bir durum. Unutmayın Amerikan anayasası ‘Halk tarafından, halk için’ diye başlar. Bu ciddi bir hasar aldı.”
Fakat gerçekleşen bu olayların sonucu olarak ABD’nin ‘çatırdadığı, yok olmaya başladığı’ gibi söylemlerin çok uç olduğunu ve en azından kısa vadede mümkün olmadığına vurgu yapan Erim, “Dün yaşanan olayların açtığı çatlak ne kadar derin, bunu zaman gösterecek. Ama Amerika artık dünkü Amerika değil bugünden sonra bunu biliyoruz” dedi.
‘Biden yönetimi dünyada daha az müdahaleci olacak’
Yaşananların başka ülkeleri nasıl etkileyeceği de bir başka gündem konusu. Prof. Dr. Ünal, Amerika’nın demokratikleşme adına en çok eziyet ettiği ülkelerden birinin Türkiye olduğunu belirterek “Bu saatten sonra Türkiye gibi bir ülkenin Amerika’nın demokrasi, özgürlükler, insan hakları gibi kelimelerini ciddiye alacağını sanmıyorum. Bu Amerika’nın demokrasi, özgürlük gibi kelimeleri sahiplenemeyeceği anlamına da gelmez” dedi.
Ünal’ın kutuplaşmış bir Amerika’yı yönetecek Biden yönetiminin, dünyada daha az müdahaleci olacağı görüşünde.
‘Bundan sonra kurumların güvenilirliği, Amerika’nın demokrasisi daha çok konuşulacak’
Amerika’nın başka ülkelere ‘demokrasi götürme teşebbüsleri’ni değerlendiren Prof. Dr. Şahin ise “Şimdi Amerika’nın içinde yaşananlar için ‘kral çıplak’ ifadesini kullanabiliriz. Bu durum dünyayı şaşırttı ve dünyadaki gidişatı da etkileyecektir” ifadelerini kullandı.
Amerika’da yaşananların 11 Eylül gibi bir milat olarak görülebileceğini söyleyen Prof. Dr. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “11 Eylül ile aynı yıl Afganistan’a yapılan müdahale ve Irak’ın işgali ile Amerika’nın dış politikasında daha fazla değişikliğe neden olmuştu. Dış politikada bir söylem ve eylem değişikliğine gidilmişti. İç politikada da güvenlik anlamında bazı değişiklikler yaşanmıştı. Kongre binasının işgal edilmesinin ise Amerika’nın iç politikasında çok ciddi bir etki doğuracağına inanıyorum. Bundan sonra kurumların güvenilirliği, Amerika’nın demokrasisi gibi konular daha çok konuşulmaya başlanacak. Amerika’nın içine bakış açısında ciddi bir değişime neden olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.”
‘Trump gitse bile ABD Trumpizm ile uzun süre uğraşacak’
Trump’ın veya fikirlerinin bir şekilde siyasi etkinliğini sürdüreceğini söyleyen Onur Erim de “Trump bir damar yakalamış gibi görünüyor. Trump bu yakaladığı siyasi damar üzerinde bir süre daha en azından yapabildiği kadar siyasetini yapacak ve Amerika’da söz sahibi olacak” ifadelerini kullandı.
Erim, “Önümüzdeki dönemde hâlâ bitmeyen Trump ve Demokrat Parti savaşını görmeye devam edebiliriz” diye de ekledi.
Şahin de Trump’ın seçimi yüksek bir oy oranı ile kaybettiğini, bu yüzden Trump gitse bile ABD’nin Trumpizm ile uzun süre uğraşacağını dile getirdi.