Geride bıraktığımız yılda, uluslararası arenadaki en önemli olaylardan biri, Moskova’nın arabuluculuğunda Bakü ile Erivan arasında Dağlık Karabağ için ateşkes anlaşmasının imzalanmasıydı.
Sputnik'e konuşan Azerbaycan’ın Rusya Büyükelçisi Polad Bülbüloğlu, üç ülke liderleri tarafından imzalanan belgenin hükümlerinin nasıl uygulandığını, Rus barış güçlerinin Karabağ’daki misyonunu ve çatışmalardan sonra bölgenin nasıl onarılacağını anlattı. Bülbüloğlu ayrıca, koronavirüs salgını bağlamında, ticaret ve ekonomi alanında Bakü ve Moskova arasındaki işbirliğinin sonuçlarını özetledi.
Koronavirüs salgını, Rusya ve Azerbaycan’ın ortak projeleri de dahil olmak üzere iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik işbirliğini nasıl etkiledi?
Bugün, yılsonu arifesinde sohbet ediyoruz ve şimdiden başarılı ikili ticaret ve ekonomik işbirliğimizin ana hatlarını net bir şekilde özetleyebiliriz. Elbette geride bıraktığımız yıl tüm dünyada, ortaya çıkan epidemiyolojik durumun yol açtığı, tüm ülkelerin sürdürülebilir ekonomik kalkınmasına yönelik tehditlerle hatırlanacak.
Fakat 2020’nin tüm sorunlarına ve zorluklarına rağmen, işbirliğimiz her iki halkımızın çıkarları doğrultusunda başarılı bir şekilde gelişmeye devam etti. Ve bu ortada, zira Azerbaycan ve Rusya arasındaki işbirliğinin temelini, ülke liderlerimiz arasındaki dostça ve güvene dayalı ilişkiler oluşturuyor. Onların siyasi iradesi, karşılıklı yarar sağlayan bağların sürekli genişlemesine ivme kazandırıyor, bu sayede belirlenen ödev ve hedefleri uygulamak mümkün hale geliyor.
'Rusya, Azerbaycan’ın önemli ticaret ortaklarından biri'
Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler stratejik ortaklık düzeyinde. Rusya, Azerbaycan’ın önemli ticaret ortaklarından biri. Doğal olarak, salgının beraberinde getirdiği zorunlu ayarlamalar, ülkelerimiz arasında var olan yoğun siyasi ve ekonomik diyalog sayesinde, çok geniş olan ticari ve ekonomik işbirliğinin gündemi üzerinde pek güçlü bir etki yaratmadı.
Bu noktada, Hükümetler Arası Ekonomik İşbirliği Komisyonu’nun rolü, parlamentolar düzeyinde ve ayrıca büyükelçilikler ve ticari temsilcilikler arasında yürütülen çalışmalara dikkat çekmek isterim. Eylül ayında Milli Meclis Başkanı Sayın Sahibe Gafarova, Rusya ziyareti sırasında, bir düzü üst düzey ikili görüşmelerde bulundu. Birkaç gün önce de Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Şahin Mustafayev başkanlığındaki büyük bir heyet Moskova’yı ziyaret etti. Hükümetler arası komisyonun yetki alanına giren çeşitli konular değerlendirildi.
Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan liderleri arasında imzalanan Karabağ anlaşması nasıl uygulanıyor?
'Azerbaycan topraklarının 30 yıldan fazla süren işgaline son verildi'
Tüm bunların, 44 günlük Vatan Savaşı sonucu mümkün olduğunu unutmamalıyız. Bu savaş sonucu, Başkomutanımız İlham Aliyev liderliğindeki ordumuzun yiğitliği sayesinde, Azerbaycan topraklarının 30 yıldan fazla süren işgaline son verildi. Adalet zafer kazandı. Eminim ki, Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesi yakın zamanda dünyanın en müreffeh köşelerinden biri haline gelecek. Devlet Başkanımız liderliğinde Azerbaycan, Karabağ’ın olabildiğince en kısa sürede yeniden küllerden doğması için her şey yapacak.
Rus barış gücünün Karabağ’daki faaliyetini nasıl değerlendiriyorsunuz?
‘Barış gücü’ adının, yaklaşık otuz yıldır silahlı çatışmalara sahne olan bölgeye konuşlandırılan birliklere bazı yükümlülükler yüklediğini düşünüyorum. Bugün Rus barış gücü askerleri, üçlü anlaşmaya uygun olarak verilen görevi yerine getirmesi için kendi sorumluluk bölgesinde bulunuyor. Görevleri arasında en önemlisi, barışı ve istikrarı korumak. İnsani sorunlara da çözümler aranıyor, asker cenazelerinin takasını gerçekleştirdi, altyapıyı eski haline getirme ve yerinden olmuş kişilerin evlerine dönebilmesi için gerekli koşulları yaratma yönünde çalışmalar devam ediyor. Yoğun görüşmeler sonucu, Rus barış gücünün doğrudan arabuluculuğu ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin yardımıyla 14 Aralık’ta, 'herkese karşılık herkes' ilkesi temelinde esir değişimi gerçekleşti. Bu arada Azerbaycan savaşın henüz en başlarında benzer insani girişimde bulunmuştu.
'Genel olarak ateşkese uyuluyor'
Maalesef, bazı silahlı grupların hâlâ intikam umutları beslediğini belirtmek isterim. Bu da şüphesiz mevcut durumun istikrarsızlaşmasına yol açıyor ve uygun karşı tedbirlerin alınması zaruretini doğuruyor. Mesela, 10 Aralık’ta Hocavend bölgesinin bazı köylerinde meydana gelen durum, Azerbaycan ordusuyla koordinasyon içinde Rus barış gücünün aktif katılımıyla kontrol altına alınmıştı. 27 Aralık’ta Ermeni silahlı kuvvetlerinin küçük bir birliği, Hocavend bölgesinin Ağdam köyü istikametinde Azerbaycan ordu birliklerine saldırmıştı. Azerbaycan ordusunun bir askeri hayatını kaybederken bir asker de yaralanmıştı. Alınan karşı tedbirler sonucu yasa dışı Ermeni silahlı grubunun 6 üyesi yok edilmişti. Ama genel olarak ateşkese uyuluyor ve eminim ki, bu münferit vakalar öyle münferit olarak kalacak ve anlaşmanın uygulanmasına engel olamayacak.
Karabağ çatışmasında nokta koyuldu! Tüm ‘asabiler’ bunu anlamalı ve kabul etmeli. Bunu ne kadar çabuk anlarlarsa tüm bölgeye o kadar fayda olur. Yeni fırsatlar penceresi açıldı. Sunulan ekonomik ve ulaşım geliştirme planlarının alternatifi yok. Bu anlaşılmalı.
9 Kasım anlaşmasına uygun olarak Azerbaycan’ın kontrolüne geçen topraklarında yurtlanma çalışmaları nasıl geçiyor?
Buna ‘kontrolüne geçen’ değil ‘kontrolüne dönen’ topraklar demeliyiz. Ayrıca ‘yurtlanma’ kelimesi de yanlış. Ermenilerin, işgal ettiği topraklarda, Azerbaycan nüfusuna yönelik gerçekleştirdiği etnik temizlikten sonra, Azerbaycanlılar daha önce bırakmaya zorlandıkları kendi evlerine dönüyor. Bilindiği gibi Anlaşmaya uygun olarak bu süreç, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin kontrolünde hayata geçirilmeli.
'Şehirler, kasabalar, köyler tamamen yerle bir edildi'
Nedense herkes, bu belirtilen bölgelerin aslında ‘yanmış toprak’ olduğunu utanarak gizliyor. Burada tüm altyapı tamamen yok edildi, Azerbaycan’ın kültürel ve tarihi mirası yeryüzünden silindi. Şehirler, kasabalar, köyler tamamen yerle bir edildi.
Azerbaycan artık şehirlerimizi yeniden inşa etme ve yol yapma sürecini başlattı. Bu yapım yeniden planlama gerektiriyor. Ayrıca bu arazilerin mayınlardan temizlenmesi gerekiyor, ki bu da çok zorlu bir süreç. Bu amaçlar için devlet tarafından bir milyar dolardan fazla kaynak tahsis edildi. Bu sürece katılmaları için deneyim sahibi yabancı şirketler davet edildi.
En üst düzeyde hangi ikili temaslar planlanıyor?
Emin olun, ülke liderlerimiz arasındaki temaslar ve karşılıklı ziyaretler devamlı nitelik taşıyor, her zaman önemini koruyor, ihtiyaca ve ikili gündeme uygun olarak hayat geçiriliyor.