Putin, video konferans yöntemiyle düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Devlet Başkanları toplantısında Dağlık Karabağ'daki durum hakkında konuştu.
Putin, "Rusya, Dağlık Karabağ'da akan kanın durması, tam ateşkes sağlanması ve istikrar sürecinin başlaması için arabuluculuk çabaları ortaya koydu. Bu nedenle AGİT Minsk Grubu'nda, özellikle de eş başkanlar Rusya, Fransa ve ABD arasında sağlanan kilit anlaşmalara bağlı kalmayı hedefledik" dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'la imzaladıkları anlaşmaya tamamen uyuluyor olmasının önem taşıdığını kaydeden Putin, cephe hattında konuşlandırılan Rus barış gücü birliklerinin yeni gerilimin yaşanmasını önlemek için elinden geleni yaptığını belirtti.
"Şimdi BDT ülkeleri de dahil uluslararası toplumun önünde sığınmacıların dönmesi, altyapının yeniden inşası, tarihi, kültürel ve dini yapıların restorasyonu ile ilişkili insani sorunları çözme konusunda çatışmalardan zarar gören bölgelere yardım sunmaya yönelik önemli bir görev var" diye devam eden Rus lider, "Tüm BDT ülkeleri, Dağlık Karabağ'da şiddetlenen silahlı çatışmalardan kaygı duydu. Zira çatışmalarda hepimize yakın konumdaki ülkeler yer aldı. Maalesef silahlı faaliyetler, çok sayıda can kaybına yol açtı, Güney Kafkasya'daki halihazırda zorlu olan durumu daha derinleştirdi ve terör tehdidinin yayılması riskini artırdı" ifadelerini kullandı.
Dağlık Karabağ'daki çatışmalar 27 Eylül'de yeniden alevlenmiş ve ayrı ayrı varılan üç ateşkes mutabakatına rağmen devam etmişti. İlerleyişini sürdüren Azerbaycan ordusu, son günlerde stratejik öneme sahip bölgelerde kontrolü sağlarken Ermenistan geri çekilmek durumunda kalmıştı.
Bu sürecin sonunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Dağlık Karabağ'daki çatışmaların sona erdirilmesine dair bir anlaşma imzalamıştı.
Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin imzaladığı anlaşmanın 3. maddesi uyarınca Dağlık Karabağ'daki cephe hattı boyunca ve Laçin koridoru boyunca toplamda 1.960 asker, 90 zırhlı personel taşıyıcı, 380 otomobil ve özel araçtan oluşan Rus barış gücü konuşlandırıldı. Ayrıca ateşkesin kontrolü için Rus-Türk gözlem merkezi kuruluyor.
