Global Times: ABD'deki Kovid-19 kaynaklı ölümler Çin'de yaşansaydı Pekin, 'tsunami düzeyinde' saldırılara maruz kalırdı

New York Times (NYT) tarafından derlenen verilere göre ABD'de, geçen gün yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle 302 bin 300 kişi hayatını kaybetti ve toplamda yaklaşık olarak 16.6 milyon vaka tespit edildi.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin (CDC) paylaştığı verilere göre ise bir hafta boyunca ülkede günlük olarak tespit edilen vakaların ortalaması 213 bin 537 oldu.

Buna karşılık Çin'de, pazartesi günü yalnızca 17 yeni vaka tespit edildi; ülkede salgının başlangıcından bu yana toplamda 86 bin 758 vaka kaydedildi ve 4 bin 634 kişi hayatını kaybetti. Bu vaka ve can kayıplarının neredeyse tamamı, 2020'nin ilk çeyreğinde yani salgının Çin'in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde patlak verdiği sırada meydana geldi.

Global Times gazetesinin editöryal kadrosu, kötü yönetilen salgının felaketle sonuçlanan etkilerini yaşayan tarafın ve yaklaşık 300 binden fazla insanın hayatını kaybettiği ülkenin Çin olması halinde neler yaşanabileceği sorusunu gündeme getirdi.

'Saldırı hayal gücünün ötesinde olacaktı'

Gazetede yer alan yazıda, "Durum, salgının Vuhan'da patlak verdiği ocak ve şubat aylarında yaşananlardan kesinlikle çok daha kötü olacaktı. Çin, Batı kamuoyunun mutlak hedefi olacak ve ülke üzerindeki baskı sadece kamuoyu düzeyinde olmayacaktı" ifadelerine yer verildi.

Yazıda, Çin'de koronavirüsten 300 bin kişinin ölmesi halilnde ülkeye Batı tarafından gelecek saldırıların 'hayal bile edilemeyecek düzeyde olacağı' öngörüsünde bulunuldu.

ABD ve diğer Batı ülkelerinin Çin'e insani yardım sunacağı, ancak bu türden bir sempatinin siyasi alanda sürdürülmeyeceği belirtilen yazıda bunun yerine salgının 'altta yatan nedenlerini' ve ülkenin 'salgını durdurma konusundaki yetersizliğini' ortaya çıkarmayı amaçlayan araştırmaların yürütüleceği değerlendirmesi yer aldı.

'Çernobil felaketiyle ilgili benzer iddialar SSCB'nin çöküşünü etkilemişti'

"Öncelikle bunun Çin'deki büyük bir insani felaket - doğal bir felaket değil, insan yapımı bir felaket - olduğunu vurgulayacaklardı" denilen yazıda, 1986'da yaşanan Çernobil nükleer felaketiyle ilgili benzer iddiaların SSCB'nin çöküşünü etkilediğine dikkat çekildi.

Batılı ulusların, Çin'in insan hayatına kayıtsız kaldığını göstermek için kitlesel ölümleri kullanacağı ve bu kayıtsızlığın, Çin'in Batı'nın insan hayatına olan saygısı ve değeriyle çelişen 'otoriter sisteminden' kaynaklandığını öne süreceği ifade edildi.

'Askeri bir saldırı bile başlatılabilirdi'

Çin'deki salgın sırasında ortaya çıkan her türlü siyasi veya sosyal kargaşanın, Batı tarafından 'hastalıklı kültürün ve sistemin' bir belirtisi olarak sunulacağı değerlendirmesi yer bulan yazıda, işler yeterince kötüye gittiğinde, Çin'in içinde bulunduğu bu zayıf anından faydalanmak için 'ülkenin iyiliğine' iddiasıyla askeri bir saldırının bile başlatılabileceği belirtildi.

Yazıda, "Kısacası, küresel felakette en kötü yanıtı ve azami kaybı veren ülke Çin olsaydı; ABD ve Batı, Çin'e karşı tsunami düzeyinde bir ideolojik saldırı başlatacaktı. Saldırı diğer bölgelere yayılacaktı ve büyük ve uzun vadeli bir çatışmaya yol açacaktı" denildi.

Son olarak yazıda, neyse ki mevcut durumun tam tersinin yaşandığı, ABD tarafından Çin'e gelmesi muhtemel saldırıların bizzat kendi ülkesinde yaşandığı hatılatıldı.