İsrail'in Fahrizade suikastının 'uğursuz Trump başkanlığının son günlerinde bölgeyi istikrarsızlaştırmayı ve savaşı kışkırtmayı amaçladığını' söyleyen Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 'İran'ın bölgenin istikrarına büyük önem verdiğini, ancak suikasta misilleme hakkını saklı tuttuğunu ve bunu kendi seçeceği zaman ve yerde yerine getireceğini' belirtti.
'ABD'nin başka seçeneği yok'
İran'la nükleer anlaşmayı kotaran eski ABD Başkanı Barack Obama'nın Yardımcısı Joe Biden'ın 3 Kasım başkanlık seçimlerini kazanmış görünmesine de değinen Ruhani, Trump'ın çıktığı nükleer anlaşmaya Biden'ın şartlı geri dönme vaadine "Anlaşma yeniden müzakereye açık değil" restini çekti.
'Biden'ın da bu olgunun gayet farkında olduğunu' dile getiren İran Cumhurbaşkanı, 'ABD'nin tek seçeneğinin anlaşmaya yeniden katılmak ve anlaşmaya İran füzeleri ve bölgesel meselelerle ilgili yeni talepler eklememek olduğunu, böyle bir şeyin kesinlikle sözkonusu olmadığını' vurguladı.
'Öncelik, tarafların anlaşmaya geri dönmesi ve yaptırımların kalkması'
İran'ın nükleer anlaşmaya mali tazminat şartı eklemeyi düşünüp düşünmediği sorusu üzerine, Ruhani, 'ABD'nin 1953 CIA darbesinden başlayarak ödemesi gereken çok şey olduğu, ama tazminat önşartı koymanın yaptırımların uzun yıllar daha yürürlükte kalmasından başka şeye yaramayacağı' karşılığını verdi. Önceliğin tarafların anlaşmaya geri dönmesi ve yaptırımların kalkması olduğunun altını çizdi.
'Petrol ihracatı için üretimin düğmesine bastım' mesajı
ABD yaptırımları altındaki İran petrol sektörüne de değinen Ruhani, petrol bakanlığına günde 2.8 milyon varil petrol üretimine hazırlıklı olma talimatını verdiğini, bunun 2.3 milyon varilinin ihraç edilmesini beklediğini aktardı.
İran'ın 2015'te nükleer anlaşmayı imzalaması sonrası 2.15 milyon varile ulaşan petrol ihracatı, Trump'ın anlaşmadan çekilip tarihin en ağırı olarak nitelediği yaptırımları dayatması sonrası 2020'de 600-700 bine kadar düştü.