TBMM'de basın toplantısı düzenleyen ve gündeme ilişkin açıklamalar yapan Türkkan, Erdoğan'ın eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'la ilgili sözlerini yorumlarken, "Sayın Cumhurbaşkanı ne derse tam tersini yapan bir şahsiyettir. Göreceksiniz ki en az 6 ay sonra Selahattin Demirtaş tahliye edilecek. Nasıl ki Rahip Brunson'ı terörist ilan etmişlerdi. Ona papaz terörist demişlerdi. Tahliye ettiklerinde bir garip din adamı Brunson oldu. Rahip giderken uçak bileti bile tahsis edip kapıya kadar da uğurladılar. Aynısı Deniz Yücel'de de yaşandı" şeklinde konuştu.
TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri süren 2021 yılı bütçesini eleştirdi. Bütçede vatandaşa yönelik hiçbir kaleme rastlanmadığını söyleyen Türkkan, "2021 yılında yaklaşık 922 milyar lira vergi geliri bekliyor bu hükümet. Bunun yüzde 10,5'nin 179 milyar lirasının faize ayrıldığı bir bütçede vatandaşa ne çıkar? Bir tek şey çıkar, zam çıkar" ifadesini kullandı.
Türkkan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
'Bütçede vatandaşa yönelik hiçbir kaleme rastlamıyoruz'
- Milletin bütçeye olan ilgisi azalmış. Vatandaş Genel Kurul'da, Meclis'te bütçe görüşülüyor ama ne var diye merak etmiyor. Çünkü bir şeyden çok emin vatandaş, bu bütçede bizimle ilgili hiçbir şey yok. Bu bütçenin içerisinde vatandaşa yönelik hiçbir kaleme rastlayamıyorsunuz. 2021 yılında yaklaşık 922 milyar lira vergi geliri bekliyor bu hükümet. Bunun yüzde 10,5'nin 179 milyar lirasının faize ayrıldığı bir bütçede vatandaşa ne çıkar? Bir tek şey çıkar, zam çıkar. Hayatı biraz daha zor yaşamak çıkar. Çoluğuna çocuğuna daha fazla mahcup olmak çıkar. Daha çok sıkıntı çıkar. İnsanlar artık kasa atmıyor farkında mısınız? Tabelasını atıyor. Bu bütçe görüşmelerine olan ilgisizlik gerçekten bütçenin aslında ne minvalde devam ettiğine dair de çok önemli bir gösterge diye düşünüyorum.
'Sokağa çıkma yasağı ile bu işi savuşturamazsınız'
- 8-9 tane kendi seçim bölgemden, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden annesine, babasına, kardeşine, teyzesine, halasına yoğun bakımda yer alan kişilerin müracaatıyla karşılaşıyorum. İnsanlar hastanelerin acil kapısında ilaç almak için değil, yoğun bakıma hastasını yatırmak için başında bekliyor. Türkiye böyle bir virüs salgını içerisindeyken yine Sağlık Bakanlığı bir pansuman tedbirle, daha önce uyguladığı, ama hiçbir faydasının görülmediği ortaya çıkan hafta sonlarında sokağa çıkma yasağı ile bu işi savuşturmaya çalışıyor.
'Vatandaşı yaşatma değil, süründürme modu'
- Ülkeler ekonomilerini ayakta tutmak için, vatandaşlarının sıkıntılarına derman olabilmek için birbirinden farklı stratejiler ve taktikler geliştirdi. Türkiye'de vatandaşı yaşatma değil, süründürme moduna geçti. Vatandaşı daha fazla nasıl süründürebiliriz koronavirüsün insanların hayatını teslim aldığı dönemde. Bir formül buldu Türkiye, insanları borçlandırarak, insanları borç para vererek yaşatmaya çalıştı. Bu borçlandırarak yaşatma çabası bırakın insanları yaşatmayı, dertlerine çözüm olmayı daha büyük dertlere gark etti.
- Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Bakü'ye giderken birdenbire gündem yaratma çabasına girdi. Dedi ki 'yargının işine müdahale etmek benim işim değil, Ben inanıyorum ki bizim yargımız Selahattin Demirtaş gibi bir teröriste böyle bir imkan hazırlamaz'... Sayın Cumhurbaşkanı ne derse tam tersini yapan bir şahsiyettir. Göreceksiniz ki en az 6 ay sonra Selahattin Demirtaş tahliye edilecek. Nasıl ki Rahip Brunson'ı terörist ilan etmişlerdi. Ona papaz terörist demişlerdi. Tahliye ettiklerinde bir garip din adamı Brunson oldu. Rahip giderken uçak bileti bile tahsis edip kapıya kadar da uğurladılar. Aynısı Deniz Yücel'de de yaşandı. Terörist dedikleri Deniz Yücel'i Merkel'in emri ile serbest bıraktılar. Brunson'da Trump'ın emri ile serbest bıraktılar. Yeni ABD yönetimi ayarlarına geçen Ak Parti iktidarı Demirtaş'ı da tahliye edecek, kapıda karşılayacak. Kimsenin şüphesi olmasın. Şüphesi olan varsa Habur'da yaşanan rezaleti Google'da aratsın.