Dünya'dan Yasemin Salih'in haberine göre, Türk biyolog Dr. Canan Ketre’nin şirketi Bioeksen’in PCR test kiti, Türkiye’nin DSÖ listesine giren ilk onaylı Kovid-19 ürünü olarak tescillendi.
Onayın ardından Bioeksen'in test kitleri DSÖ tarafından Suriye gibi ülkelere gönderilmek üzere talep edilecek.
Dr. Canan Ketre, "Bu bize tüm dünyaya erişim şansı sunacak. DSÖ’de genellikle PCR testlerinde ABD, Çin, Güney Kore menşeli şirketler var. Biz 30’a yakın proje geliştirdik bu konuda. Sıfırdan kendi ürünümüzü geliştirdik" dedi.
"PCR testleri yıllardır üzerinde çalıştığımız bir konu. Gıda sektöründe, veterinerlik alanında virüs tespitlerine yönelik çözümler geliştiriyoruz” diyen Ketre, 2 yıl önce de Sağlık Bakanlığı ile Türkiye genelini kapsayacak bir virüs tarama programı yürüttüklerinin altını çizdi.
Ketre, "Yedi bölgede Türkiye’nin solunum yolu virüsleri tarama çalışmaları yapılıyordu. Ulusal Biyoloji Laboratuvarı’nda sonuçlar takip ediliyordu. Kovid’in farklı türleri var. Biz, influenza gibi 32 farklı etkinin olduğu kitlerle zaten virüs taramaları yapıyorduk. Kovid-19 sonradan katıldı” açıklamasını yaptı.
TÜBİTAK ile çalışırken test talebi geldi
Bioeksen’in TÜBİTAK ile hastane enfeksiyonlarını önlemek amacıyla bir araştırma yaparken pandeminin ortaya çıktığını ve Sağlık Bakanlığı’ndan kendilerine talep geldiğini anlatan Dr. Ketre şöyle devam etti:
"Bize, ‘Solunum yolu virüsleri ABD menşeli bir kitle taranıyor, çok pahalı, siz üretin’ diye talepte bulundular. Mevcut platform üzerinden yeni ürünü geliştirdik, ihaleye girdik ve onay aldık. Türkiye’nin ilk nükleikasit ekstraksiyon cihazını geliştirdik. 20 milyondan fazla kit sattık.”
Ketre’nin verdiği bilgilere göre Bioeksen şu anda aylık 10 milyon test üretme kapasitesine sahip. Son 2-3 aydır beklentinin üzerinde talep söz konusu olduğunu belirten biyolog, Türkiye’nin günlük 200 bin test yapma hedefi olduğunu, kendilerinin de buna göre planlama yaptıklarını ifade etti.
Test fiyatı 12 dolardan 1.65 dolara düştü
Pandeminin ilk günlerinde bütün ülkelerde PCR testi sıkıntısı yaşandığından maliyetlerin yüksek olduğuna dikkat çeken Ketre, "Başlangıçta Türkiye’de 12 dolar gibi bir maliyeti vardı. Sonra bizden başka yerliler de sektöre girdi. Şimdi 1.65 dolara kadar fiyat indi. Ancak ihracatta bunun 2-3 katı fiyat sunuyoruz” dedi.
Ketre, hammaddede ithalat bağımlılığı olduğunu belirterek, bunu ortadan kaldırmak için çalışmalar yürüttüklerinin de altını çizdi.