İran'da geçtiğimiz yıllarda benzer saldırılarla olduğu gibi Savunma Bakanlığı Teknolojik Araştırma ve İnovasyon Kurumu Başkanı Dr. Muhsim Fahrizade Mahabadi'ye Tahran'da düzenlenen suikastta da şüpheler İsrail üzerinde yoğunlaştı.
Suikast 2015'te İran'la yapılmış çok taraflı nükleer anlaşmaya geri dönmekten bahseden Joe Biden'ın göreve başlaması öncesine denk gelirken, Donald Trump döneminde önemli kazanımlar elde edilen İsrail'in tutumuna dikkat çekiliyor.
Fahrizade suikastıyla ilgili iddiaları, ABD'deki iktidar değişikliğinin İsrail’deki yansımalarını Odatv yazarı Rafael Sadi ile konuştuk.
‘O ekibin içinde tek Yahudi yoktur, büyük kısmı yerli işbirlikçilerdir'
Rafael Sadi, İran’daki suikastın profesyonelliğinden dolayı İsrail’e mal edildiğini kanaatinde. Suikastla ilgili resmi bir üstlenme olmadığını belirtirken, İran’ın komşu ülkelerle iyi ilişkiler içinde olmadığını anımsatan Sadi, bu suikastta birden fazla tarafın parmağı olabileceğini söyledi. Suikastı düzenleyenlere işaret ederek "O ekibin içinde bir Yahudi olduğunu zannetmiyorum. Büyük kısmı da yerli işbirlikçilerdir" diyen Sadi, İsrail'in 70 yıldan fazladır Arap alemiyle mücadele ederken başarı kazanmış olmasının tek sebebinin bu tür işbirlikçilerin para karşılığı satın alınabilir olması olduğunu vurguladı:
'Öyle bir siyaset oluşturmuşlar ki Amerika’nın Yahudi lobiciliği dersek hangisi gelirse onlar da bizden'
Sadi, İsrail'de Trump'ın ardından Biden'ın başa gelmesi konusunda bir kaygı bulunduğunu ancak bunun ciddi ve hakiki bir kaygı olduğuna inanmadığını söyledi. Obama'nın sözde en büyük İsrail karşıtı görüldüğünü anımsatan Sadi, ancak İsrail'e en yüksek askeri yardımı onaylayan başkanın da kendisi olduğunu anımsattı. 'Yahudiler aptal adamlar değildir' vurgusu yapan Sadi, ABD'de Yahudilerin lobilerinin etkinliğine atıf yaptı. Sadi, Biden'ın yardımcısı Kamala Harris'in eşinin de Yahudi asıllı olduğunu belirterek arkasındaki mali desteğe dikkat çekti:
"İsrail’de Joe Biden’ın başa gelmesi konusunda bir kaygısı var. Ama bunun ciddi ve hakiki bir kaygı olduğuna inanmıyorum. Çünkü bu işin içinde tamamen yeterinden fazla siyasi ve diplomatik numaralar, dümenler var. Obama, İsrail’in en büyük karşıtıydı. Hüseyin’di, Müslümandı. Ama giderayak İsrail’e 38 milyar dolarlık askeri yardım paketini onaylayan adamdı. İsrail ile Amerika’nın arasında 50 tane dümen olabilir, ilişki olabilir. Biri gider biri gelir. Yahudiler aptal adamlar değildir. Amerika’daki 6 milyon kadar Yahudi’nin yüzde 70’i Biden’a yakın, yüzde 30’u Trump’a yakın. Öyle bir siyaset oluşturmuşlar ki Amerika’nın Yahudi lobiciliği dersek hangisi gelirse onlar da bizden. Kamala Harris, başkan yardımcısı adayı, henüz seçildi mi seçilmedi mi belli değil. Mahkemeler devam ediyor, ne olacak bilmiyoruz. Harris’in kocası Yahudi, en büyük destekçisi de Hayim Saban. Power Rangers’ın yapımcısı. Bu işin arkasında da çok fazla para var. Böyle olunca işin ideolojik kısmı kaçıveriyor. Dün akşam Erol Mütercimler’i dinledim. Katar parası derken bütün paralar aslında İngiltere ve Amerika kaynaklı, bazı fonlar, yani paranın dini, milleti yok. Para nerden karlılık bulursa oraya kaçar. İdeoloji de kendini ona göre uydurur. Biden’ın iç güvenlik bakanı da Silivrili Yahudi çıktı.”
İran'daki 'molla yönetiminin' varlık sebebinin Yahudi düşmanlığı olduğu görüşündeki Rafael Sadi, çözümün İran içinde bu yönetimden memnun olmayan büyük kitlelerde olduğunu söyledi. Sadi, uluslararası hukukun iki taraf içinde geçerli olması gerektiğini belirtirken, İsrail'i suikastlar üzerinden eleştirenlerin İsrail'e karşı kullanılmak üzere bölgeye silah ve militan yığmalarının da aynı kapsamda görülmesi gerektiğini kaydetti:
“Bu iş çok basit çözülür. Beklenen bir iç devrim olması gerekir. Çünkü Molla yönetiminin varlık sebebi Yahudi düşmanlığıdır. Bu adamlar diyor ki Siyonist rejim biterse bütün dünya huzura kavuşacak. Buna inanan başka ülke ve gruplar da var. İran’ın yönetim usulünden ve hedeflerinden memnun olmayan çok büyük kitleler var İran’da. İşi ve kararı yerel halk verecektir. Amerika istediği kadar kışkırtsın, ajan soksun, İsrail bir şeyler yapsın bütün bunların sonucunu oradaki 80 milyon kadar İranlıya kimse uzaktan kumandayla hükmedemez, yönlendiremez. Uluslararası hukuktan bahsederken hukuk iki taraf için de geçerlidir. Kalkıp da Hizbullah’a silah verirken, Suriye’ye İsrail’e karşı kullanmak üzere silah yığarken, üsler kurarken, Havas’ı desteklerken, füzelerini sağlarken uluslararası hukuka uyum sağlıyor mu? Onlar bu hukuka saygı gösterselerdi uluslararası hukukta o suikastların olması da gerekmezdi. 'Bir bilim adamını öldürmek etik midir?' tartışması var. Aynı bilim adamı gidip esrar, eroin, kokain üretirken etik midir? Şayet o bilim adamı nükleer bomba üretiyorsa o da etik değildir. İsrailli veya Amerikalı bir bilim adamı bomba üretirken etik midir? Başkalarını imha etmek için değil, sadece kendini korumak için caydırıcı unsur olarak yapıyorsa onu, arada fark var. Ahmedinejad ve diğer mollaların hepsi hedeflerinin İsrail’i haritadan silmek olduğunu söyledi. Bunu ne İsrail ne Amerika ne de Kanada söyledi şimdiye kadar. Bu mesele işin anahtar noktasıdır. Hukuk konusunun esasıdır niyet.”
'Topyekün bir savaş başlatmak için kimsenin parası da niyeti de yok'
Sadi, Fahrizade suikastını kim yapmış olursa olsun Trump'ın Biden'a çelme takması ve işini zorlaştırması anlamı taşıdığı görüşünde. İran'ın Biden gelene kadar misillemede bulunamayacağı görüşündeki Sadi, ABD'de iktidar devrine kadar başka saldırıların da olabileceğini dile getirdi. Sadi, Trump'ın her an her şeyi yapabilecek bir kişilikte olmasına karşın topyekün bir savaş başlatılması için ortada para olmadığı görüşünde:
'Netanyahu bu sektördeki en anasının gözü adamdır. Koronayı çözüme kavuşturmadan seçimi gündeme aldırmaz'
"Netanyahu bu sektördeki en anasının gözü adamdır. Zeka seviyesi çok ileride bir adam. Verdiği sözlerde durmamakla ünlenmiş biri. 1.5 sene içinde rotasyona geçip Gantz’a başbakanlığı devretmesi gerekiyor. Gantz adı gibi emin ve anladı ki Netanyahu bu başbakanlığı ona vermez. Netanyahu’nun o başbakanlığı vermemesi için daha 1 sene var. Netanyahu bugünden yapmayacak bunu. Bu seçimi bir şekilde atlatacak. Kimse istemiyor seçimi. Seçim yapacak durumda da değil. Netanyahu, koronaya hükmedebildiği zaman seçimlere gidecek. Yani koronanın kahramanı olması lazım. Aşılar gelecek. Bu parlamentonun feshi numarasında son dakika golü atıp Gantz’a yeni tekliflerle gidip bir şekilde geciktirecektir bunu. Çünkü hedef bir seçime gidilirse bile Netanyahu’nun kahraman olarak seçime gitmesi lazım. Korona kahramanı olur, İran kahramanı olur. Ama kahraman olarak gitmesi ve bu seçimi ezici çoğunlukla kazanabilecek hale gelmesi lazım. Daha bu halde değiliz. Biraz fazla politik fazla siyasi. Ama burası İsrail, her gün her şey olur. Gün gelir düzelir başka ülkelerde olduğu gibi. 5 ay sonra seçim de olabilir. Olursa ona göre devam ederiz.”