Türkiye Enerji Zirvesi Özel Lansmanı’na katılarak konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez birçok konuda açıklamada bulundu.
Dünyanın olağanüstü bir dönemden geçtiğini belirten Dönmez, şunları kaydetti:
- “21. yüzyılın henüz 20 yılını geride bıraktık ama bugüne kadar yaşananlar dünyada yeni bir kırılmaya yol açtı. 21. yüzyılın tuhaf zamanları daha ilk çeyreği bile bitirmeden bildiğimiz pek çok ezberi yerle bir etti. Küresel medeniyetin, askeri, siyasi ve toplumsal düzenin kodları artık yeniden yazılıyor. 21. yüzyıldaki siyasi ve ekonomik makas değişimleri önceki yüzyıla göre dünyanın geri kalanını çok daha hızlı etkiliyor. Artık geleneksel süper güçlerin etki alanlarının daraldığı, buna mukabil yeni bölgesel ve küresel aktörlerin sahneye çıktığı bir döneme şahit oluyoruz. Dengelerin yeniden oluştuğu bu döneme damgasını vuran gelişmelerin başında hiç kuşkusuz ki teknoloji geliyor.
- Kendi sektörümüzden ele alacak olursak, teknolojinin merkezde yer aldığı bir dönüşüm, salgın sonrası dönemde daha rekabetçi ve çevresel açıdan sürdürülebilir bir enerji geleceği için yeni fırsatlar oluşturacaktır. Ancak şu gerçeği gözden kaçırmamak gerekir. Kovid-19 nedeniyle dünya ekonomisi ciddi bir durgunluğa girdi. Piyasalardaki hareketlenme aşı ve ilaç çalışmalarının başarısına endekslenmiş durumda. 2021 yılı küresel ekonomilerin yavaş yavaş canlanmaya başlayacağı bir yıl olacak ama bu toparlanmanın ne kadar süreceği öngörülebilirlik açısından önemli."
'Yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminde yüzde 45-50 seviyelerindeyiz'
“Dünya ekonomileri elbette kayıpların telafisi için daha fazla gaza basacak” diyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, konuşmasına şöyle devam etti:
- “Bu durum Avrupa ve ABD başta olmak üzere düşen enerji talebini yeniden canlandıracak. Bu durum da enerji yatırımları için yeni fırsat pencereleri açacak. Ancak dünya bu saatten sonra yeni yola eski yöntemlerle devam edemez. Rapor bu anlamda referans ve alternatif senaryolarla bize yeni ufuklar, yeni yol ve yöntemler sunuyor. Biz Bakanlık olarak, çalışmaya en başından beri tam destek verirken bir şartımız vardı. Arkadaşlarımıza her türlü teknik desteği sağlayın ama temel düşüncelere, senaryolara karışmayın dedik.
- Biz de özel sektörün, bizim dışımızdaki aktörlerin Türkiye enerji görünümlerini görelim istedik. Bu doğrultuda bizim ekibimiz de teknik noktalarda destek verdi ve hep beraber sonuçları heyecanla bekledik. Raporda da bu açık bir şekilde ifade edildiği gibi yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin merkezde olduğu bir gelecek bizi bekliyor. Türkiye bu konuda önemli adımlar attı. YEKA’lar ve lisanssız üretimle yenilenebilir enerjide ciddi bir ivme yakaladık. Yenilenebilir enerjinin toplam kurulu gücümüz içerisindeki payını yüzde 60’a çıkardık. Yenilenebilir enerjiden elektrik üretiminde yüzde 45-50 seviyelerindeyiz.”
2020 yılında devreye alınan yenilenebilir kurulu güç miktarının, Avrupa’daki 17 ülkenin yenilenebilir kurulu gücünden daha fazla olduğuna dikkat çeken Bakan Dönmez, “2020 dünya geneli için pek iyi geçmese de bizim açımızdan yenilenebilir enerjide önemli bir dönüm noktası oldu. 2020 Nisan ayında yerli ve yenilenebilir enerjiden elektrik üretimi yüzde 79.6 olarak gerçekleşti. Bu değerler 2000 yılından bu yana aylık bazda en yüksek değerler olarak kayda geçti. Yerli kaynakların elektrik üretimindeki payı Aralık 2018’den bu yana aralıksız olarak 23 aydır aylık bazda yüzde 50’nin üzerinde seyrediyor.2019 yılında yenilenebilir enerji kapasite artışı bakımından 2018’e göre dünyada 15., Avrupa’da 5. sırada yer aldık. 2020 yılında devreye aldığımız yenilenebilir kurulu güç miktarı, Avrupa’daki 17 ülkenin yenilenebilir kurulu gücünden daha fazla. 2020 yılının tüm aylarında toplam güneş ve rüzgar üretiminin toplam üretim içindeki oranı yüzde 10’un üzerinde gerçekleşti” ifadelerini kullandı.
'İnşallah ilk reaktörü 2023’te, kalan 3 reaktörü de birer yıl arayla devreye alacağız'
Akkuyu’da işlerin planlandığı şekilde yürüdüğünü dile getiren Bakan Dönmez, “Akkuyu NGS’nin üçüncü ünitesi için inşaat lisansı verildi. İnşallah ilk reaktörü 2023’te, kalan 3 reaktörü de birer yıl arayla devreye alacağız. Nükleer enerji bizim için özellikle nükleer teknolojinin geliştirilmesi için hayati öneme sahip. Öncelikle bu teknolojinin transferi ardından yerli know-how, bilgi ve tecrübenin oluşturulması enerji teknolojilerinin yerlileştirilmesi için attığımız adımların en önemlilerinden biri olacak. Nükleer teknolojiyle beraber sağlık, tarım, uzay ve haberleşme, yakıt pilleri, gibi pek çok alanda geliştirilecek üst düzey teknolojinin de öncülü olacak” açıklamasında bulundu.
'TOGG banttan inmeden şarj altyapısına dair çalışmalarımızı büyük oranda tamamlamış olacağız'
Dönmez, “Ulaştırmada ise referans senaryo yerine alternatif senaryo sonuçlarını tercih ettiğimi de söyleyebilirim. Özellikle yerli otomobille birlikte şarj altyapısının oluşturulmasına yönelik ilgili Bakanlıklarla koordineli bir şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planımızda bu konuda farklı senaryolar üzerine çalıştık. İnşallah TOGG banttan inmeden şarj altyapısına dair çalışmalarımızı büyük oranda tamamlamış olacağız” diye konuştu.
'Gerek özel sektör gerek üniversiteler tarafından yapılan Ar-Ge çalışmalarını tek bir havuzda toplamamız gerekiyor'
Türkiye’de teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge birikiminin oluşması için 3 husus olan kurumsallaşma, kültür ve katılımcılığı kritik gördüklerini belirten Bakan Dönmez, şunları kaydetti:
- “Dünya Enerji Görünümü 2020 Raporu’nda da Fatih Birol bu konuya değindi ve güneşi dünya elektrik piyasasının yeni kralı ilan etti. Hiç şüphesiz dünya ile birlikte Türkiye’de de güneş ve rüzgarda ciddi bir kapasite artışı olacak. Ancak bizim burada üzerinde özellikle durduğumuz bir nokta var ki o da teknoloji. Konuşmamın başında da bahsettim dünyanın bu denli hızlı değişimine neden olan teknolojinin enerji sektörünü etkilememesi beklenemezdi.
- Raporda da Kovid-19’un etkisi ve inovasyona özel bölüm ayırmanız bu anlamda çok yararlı olmuş. Sabancı Grubu’nun girişimcilik ve inovasyona desteğini zaten biliyoruz. Bizler de enerji dönüşümünde girişimcilik ve inovasyonu çok önemsiyoruz. Biliyorsunuz TENMAK’ı kurmuştuk. Türkiye enerji görünümünde de bu konunun öne çıkarılmasını çok önemli buluyorum. Türkiye’de teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge birikiminin oluşması için 3 hususu kritik görüyoruz: Kurumsallaşma, kültür ve katılımcılık. Türkiye’de Ar-Ge çalışmaları genelde birbirinden bağımsız bir şekilde işliyor. Kurumlar arası koordinasyon eksikliğinden dolayı birden fazla proje farklı etaplarda aynı sonuca ulaşmaya çalışıyor.
- Bu tabi ki beraberinde emek ve maliyet kaybını da getiriyor. Türkiye Enerji Raporu’nda da atfedildiği üzere teknoloji odaklı bir enerji sektörüne doğru gidişat söz konusu. Bizim öncelikle gerek kamu, gerek özel sektör gerekse de üniversiteler tarafından yapılan Ar-Ge çalışmalarını tek bir havuzda toplamamız gerekiyor. Buradan doğacak sinerji katma değerli ürün geliştirilmesine odaklı, esnek yapıda, proje tabanlı, uluslararası iş birliklerine açık bir yapıyı da doğuracaktır. Diğer bir husus kültür.
- Teknolojinin ortaya çıkması her şeyden önce oluşturulacak iklime, altyapıya ve kültüre dayanıyor. Teknolojik çalışmaların bir birikime, değere dönüşmesi için teknoloji kültürünün toplumun geneline hakim olması gerekiyor. ABD’de pek çok evin garajında dünyanın en önemli buluşları çıkıyor. Teknoloji üretiminin toplumsal kültüre dönüşmesi için güzel bir örnek. Bu şu anlama geliyor. Teknoloji üretimi için illa ki büyük tesislere, son teknoloji ekipmanlara ihtiyacınız yok. Her şey bir fikirden ve network’ten doğuyor. Bunu bir iş kültürü olarak toplumun geneline yaymamız gerekiyor. Son olarak katılımcılık. Burada birden fazla farklı fikre yer açmamız gerekiyor. Birden fazla fikri teknoloji üretimine katmamız ve sinerji oluşturmamız gerekiyor.”
Yapılan çalışmanın önemli olduğunu belirten Bakan Dönmez, “Ülkeye hizmet sadece devlet içinde olmuyor. Özel sektörün, araştırma merkezlerinin toplumsal zekayı besleyen ve ülkemizi bir adım daha ileri götüren bu çalışmasını da ben ülkeye bir hizmet olarak görüyorum. Sektörümüzün gelişimi için bu önemli eserde emeği olan bütün çalışanlara çok teşekkür ediyorum” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.