ABD’nin yeni başkanlık dönemindeki politikalarının ne yöne evrileceğine ilişkin tartışma alanlarından birisi de enerji. Resmi olmayan seçim sonuçlarına göre başkanlık seçimini kazanan Joe Biden’ın göreve geldikten sonra ABD'nin Kuzey Akım 2'ye yönelik politikasını sertleştireceği yönündeki haberlerin Batı basınında yer almaya başlaması, ülkenin enerji politikalarının ne yöne evrileceği ve bu politikaların Türkiye ve Avrupa’yı ne yönde etkileyeceği sorularını beraberinde getirdi. Konuyu enerji uzmanı Volkan Aslanoğlu, Sputnik’e değerlendirdi.
‘AB’nin 2050 hedefleri sebebiyle dolayısıyla doğalgazın önemi azalmayacaktır’
Avrupa Birliği’nin karbon emisyonlarının azaltılması yönündeki 2050 hedeflerini hatırlatan Aslanoğlu, bu hedeflerin doğalgazın önemini artıracağına değindi:
“Büyük firmaların da bu tarz hedefleri söz konusu. Fosil yakıtlar arasında karbon emisyonu en düşük olan ve çevreye en az zarar veren enerji kaynağı doğalgaz. Bu 2050 hedefleri, doğalgazın önemini artıracaktır. AB’nin de doğalgaza olan talebi düşmeyecektir. Onlar da doğalgaz konusunda bir stabilite isteyeceklerdir. Ancak Kuzey Akım-2 ile tekrar Rusya’ya bağlanmanın ne kadar doğru olduğu tartışmalı.”
‘Kovid-19 devam eder ve petrol fiyatları bu seviyede kalırsa, ABD’nin LNG ihracatının çok düşmesi ihtimali var’
ABD’nin olası enerji politikası seyrini de anlatan Aslanoğlu, ABD’nin enerji politikalarının petrol fiyatlarına olan bağımlılığını hatırlatarak “ABD’nin doğalgaz ihracatı, LNG şeklinde oluyor. Petrol fiyatlarının düşüp toparladığı senaryoda dahi, bu alanda istikrarlı bir yatırım olmayacaktır. Bunun için stabil şartlar gerekecektir ve bu yakın bir dönemde gözükmüyor. Dolayısıyla ABD’nin temel problemi, Kovid-19 kaynaklı daralmanın da etkisiyle yatırımların azalması dolayısıyla yurtdışına ihraç edeceği gazın, petrol ve boru hattıyla gönderilen doğalgaza göre daha fazla etkilenecek olması. ABD’nin enerji üretimlerinin nasıl seyredeceğini de henüz bilmiyoruz. Dolayısıyla ABD, önümüzdeki dönemde Avrupa için Rusya’ya karşı payını artırabilecek bir aktör olma kapasitesine sahip olabilir mi, bu henüz net değil. Belki Kovid-19 devam eder veya petrol fiyatları 30-35 dolarda kalırsa, ABD’nin LNG ihracatı çok düşebilir” dedi.
‘ABD başkanının kimi ‘kötü adam’ ilan edeceği ülkenin enerji politikalarında belirleyici olacak’
ABD’nin ilerleyen dönemdeki politikalarının gidişatının ülkenin yeni başkanının ‘kötü adam seçimine’ de bağlı olduğunu anlatan Aslanoğlu “Net bir çıkarım için ABD’nin yeni başkanının kimi kötü adam ilan edeceğini de görmek lazım. Rusya’yı mı, İran’ı mı yoksa Türkiye’yi mi? Örneğin Rusya ile biraz normalleşmek veya AB ile ilişkileri sıcak tutmak isterse o zaman Kuzey Akım-2 projesini destekleyebilir de… Ancak tersi senaryoda farklı bir adım atabilir” diye konuştu.
‘Doğalgaz ticaret merkezi olma ihtimali bulunan Türkiye’nin önünde ABD’den gelebilecek büyük bir tehdit riski yok’
Peki, Türkiye enerji alanında ABD’den gelecek olası büyük bir tehditle karşı karşıya kalır mı? Türkiye’de 2-3 yıldır doğalgaz ticaret merkezi olma hazırlıkları olduğunu da anlatan Aslanoğlu, Türkiye’nin önünde ABD’den gelebilecek büyük bir tehdit riski olmadığına işaret etti:
“Benim tahminim, Türkiye’nin doğalgaz tedariğini çeşitlendirmesi ile de beraber ilerleyen zamanlarda doğalgazın Türkiye üzerinden fiyatlanacağı, örneğin ABD’den Türkiye’ye gelen LNG’nin Türkiye’de fiyatlandırılarak Avrupa’ya o şekilde gideceği, bir dönemin geleceği yönünde. Türkiye’nin ihtiyacı 45 milyar metreküp iken ülkede 100-150 milyar metreküp bulunduğu senaryoda, kalan gaz için bu bahsettiğim senaryo mümkün olabilir. Böylece Avrupa, enerji güvenliğini Türkiye üzerinden de sağlayabilir. En kötü ihtimalle Türkiye, ABD’den LNG almaz ancak bunun için de Katar dahil pek çok alternatifimiz var.”