ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun pek çok yönden tartışmalı İstanbul ziyaretinin yankılarını sürüyor. Türk-Yunan geriliminin had safhada olduğu Eylül ayında Türkiye’yi es geçerek Yunanistan’ı ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bir kez daha Türkiye karşıtı tutumunu ortaya koydu. İstanbul'da Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos’la görüşen Pompeo, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmeyi programına almadı.
Yetkilileri Pompeo ile görüşmeyen tek ülke Türkiye olacak
ABD merkezli haber sitesi Bloomberg’in bir Türk yetkilinin açıklamalarına dayandırdığı haberinde, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Ankara'ya gelme davetini reddeden Pompeo'nun bunun yerine Çavuşoğlu'dan kendisiyle görüşmek için İstanbul'a gelmesini istediği yazıldı. Ancak Türkiye’nin toplamda 7 ülkeyi ziyaret edecek Pompeo ile yetkilileri görüşme yapmayan tek ülke olacağı öngörülüyor.
Pompeo’nun tutumunun arkasında ne yatıyor?
Pompeo’nun bu tutumuna, Batı basınına yaptığı Türkiye karşıtı agresif açıklamalar da eşlik etti. Fransız basınına verdiği demeçte Pompeo, Türkiye’nin Karabağ ve Doğu Akdeniz’deki politikalarına işaret ederek "Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve ben Türkiye'nin son eylemlerinin son derece saldırgan olduğu konusunda mutabık kaldık" açıklaması yaptı. Pompeo’nun bu son adımları ışığında Türkiye-ABD arasındaki gerilimi, İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Naim Babüroğlu ile konuştuk.
‘Amerikan Büyükelçisi Türk Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmalıydı’
Pompeo’nun 13-23 Kasım tarihleri arasında Türkiye’nin yanı sıra Fransa, Gürcistan, İsrail, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’a ziyaretlerini sürdürdüğünü hatırlatan Dr. Babüroğlu “Türkiye’den önce Fransa’yı ziyaret eden Pompeo, başkent Paris’te Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dahil Fransız yetkililerle görüştü. Diğer ülkelerde de devlet yetkilileriyle bir araya gelecek olan Pompeo, bir tek Türkiye’deki ziyaretini Fener Rum Patrikliği ile sınırlı tutarak diplomatik teamüllere aykırı davranıyor. Türkiye gibi bir devlete böyle bir tutum sergilenmesi kabul edilemez. Sonuçta Pompeo, yalnızca Türkiye’ye hafta sonu tatiline gelmiyor. Ortada 6 tane daha ülke var. Bana göre ABD Ankara Büyükelçiliği’nin Dışişleri Bakanlığı’na çağrılması gerekiyordu” değerlendirmesinde bulundu.
‘Pompeo’nun gündeminde 2022’deki Senato seçimleri var’
Amerikan basını tarafından aktarılan Pompeo’nun Çavuşoğlu’nu İstanbul’a çağırdığı iddialarını değerlendiren Dr. Babüroğlu “Eğer bu gerçekse, bu da asla kabul edilemez. Çünkü ortada iki eşit ve bağımsız ülke var” yorumu yaptı. Peki, Pompeo’nun bu hamlesinin amacı ne? Dr. Babüroğlu bu soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Bu işin perde arkasında öncelikle Pompeo’nun muhafazakar eyalet olan Kansas’ta 2022’de Senato adayı olmasının beklenmesi yatıyor. Pompeo buradaki Yunan, Evangelist Rum oylarına ihtiyaç duyuyor. Bunun için de Fener Rum Patrikhanesi’ni ziyaret ediyor. Yani Pompeo’nunki kişisel çıkarı için hareket etmek. Pompeo, Gürcistan’da da Ortodoks Kilisesi’ni ziyaret edecek. Ondan da oy devşirmenin peşinde. Ortada bir provokasyon var. Pompeo, imza attığı bu provokasyonla diplomatik teamülleri, gelenekleri, uluslararası ilişkileri ve Türkiye’nin NATO üyesi olduğu gerçeğini unutarak kendi çıkarına hizmet edecek adımlar atıyor.”
‘Bakanlığı döneminde Türkiye’ye yalnızca bir kez resmi ziyarette bulunan Pompeo’nun tutumu hep Türkiye karşıtıydı’
Pompeo’nun 2.5 yılı aşkın süredir yürüttüğü bakanlık görevi boyunca Türkiye’ye yalnızca bir kez resmi ziyarette bulunduğunu söyleyen Dr. Babüroğlu “O ziyaret de Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı’nı durdurmak maksadıyla yapılan bir ziyaretti. Yani o da normal planlı bir ziyaret değildi. Bölge bu kadar sıcakken Pompeo’nun Türkiye’ye en 3-4 kez gelmesi gerekiyordu. Daha önceki ABD’li bakanlar Türkiye ile Yunanistan arasında denge gözetirken Pompeo bunu da yapmadı. Üstelik Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne yaptığı ziyaretlerde de sürekli Türkiye’yi suçladı. Bu tutum, Türkiye karşıtı ve Türkiye’yi dışlayan bir tutumdu. Yani Trump ile Erdoğan arasında sıcak bir telefon diplomasisi olduğu söylense de bu sıcak ilişkiler sahaya hiçbir zaman Türkiye lehine yansımadı. Dolayısıyla ben bu tutumun Trump yönetimden bağımsız olduğuna da inanmıyorum. Bu tamamen ABD yönetiminin, Türkiye’yi gözden çıkarmasıdır” diye konuştu.
‘Pompeo’nun Ayasofya yerine Rüstem Paşa Camii’ni ziyareti de mesaj amaçlı’
Pompeo’nun Rüstem Paşa Camii'ni ziyaretinin de bir başka Türkiye karşıtı mesaj niteliği taşıdığını aktaran Dr. Babüroğlu “Biliyorsunuz şu ana kadar ABD’li bakanlar ve heyetler, özellikle bu tip resmi olmayan ziyaretlerde, Ayasofya’ya giderlerdi. Pompeo’nun Ayasofya yerine Rüstem Camii’ni tercih etmesinin arkasında Ayasofya’nın statüsünü tanımayı reddetmeleri var. Bu ‘Biz ABD olarak Ayasofya’nın statüsünün değiştiğini kabul etmiyoruz, bu yüzden de başka bir camiyi ziyaret ediyoruz’ demektir” diye ekledi.