Basın toplantısında konuşan Lavrov, Biden yönetiminde Washington’ın Rusya konusundaki tutumunda devrim yaratacak bir değişiklik beklemediklerini ifade etti.
Seçimlerde görüldüğüne göre, ABD’nin bölünmüş durumda olduğunu belirten Lavrov, Rusya politikasının birleştirici bir unsur olabileceğini kaydetti.
Lavrov, “Joe Biden’ın göreve gelmesi durumunda dış politikalarının nasıl olabileceği konusunda ilk açıklamalar üzerinden değerlendirmede bulunacak olursak… Daha çok Devlet Başkanı (Barack) Obama’nın desteklediği ölçütlere uygun görünüyor. Özellikle de iklim anlaşmaları ve İran nükleer anlaşması konusunda…” dedi.
Lavrov, ayrıca hangi başkan olursa olsun ABD’de Dünya Ticaret Örgütü’ne yönelik tutumun daha yapıcı olmasını, kurumun çalışmalarının engellememesini ve yerine geçici ikili anlaşmalar koyulmaya çalışılmamasını umduğunu ifade etti.
‘Trump döneminde Rusya karşıtı yaptırımlarda rekor kırıldı’
Lavrov, ABD Başkanı Donald Trump yönetimi sırasında Rusya’ya karşı 46 kez yaptırım ilan edildiğini ve bunun bir rekor olduğunu dile getirdi.
Rusya’nın sadece kendine güvenebileceğini belirten Lavrov, zaman zaman eleştirilse de ithal ikamesinin küresel jeopolitik manada kesinlikle gerekli olduğunu ifade etti.
Lavrov, “Artık politikamızı, ticaret ve enerji planlarımızı, iletişim planlarımızı dış dünya ile, öncelikle de Batı ile inşa edemeyiz. Batı kesinlikle müzakere edilemez ve güvenilmez olduğunu, jeopolitik oyunlar oynama ve politikayı ekonominin üstünde tutma cazibesine ne kadar eğilimli olduğunu gösterdi” dedi.
Rus eski ajan Sergey Skripal ve kızı ile Rus muhalif Aleksey Navalnıy’in zehirlendiği iddiasıyla Rusya’ya karşı yaptırım getirildiğini hatırlatan Lavrov, herhangi bir nedenden ‘yaptırım düğmesinine’ sarılabildiklerini belirtti.
Eski Rus ajan Sergey Skripal ve kızı Yuliya 4 Mart 2019’da Salisbury'de zehirlenmişti. İngiltere, olaydan Moskova yönetimi sorumlu tutmuş, Rusya iddialarını birçok kez yalanlamıştı.
Navalnıy, Sibirya'daki Tomsk kentinden başkent Moskova'ya giderken uçakta kendini kötü hissetmesi nedeniyle Omsk kentindeki bir hastaneye kaldırılmıştı. Daha sonra Almanya’nın başkenti Berlin’deki Charite Kliniği’nde 32 gün tedavi gören Navalnıy’ın zehirlendiği iddia edilmişti.