Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Azerbaycan'ı sahada ve masada kazandığı zafer nedeniyle kutlamasını değerlendiren Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Dağlık Karabağ'la ilgili imzalanan anlaşmanın Azerbaycan ve Ermenistan halklarının zaferi olduğunu ifade etti.
Gazetecilerin Çavuşoğlu'nun Twitter mesajıyla ilgili sorularını yanıtlayan Peskov, "Bu, hem Azerbaycan hem de Ermenistan halklarının zaferidir çünkü savaş sona erdi" dedi.
Rus barış gücünün savaşın durması, sürecin gözlenmesi ve garanti altına alınması için bölgeye konuşlandırılacağını anlatan Peskov, "Barış gücü askerleri askeri faaliyetlerin devam etmemesini sağlayacak. Çeşitli düşünceler ve kutlamalar, siyasetçiler için kabul edilebilir ancak her şeyden önce akan kanın durduğunu dikkate almalıyız" ifadelerini kullandı.
Peskov, anlaşma metnindeki "Yerelde yerinden edilmiş kişiler ve sığınmacılar, Dağlık Karabağ topraklarına ve çevredeki ilçelere BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin kontrolü altında döner. Savaş esirleri, rehineler ve diğer tutukluların yanı sıra cenazelerin değişimi gerçekleştirilir" şeklindeki hükümlerin önemine de vurgu yaptı. Kremlin Sözcüsü, bilhassa bu insani hususun ve akan kanın durmasının anlaşmanın en temel sonucu olduğunu kaydetti.
Dağlık Karabağ'ın siyasi statüsünden de bahseden Peskov, "Belgede bundan söz edilmiyor. Şu anda tüm ilgili uluslararası hukuk düzenlemelerini, en başta da BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararını ve diğer belgeleri esas almaya devam ediyoruz" diye ekledi.
Dağlık Karabağ'daki çatışmalar 27 Eylül'de yeniden alevlenmiş ve ayrı ayrı varılan üç ateşkes mutabakatına rağmen devam etmişti. İlerleyişini sürdüren Azerbaycan ordusu, son günlerde stratejik öneme sahip bölgelerde kontrolü sağlarken Ermenistan geri çekilmek durumunda kalmıştı.
Bu sürecin sonunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, dün gece Dağlık Karabağ'daki çatışmaların sona erdirilmesine dair bir anlaşma imzalamıştı.
Putin, ŞİÖ zirvesinin açılışında yaptığı konuşmada, bölgede çözüm için atılan adımların barışın tesis edilmesini sağlayacağını umduğunu ifade etmişti.