Yunan Hava Kuvvetleri Akademisi'nde düzenlenen 15. Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası Üst Düzey Kursu'nun açılışında konuşan Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros, şunları söyledi:
"Ankara’nın Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es Serrac ile yasadışı nitelikteki Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasını imzalayarak Yunan Münhasır Ekonomik Bölgesi'ne (MEB) ve kıta sahanlığına itiraz etme ve el koyma girişimi, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki revizyoncu siyasetinin bir örneğini teşkil etmektedir."
Greek military chief slams Turkish revisionism in East Med https://t.co/nTsymKNJz0 pic.twitter.com/1QK3AX7AR6
— Kathimerini English Edition (@ekathimerini) November 3, 2020
Ne demek istedi?
Atina, Ankara'yı 'yeni Osmanlıcılık üzerinden revizyonizm (mevcut durumu bir önceki jeopolitik koşullara dönüştürmek) peşinde koşmakla' suçlayan söylemi sürekli gündemde tutuyor.
#Greece’s military chief has slammed Turkey’s revisionist policy in the Eastern Mediterranean for challenging the country’s sovereign rights and for jeopardizing peace and stability in the broader region https://t.co/j5dTzl1Awy
— Kathimerini English Edition (@ekathimerini) November 3, 2020
'Libya anlaşması baş tehdit'
Floros, şöyle devam etti:
"Bu anlaşma uluslararası hukuka aykırıdır, egemenlik haklarımızı ihlal etmektedir ve bölgede barış ve istikrarı ciddi şekilde tehlikeye atmaktadır."
"Türkiye, bu anlaşmaya dayanarak, tek taraflı olarak, Girit gibi Yunan adalarının MEB'lerinden ve kıta sahanlıklarından yoksun kaldığını iddia ediyor."
'BM Deniz Hukuku Sözleşmesine tam saygı' talebi
"Deniz yetki alanları üzerindeki egemenlik haklarının yasal olarak ancak sorumlu hükümetler arasında Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine tam saygı göstererek müzakere edilmiş uluslararası anlaşmalar yoluyla kullanılabileceği herkes tarafından anlaşılmalıdır."
"Baskı, tehdit, sindirme, provokasyon ve askeri manipülasyon gibi diğer şeylerin hiçbiri Avrupa tarafından kabul edilemez."
'NATO'yu hiçe sayma' suçlaması
'Ankara'nın Doğu Akdeniz'e geri dönen Oruç Reis sismik araştırma gemisinin Yunan kıta sahanlığı içinde doğal kaynak aramaları için sürekli NAVTEX ilen etmesi gibi son dönemdeki provokatif eylemlerinin bölgede büyük bir gerilim tırmanması ve barışla istikrara karşı doğrudan tehdit oluşturduğunu' iddia eden Floros, Ankara'yı NATO'nun çabalarını hiçe saymakla suçladı:
"Sismik araştırma gemisine Türk donanmasının savaş gemilerinin eşlik etmesi, NATO'nun askeri çatışmayı önleme ve risklerle kazaları azaltmaya yönelik tüm çabalarına rağmen, Ankara'nın meseleyi askerileştirme iradesine işaret ediyor."
'Avrupa'nın da sınırlarını ve çıkarlarını koruyoruz'
Atina'nın Avrupa Birliği'nden (AB) Türkiye'ye yaptırım kararı çıkarma çabalarına koşut, Genelkurmay Başkanı, 'Hem egemenlik haklarını hem de AB'nin çıkarlarını koruyan Yunan Silahlı Kuvvetlerinin Doğu Akdeniz'de istikrarın temel direklerinden biri olduğunu' öne sürerek şu vurguyu yaptı:
"Bu, açık dille ve yüksek sesle belirtilmesi gereken bir nokta. Sadece Yunanistan'ın değil, Avrupa'nın da sınırlarını ve çıkarlarını koruyoruz."
Floros'un çıkışı, Serrac'ın ekim ayının bitiminde istifa etme kararından vazgeçtiğini açıklaması sonrası geldi.