Avusturya hükümetinin dün gece başkent Viyana'yı sarsan silahlı saldırıları 'İslamcı terör' diye nitelemesinin ardından açıklama yapan Başbakan Sebastian Kurz, 'İslamcı saiklerin doğrulandığını ve gerisinde kimlerin olduğunu bulacaklarını' söyledi.
"Bu, Hıristiyanlarla Müslümanlar ya da Avusturyalılarla göçmenler arasında bir ihtilafla ilgili değil; bu, uygarlıkla barbarlık arasında bir mücadele" diye konuşan Kurz, kurbanlar için ülke çapında öğle 12.00'de bir dakikalık saygı duruşu ve üç günlük yas ilan etti.
4 ölü ve 14 yaralı açıklayan İçişleri Bakanı Karl Nehammer, "En az bir saldırgan olduğunu varsayıyoruz. Başka saldırganlar olduğu ihtimalini dışlayabilmek için arama operasyonlarımızı sürdürüyoruz" dedi. Bu süre içerisinde halkın sokağa çıkmaması çağrısını tekrarladı.
Polisten baskın ve gözaltı
Yaralılardan 7'sinin durumunun ağır olduğunu aktaran Avusturya basını, ağır silah donanımlı polislerin başkente bir saat uzaklıktaki St Pölten kasabasında yaptıkları baskınlarda iki kişiyi gözaltına aldıklarını duyurdu.
Sokağa çıkma yasakları başlamadan önce
Avusturya çapında pandemiyle mücadele için sokağa çıkma yasakları başlamadan önce dün gece Viyana'da son bir kez dışarda eğlenmeye çıkanlar saldırıya yakalandı. Kapalı olan en büyük sinagogdan başlayarak 6 noktaya ateş açılırken, barlarda eğlenenler hedef alındı.
20 yaşındaki Kuzey Makedonya kökenli IŞİD sempatizanı
Polis müdahalesinde bir saldırganın öldürüldüğünü, otomatik silah, tabanca ve uzun bıçak taşıyan saldırganın giydiği bombacı yeleğinin sahte çıktığını belirten İçişleri Bakanlığı, zanlının kimliğini 20 yaşındaki Kuzey Makedonya kökenli Kujtim Fejzulai olarak açıkladı.
IŞİD'e katılmak için Suriye'ye gitme girişiminden hapis yatmıştı
Açıklamaya göre hem Makedonya hem de Avusturya vatandaşı saldırgan, IŞİD sempatizanıydı ve IŞİD'e katılmak için Suriye'ye gitme girişiminde bulunduğundan terör yasalarına göre Nisan 2019'da 22 ay hapis cezasına çarptırılmış, ama Aralık 2019'da yaşının gençliği gerekçesiyle serbest bırakılmıştı.
Avusturya'dan önce Fransa, Charlie Hebdo'nun uğradığı cihatçı katliamıyla ilgili davanın görülmesi öncesi Muhammed peygamber karikatürlerini yeniden yayımlamasını takiben bir kez daha İslamcı terör saldırılarının hedefi haline gelmişti.