İzmir'i vuran depremin ardından üçüncü gün geride kalırken sevindirici haberler peş peşe geldi. Doğanlar Apartmanı enkazından 65 saat sonra sağ kurtulan 3 yaşındaki Elif Perinçek, depremin simgesi oldu.
Üzerine devrilen sandalye ve uyuması sayesinde hayatta kaldığı belirlenen Elif'in 10 yaşındaki ikiz ablaları Elzem ve Ezel’in de sağ kurtarıldığı enkazdan çıkartılan 7 yaşında abi Umut ise yaşam mücadelesini kaybetti.
Ege Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olan anne Seher Dereli Perinçek ve depreme dışarıda yakalanan baba Oğuz Perinçek'in çocuklarını yaşamda tutabilmek için büyük bir mücadele verdiği öğrenildi.
65 saat sonra enkazdan çıkarılan 3 yaşındaki Elif'in hastaneden ilk görüntüleri...https://t.co/foh3FKSIru pic.twitter.com/E48CQIXqA0
— TRT HABER (@trthaber) November 2, 2020
Doğanlar Apartmanı enkazında yaşadıkları 65 zorlu saat hakkında bilgi veren dayı Özgür Değerli, "20 saat sonra önce kardeşim Seher’e, ikizlerimize ve Umut’umuza ulaştık. Umut’un daha sonrasında hayatını kaybettiğini öğrendik. Ondan sonra süreç Elif için devam etti. Ümidimizi hiç kaybetmedik. Ekipler bana, başka bir depremde 72 saatte kurtarılan yeni doğan bir bebekten söz edip ‘Neden bunlardan birisi Elif olmasın’ diye moral verdiler. Ümitli haberler bize güç verdi. Akabinde bizim için de bir müjde geldi. Şükür Elif’in sağlık durumu iyi. Acil servisten yoğun bakıma alındı. İlk geldiğinde yaşı sorulmuş. Buna cevap verip su istemiş. Rahatlıkla konuşuyor. Kardeşim Seher, dahiliye servisinde. Sağlık durumu iyi, sürekli evlatlarını soruyor. İkizlerimiz Elzem ve Ezel onlar da sağlıklı. Umut’umuz dışında ailenin diğer fertlerinin kötü bir durumu yok” dedi.
Vazoyla yere vurup hem kendini hem de çocuklarını kurtardı
Eşi ve çocuklarının kurtarılmasına büyük katkı sağlayan Oğuz Perinçek’in eşiyle irtibat kurduğu ve dairenin izlerine ulaşılınca ekipleri yönlendirdiğini söyleyen Değerli, yaşananları şöyle anlattı:
"Depreme dışarıda yakalanan eniştem Oğuz’un operasyona büyük katkısı oldu. Seher yaşadığına dair işaret vermek için bulunduğu konumdan sürekli vazo ile yere vurarak ses çıkartmış. Oğuz da, zaten dairenin perdelerinden teşhisini yapıp ekiplere içeriye girilebilecek yerleri göstermiş. Odaları ve bulunabilecekleri konumları belirtmiş. Elif haricindeki herkesi tek bir noktada bulmuşlar. Hepsi bir yerde yaşam üçgeni oluşturmuşlar ama kardeşim Elif’e yetişememiş.”
Değerli, depremin simgesi haline gelen yeğeni Elif’in 65 saatlik öyküsüyle ilgi olarak ise, "Kardeşim diğer çocuklarını bir araya getirmiş ancak Elif kendi odasında kalmış. Orada üzerine devrilen bir sandalye sayesinde göçük altında kalmaktan kurtulmuş. Orada kendiliğinden bir yaşam üçgeni oluşmuş. Doktorumuzdan aldığımız bilgiye göre, bebeklerin ilk etapta bir ağlama süreçleri oluyormuş ama ağlama sonrasında uykuya dalıyorlarmış. Metabolizması yavaşladığından yaşama tutunmak için süreci uzatmış” dedi.