Üniversitenin basın dairesinden yapılan açıklamada, geliştiricilere göre dünyada benzeri olmayan bu sistemin, en güvenli ve en verimli katı halli hidrojen depolama birimlerinin üretim teknolojisinin geliştirilmesine olanak sağlayacağı kaydedildi.
Üniversitedeki bilim insanlarına göre alternatif enerjinin temellerinden biri olan hidrojen, neredeyse tükenmez bir enerji taşıyıcısı olarak öne çıkıyor. Hidrojeni depolamanın en güvenli formatı ise katı halli depolama birimleridir. Hidrojen bu depolama birimlerinde patlayıcı gaz biçiminde değil, metal hidrit olarak katı madde şeklinde depolanıyor.
Modern katı halli depolama birimlerinin çoğunda mikronize metal tozları kullanılıyor, ancak UNAÜ MEPhI uzmanları, kendilerine göre daha ümit verici bir çözüme, süper ince metal filmlerden oluşan şeritli depolama birimlerine güveniyor. Bu malzemelerin incelenmesi ve üretim teknolojisinin geliştirilmesi için üniversitede, dünyada benzeri olmayan çok işlevli elektrofiziksel bir aygıt geliştirildi.
UNAÜ MEPhI LaPlaz Enstitüsü’nden Prof. Aleksandr Pisarev, “Genel olarak katı halli depolama birimleri, özellikle de şeritli depolama birimleri yeni ve hızla gelişen bir alan teşkil ediyor. Aygıtımız, hidrojenin termal desorpsiyon özellikleri de dahil olmak üzere hidrojenin metal filmlerdeki davranışının kapsamlı bir şekilde incelenmesine, ayrıca farklı bileşimleri olan filmlerin araştırılmasına ve özelliklerinin, üretim sürecinin parametrelerine bağımlılığının analiz edilmesine imkan tanıyor. Benzerlerinin aksine bizim sistemimiz, sürecin tüm koşullarını tam olarak kontrol etme imkanı tanıyor ve bu da en uygun malzemeleri ve işleme modlarını seçmeye yardımcı oluyor” açıklamasında bulundu.
Depolama birimindeki hidrojen salınımı termal desorpsiyon yoluyla, yani hidritin ısınması sayesinde gerçekleşiyor. Bilim insanlarının anlattıklarına göre düşük ısı iletkenliğine sahip metal tozunun aksine ince metal şerit, içinden akım geçirilerek hızlı bir şekilde ısıtılabiliyor. Bu, şeritli depolama birimlerini tozlu olanlara göre çok daha rahat kılıyor ve hidrojen jeneratörünün enerji dönüşüm verimliliğinin artırılmasına olanak tanıyor.
UNAÜ MEPhI araştırmacıları, çoğu yöntemde film üretiminin ve hidrojenle ‘yüklenmesinin’ sürecin iki farklı aşaması olduğunu açıkladı. Onlara göre yeni aygıt, metalin ve gazın eşzamanlı olarak birikme olasılıklarının araştırılmasına yardımcı olacak, böylelikle üretim sırasında kaynak ve zaman bakımından önemli ölçüde tasarruf sağlanmasını mümkün kılacak.
Prof. Aleksandr Pisarev, “Genelde filmlere başlangıçta substrat üzerinde püskürtme yapılır, ardından büyük basınç altında gaz halindeki hidrojenle beslenir. Hidrojene doymuş filmlerin hidrojen atmosferinde aktif metalin püskürtülmesi yoluyla büyütülebileceğine inanıyoruz, bu işlem sonucunda yakıt kartuşuna yerleştirilmeye hazır bir ürün ortaya çıkmış oluyor. Aygıtımız, şeritli hidrojen depolama birimleri ile ilgili araştırmalarda bu sorunun ve bir dizi başka sorunun üstesinden gelmeye yardımcı olacak” ifadelerini kullandı.
Araştırmalar, UNAÜ MEPhI öğrencilerinin ve genç uzmanlarının aktif katılımı sağlanarak yürütülüyor.