Düşünülen tepkiler arasında Fransa’nın Doğu Akdeniz’deki askeri varlığının artması ve ülkedeki Türk nüfuz kanalları üzerindeki kontrolün güçlendirilmesi gibi hamleler yer alıyor.
Türkiye – Fransa gerginliği arttığı ortamda Avrupa Birliği’nin diğer üyeleri, iki devlet arasındaki tartışmayı çözmek yerine konuya müdahil olup Türkiye karşıtı tarafı tutmayı tercih etmekte.
“Bir defa uluslararası ilişkilerde bu gibi olayların meydana gelmesi normal bir şey değil. Çünkü heyecanlı açıklamalar, bir şeyler yapılıyor hissini vermekle beraber sorunun çözümüne herhangi bir katkı yapmıyorlar.''
Oktay Aksoy, ''Devlet başkanlarının birbirine karşı tehditkar ifadeler kullandığı bir ortamda uluslararası ilişkilerin yürütülmesi kolay değil, doğru da değil,'' diye kaydetti.
Aksoy’a göre Avrupa Birliği, birlik olma gösterisini Türkiye karşıtı eylemlerle yapmaya çalışıyor:
“Avrupa Birliği, birlik olma gösterisini Türkiye karşıtı eylemlerle yapmaya çalışıyor. AB ülkelerinin çoğunda kamuoyu baskısıyla Türkiye karşıtı kararların alınma gayreti içine girilmiş. Bu süreç şimdiye kadar görülmemiş boyutlara ulaşabilir. Yani alevlenmiş bir ateşin daha geniş bir alanda yangın çıkarma tehlikesiyle karşı karşıyayız.”
“Avrupa Birliği içinde sorunlara daha ciddi yaklaşan siyasetçiler var. Bakalım onların ne gibi önerileri olacak. Ama her halükarda ilişkilerin kötüye gittiği muhakkak. Süreç her adımda daha kötüye doğru ilerliyor. Çeşitli önlem ve yaptırımlarla Türkiye’nin yolunun değiştirilebileceğini düşünmek hata. Böyle devam ederse bundan sonra gelinen noktada ilişkilerimizi düzeltmeye çalışmak daha da güç olacak.”