Saadet Partisi’nden istifa ettikten sonra bağımsız olarak yoluna devam eden İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Fikri iktidarı tesis edemedik” sözlerini yorumladı. İslam, “AYM’ye bireysel başvuru hakkı getiriyorsunuz, sonra bundan muhalifiniz yararlandığı için yerel mahkemenin AYM’yi çiğnemesine göz yumuyorsunuz. Yeni düzen oluşturmanın başlangıç noktası ortak değerleri yönetmeye başlamaktır.”
'Bilgiye değer vererek ön açabilirsiniz'
İşte Cihangir İslam’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine yorumları:
“Fikirler baskı ortamında yetişmez. Elinizde apaçık hakikat dahi olsa bunu bana dayatamazsınız, benim gönüllü katılımım gerekir. Genelde sivil kesimin, üniversitelerin okuyan, ve yazan çizen insanların uğraş alanıdır ve medeniyet böyle oraya çıkar ve eğer yeni bir medeniyet oluşturma çabanız varsa. Ancak özgür bir ortam ama bilginin değerlendirildiği, bilgiye değer verildiği, bilgi üretiminin herkes tarafından ele alındığı bir ortamı kurarak böyle bir yolun önünü açarsınız.
Anayasada değişiklik yapıyorsunuz oraya bireysel itiraz hakkını getiriyorsunuz. O bireysel itiraz hakkından sizin muhalifiniz yararlandığı için, anayasayı yerel bir mahkeme tarafından anayasa mahkemesi hükümlerinin çiğnenmesine göz yumuyorsunuz. Düzen oluşturmanın başlangıç noktası ortak değerleri yönetmeye başlamaktır. Bu kimsenin kimliğinden çıkması anlamına gelmez. Farklı kimlikler içerisinde nasıl yaşayabileceğimizin kurallarını oluşturmak anlamına gelir.
'Yaşadığımız dönemde tek güç, iktidar gücüdür'
Benim bir mahkemeyi etkileyebilecek gücüm yok, sizlerin de yok. Bir mahkemeyi etkileyebilecek şu içinde yaşadığımız dönemde tek güç iktidar gücüdür. Bir etkilenme varsa eğer ancak ve ancak oradan olabilir. Hem Türkiye’nin önünü açmak hem de kültürel gelişimin önünü açmanın yolu basittir, son derece sade bir yoldur. Öncelikle iktidarın kendini tartışmaya açması lazım. Eleştirileri dikkate alması, gerektiğinde detaylı şekilde tartışması lazımdır. Ak Parti iktidarının sonunda şöyle bir tablo görüyoruz. Çok sayıda artan dolar milyoneri ya da milyarderi var. 18 yıl içerisinde kısa sürede zengin olabilmiş bazı kişi veya kurumları görebiliyoruz. Medeniyet kurmak sadece düşün adamlarının işi değil. Aynı zamanda güç sahiplerinin yani sermayenin, medyanın ve ülkedeki bütün kurum ve kişilerin ortak katkısıyla yapılabilecek bir şey. İktidarın mahareti de kendi içerisindeki farklı toplulukları bir araya getirilip bu medeniyet tefekkürüne zemin hazırlamaktır.”