Sabah gazetesinden Burak Çelik'in sorularını yanıtlayan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, kuruma karşı algı operasyonlarından, kanallara kesilen cezalara kadar gündeme ilişkin konulara değindi.
Şahin'in konuşmalarından satırbaşları şöyle:
- RTÜK, siyasi saiklerle hareket edilerek ve sistematik olarak bazı çevrelerce yıpratılmaya çalışılıyor. Üyelerimizin birkaçı, muhalif olarak bilinen bazı kanalların raporları kurul gündemine gelince hakkaniyetten bahsederek adeta sevgi pıtırcığı olurken, bazı televizyonlar söz konusu olduğunda hakkı, hukuku unutarak kaplan kesiliyorlar.
- Toplumun milli ve manevi değerlerini hiçe sayanlara, çocukların ve gençlerimizin fiziksel ve ahlaki gelişimine zarar verenlere, halk sağlığıyla oynayarak sahte ürün pazarlayanlara, kısacası vatandaşlarımızı kandıranlara ceza veriyoruz. Haksız yere hiçbir yayıncı kuruluşa ceza vermedik.
Bir muhalefet milletvekili, kurumun bütçe raporundan cımbızladığı bölümü alıp algı operasyonu için yalan haber yaptırıyor. Yok, efendim RTÜK, kimlere 700 bin TL bağış yaptı? Yok efendim, RTÜK üyelerine ödediği yurt dışı yolluklarıyla devleti şu kadar zarara uğrattı! Üzerimize oynayan muhalefet siyasetçilerinin oyunlarını görüyoruz. Gereken cevabı hemen veriyoruz. Ama çamur at izi kalsın anlayışı hız kesmiyor.
(Makam odasını özel tasarım mobilyalarla döşüyor iddiaları) Bahse konu art niyetli haberlerde geçtiği gibi ayrılan bütçe sadece RTÜK Başkanlık makamı için kullanılmadı. Ödenek, 9 katlı binadaki üst kurul toplantı salonu, personel, idari, teknik büroların yer aldığı binanın tamamı için harcandı. Ankara'daki kararların alındığı toplantı salonu ile bütün üyelerin kullandıkları makam odalarının mobilyaları 21 yıllık.
(Yeni RTÜK Kanunu) Kanunla ilgili bir çalışmamız var. Yayıncılarımızla alakalı, onları da memnun edecek önemli değişiklikler getiriyoruz. Uzun süredir sektörün gerek toplantılarda gerek görüşmelerimizde bize özellikle ifade ettiği sıkıntılarını çözme yönünde önemli bir rol üstleneceğini düşünüyoruz. Ceza sistemi en son müracaat ettiğimiz konudur.
Biz önce iletişimle sorunların çözülmesinden yanayız, öyle de yapıyoruz. Gençlerin dijital ortamlara kayması kaçınılmaz bir sonuç. Ama bu noktada geleneksel medyayı çok önemsediğimden ve etkisinin azalmasını istemediğimden geleneksel medyayı el üstünde tutmak taraftarıyım.
Son günlerin konusu Spotify. RTÜK görevinin gereğini yaptı. Kuruluşun yurt dışındaki merkezine ulaşılarak gerekli yazışmaları gerçekleştirdi. Türkiye gibi genç nüfusa sahip bir ülkeden büyük paralar kazanan platform hemen bizimle temasa geçti. Lisans süreci başladı. Birtakım çevreler Netflix gelmesin, Foxplay gelmesin, Amazon gelmesin, Spotify gelmesin, Türkiye zor durumda kalsın istiyorlar. Netflix ile ilişkilerimiz iyi. Son dönemde bütün uyarılarımızı dikkate aldılar. Bizim, onlardan milli ve manevi değerlerimize saygı beklememiz, milli güvenliğe ilişkin taleplerimizin olması doğaldır.
(Evlilik programlarını kaldırmasaydık dediğiniz oldu mu?) Evlilik programlarının kaldırılmasından ziyade ıslah edilmesi, yeni bir formatla elden geçirilmesinden yanaydım. Daha çok kadınların izlediğinden hareketle evlilik programlarının içeriklerine, izleyen kitlenin eğitimi ve gelişimiyle ilgili ilaveler yapılması gerektiğini düşünenlerdenim. Çözüm, içeriklerinin düzenlenmesidir. Program kaldırmayla istenilen sonuca ulaşılamaz.