Halil Sezai'nin 13 yıla kadar hapsi istendi

Tuzla'da 67 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç'i darp eden sanatçı Halil Sezai hakkında 3 yıl 7 ay 15 günden 13 yıl 10 aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

Tarafların birbirleri hakkındaki suçlamalarına yer verilen iddianamede, Sezai'ye 'silahla yaralama', 'silahla tehdit', 'hakaret', 'konut dokunulmazlığını ihlal etme' ve 'mala zarar verme' suçlamaları yönetildi.

İddianamenin kabul edilmesi halinde Halil Sezai'nin yargılanmasına önümüzdeki günlerde asliye ceza mahkemesinde başlanacak.

Habertürk'e konuşan Prof. Dr. Ersan Şen, Halil Sezai için talep edilen cezayı değerlendirdi. Şen şöyle konuştu:

• "Dosya içeriğini ve iddianamenin tam metnini okumamakla birlikte gördüğüm olay şu. Bir defa kasten yaralama var, tehdit, hakaret ve konut dokunulmazlığını ihlal var. Bunları altını üstünü toplarsanız 13 yıl 10 ayı da geçiyor. Orada yaralamanın derecesine de bakmak lazım, silahla mı, değil mi? Böyle bir iddia ortaya çıkarsa alt haddi bir kenara koyarsanız bu rakama ulaşılır.
• Odun darp yaralamada silah sayılır, klasik bıçak bile suçun niteliğine göre silah sayılır. Tehdidin nitelikli halinden bahsediliyor anladığım kadarıyla TCK 125. madde konut dokunulmazlığı önemli. 4 suç var, basit değil insanlar dikkatli olmalı. Hani aniden sinirleniyoruz ya, bir anda hakaret vs. bir anda 4 suç ortaya çıkıyor görüyorsunuz. Öfkeyle kalkan zararla oturur deniyor ya... Bizde adli kontrol tutuklama tedbirinin muadilidir. Tutuklama tedbirinin şartları varsa esas olarak ilk başta adli kontrol uygulanır, onun da 4 şartı vardır. Bu cezanın alt sınırına baktığımızda 4-5 yıl gözüküyor. Olayın görüntüleri, dosya içeriği ve iddianame değerlendirilir ayrıca ama bu vaka o rakama ulaşıyor. 13 yıl 10 aylık rakam üst sınırdır."

Ne olmuştu?

İstanbul'un Tuzla ilçesinde bir sitede 2 villayı film çekimi için kiralayan Halil Sezai ile yan villada yaşayan Hüseyin Meriç arasında 15 Eylül'de tartışma çıkmıştı.

Yaşanan tartışma sırasında darp edildiğini belirten Meriç, Tuzla İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği'ne giderek şikayette bulunmuştu. Bunun üzerine kamera kayıtlarını inceleyen polis ekipleri, Halil Sezai'yi Kadıköy'deki evinde gözaltına almıştı. Emniyetteki ifade işlemleri tamamlanan Halil Sezai, ilk etapta serbest bırakılmıştı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, şarkıcı Halil Sezai hakkındaki soruşturmayı, dosyaya giren görüntüler ve alınan beyanlar doğrultusunda genişletmiş, şüphelinin 'silahla kasten yaralama', 'hakaret', 'konut dokunulmazlığını ihlal' ve 'tehdit' suçlarından mevcutlu şekilde adliyeye getirilerek ifadesinin alınması talimatını vermişti.

Halil Sezai, burada verdiği ifadede Meriç'i yaklaşık 2 senedir tanıdığını, geçmişte birlikte defalarca yemek yeyip vakit geçirdiklerini belirtmişti. Sezai, şöyle devam etmişti:

• "Daha sonra bu samimiyetimize güvenerek çekim için bu villayı kullanabileceğimizi düşündüm. Hüseyin Meriç ile görüşmeye gelirken sevdiği bir çiçeği aldım. Hüseyin Bey ile samimiyetimize istinaden bu odun parçasını şaka amacı ile kendisine uzattım.
• Bahçedeki tartışmamızda ben kesinlikle Hüseyin Bey’in ikametinin içine girmedim. Tüm tartışma villanın ortak müştemilatında gerçekleşmiştir. Daha sonra Hüseyin Bey sokakta küfürlerine ve tehditlerine devam edince bir anlık sinirle kendisine birkaç defa vurdum. Ben de o sırada kendisine küfür etmiş olabilirim.
• Şahsa bu sırada 'Ezan mı okuyorsun sen? Ezan okumak sana mı kaldı?' şeklindeki söylemimin olayla veya dini değerlerle hiçbir alakası yoktur. Tamamen Hüseyin Bey’in geçmişte villanın bahçesinde sürekli yüksek sesle ezan ve ilahi tarzı kayıtlar açıp taciz amaçlı dinlemesinden dolayıdır. 

• Olay esnasında kesinlikle ezan okuduğunu veya şehadet getirdiğini duymadım. Kendi konserlerimde dahi ezan okunduğunda konserime ara verip ezanın bitmesini beklemişimdir. Yaşanan bu kavga esnasında Hüseyin Bey de beni darp etmiştir. Ben de yaralandım."

Avukatı ve polis eşliğinde Anadolu Adalet Sarayı'na getirilen Halil Sezai, çıkarıldığı hakimlikçe 'silahla kasten yaralama' suçundan tutuklanmıştı. Halil Sezai'nin avukatı da tutuklama kararına karşı itirazda bulunarak, müvekkilinin tahliyesini talep etmişti.