Sosyal medyada Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay'a ait olduğu iddia edilen görüntülerin ortaya çıkmasının ardından İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı. İlçeye gönderilen müfettişler görüntüleri incelerken, videodaki S.T. isimli kadın ile de konuşuldu.
Demirören Haber Ajansı'nın (DHA) aktardığına göre soruşturma kapsamında görevlendirilen müfettişlerin raporu tamamladığı ve savcılığa teslim ettiği öğrenildi. S.T.'nin, müfettişlere verdiği ifadede, tehdit ve şantaj yoluyla cinsel saldırıya uğradığını söylediği öğrenildi. İş aramak için belediyeye gittikten sonra hayatının değiştiğini söyleyen S.T., şunları kaydetti:
"2006-2007 yıllarında İzmir'de eşimden ayrılarak Aydın'a taşındım. Maddi sıkıntı nedeniyle çocuğumun ihtiyaçlarını karşılayamıyordum. Çocuğum bu nedenle babasının yanına gitti. Annemle aynı apartmanda yaşamam sıkıntı olduğu için Kuşadası ve Didim gibi sahil ilçelerinde iş aramaya gittim. Sosyal demokrat düşüncede olduğum için bana uygun düşüncede olan bir belediyede iş aramaya başladım. 2016 yılının kış aylarında Didim Belediyesi'ne geldim. Sekretere iş aradığımı söyledim. Bir süre sonra başkan beni içeriye aldı. Başkanla görüşmemizde temizlik işi yapabileceğimi söyledim. Yoğun olduğu için daha sonra beni arayacağını söyleyerek telefon numaramı istedi. Ben de bir kağıda yazarak bıraktım. Bir süre sonra A.Ç. diye birisi aradı. İş konusunu başkanın yoğun olmasından dolayı mesai saati sonrası görüşebileceğimi söyledi. 'Kabul ederseniz gelip, sizi alayım' dedi. A.Ç., 15 dakika sonra verdiğim adrese beni almaya geldi. Ben bir restorana gideceğimi düşünürken, beni çiftliğine götürdü."
'Görüntüleri ailene gösteririz'
Çiftlikte cinsel saldırıya uğradığını iddia eden S.T., şöyle devam etti:
"İçeride Deniz Atabay ile birlikte bir bayan ve bir de erkek vardı. Bir anda çiftlikte 2 kadın 3 erkek olduk. Sıkılınca ayrılmak istedim. Ancak orada bulunan Ö.G. adındaki kadın alkol almamı teklif etti. Ben de bir bira içmeyi kabul ettim. Çok içmediğim için bir bira beni etkilemişti. İkinciyi teklif etiler. İkinci birayı içtikten sonra tamamen ağırlaştım. Sonra ceplerinden küçük kutu çıkarmaya başladılar. Kutuda toza benzer bir şey vardı. Çıkardıkları tozu ellerine dökerek burunlarına çektiler. Öznur elindeki tozu bana doğru uzatınca nefes aldığım sırada bir miktar bende çektim. Bir süre sonra acı içinde kendimi yerde buldum. Hava iyice kararmıştı. Arka tarafımda acıyla kendime geldim. Vücudumun her yerinde ısırık ve morluklar vardı. O sırada A.Ç.'nin elinde telefonla bizi görüntülediğini gördüm. Belediye Başkanı ve Ö.Ç., Ö.G. isimli kadınla grup ilişkide bulunuyordu. Bir süre sonra Başkan ve Ö.Ç.'nin, A.Ç. ile birlikte olduğuna şahit oldum. Belediye Başkanı ve Ö.Ç. bana da o sırada tecavüz ettiler. Daha sonra A.Ç. beni arabasına aldı ve Didim'e dönmek için yola çıktık. Dönüşte A.Ç, 'Görüntülerini aldık. Senin oğlun ve eğitimli bir ailen varmış. Başkan seni beğendi. Çağırdığımızda gelmezsen oğluna bu görüntüleri gösteririz' dedi."
'Sapıkça fanteziler yaptılar'
Görüntülerin ailesine izletilmesi korkusuyla ses çıkaramadığını söyleyen S.T., "Bundan sonra yaklaşık iki ay boyunca A.Ç. beni aradı ve aynı çiftlik evine götürdü. Bu kişiler birbirlerine kadın giysileri giydirip, alkol ve kokain alıp, sapıkça fanteziler yapıyorlardı. A.Ç.'nin işi görüntü çekmekti. Bu yüzden ona 'Kadraj A.' diyorlardı. İki ay boyunca annemin ve oğlumun duymasından korktuğum için katlandım. Konuşmalarında başka kadınlara da benzer şeyler yaptıklarını söylüyorlardı. Bir süre sonra aramaları seyrekleşti. Ben de bunu fırsat bilip numaramı değiştirdim ardından da İzmir'e arkadaşımın yanına geldim. Vücudumdaki morluklar görünmesin diye hep uzun kollu giysiler giyiyordum" diye konuştu.