Aksi takdirde Türkiye’nin AB yaptırımlarına maruz kalabileceği söylendi. Türkiye bu ültimatomun taleplerini yerine getirecek mi?
“Türkiye başından beri Yunanistan ile olan gerginliğin ancak görüşmeyle çözülebileceğini söylüyor. Ama Yunanistan, öfkesi bizim Cumhurbaşkanımıza yönelik olduğu anlaşılan Fransız Cumhurbaşkanı’nın desteğini alınca bu görüşmeden kaçınıyor. Bölge ile ilgisi olmayan bir Akdeniz ülkesinin kışkırtmalarıyla bu işin içinden kolay kolay çıkılabileceğini düşünmüyorum. Onun için Türkiye, arama çalışmaları konusunda geri adım atmayacaktır.”
“Fransa’nın, Türkiye’ye karşı niye bu kadar hasmane bir tutum aldığını anlamak mümkün değil. Ben hatırlıyorum, 1974 yılında da Kıbrıs olayları sonucu Türkiye çıkartma yapınca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde tartışmalar yapılırken gene Fransız temsilcisi Türkiye’yi itham eden sözler kullanmıştı. O zaman Türkiye’nin daimi temsilcisi Osman Esim Olcay, Fransız temsilcisine çok ağır bir şekilde cevap verince ilişkiler uzun zaman düzelmemişti. Fransızlar hem alıngandırlar hem de biraz edepsiz olduklarını da kabul etmek lazım.”
Bu arada yarın, Oruç Reis gemisinin sismik çalışmaları yürüteceği alan için 31 Ağustos’da çıkarılan Navtex’in (Denizcilere Duyuru) son günü.
Aksoy, yeni bir Navtex’in çıkma olasılığını dışlamadığını, ancak yeni bir Navtex çıkmazsa Yunanistan’ı, Türkye ile ikili görüşmelere ikna etmek için bir şans daha ortaya çıkabileceğini söyledi.
