ABD’deki ırkçılık tartışmaları polisin özellikle siyah vatandaşlara uyguladığı şiddet sebebiyle yeniden alevlenirken, George Washington Üniversitesi’nde yıllardır Afrikan Amerikan tarihi dersleri veren Jessica A Krug adlı profesör ve insan hakları savunucusunun, beyaz olduğu halde yıllarca siyah gibi davrandığı ortaya çıktı.
Krug, köle ticari üzerine kaleme aldığı kitap için siyah kültürü araştırmalarını desteklemek amacıyla kurulan Schomburg Center gibi pek çok kurumdan finansal yardım da aldı.
‘Fugitive Modernities’ adlı kitabın teşekkür bölümünde kapsamlı bir ithafta da bulunan Krug, şunları yazdı; “Bilinmeyen, isimsiz atalarıma; var olabileceğine veya var olması gerektiğine inanmak için hiçbir sebepleri olmayan bir geleceğe hayat veren atalarıma. Erkek kardeşime; hepimizin en hızlısı, en akıllısı, en çekicisi. Kendi güvenlikleri için isimlerini söyleyemeyeceklerime, hatta kendi mahallemdekilere, Angola’dakilere veya Brezilya’dakilere.”
Jessica Krug with her brand new book Fugitive Modernities at the Duke booth. Buy a copy for just $20. #AHA19 pic.twitter.com/Mm6tDI2Hj7
— Duke University Press (@DukePress) January 4, 2019
'Üstlenmeye hakkım olmayan kimlikler'
Ancak kitabının yayımlanmasının ardından mikro blog sitesi Medium’da, Krug tarafından yazıldığı iddia edilen bir özür metnine göre, kariyeri ‘zehirli yalanlara’ dayanıyordu.
Metinde, “Yetişkin hayatım boyunca artan bir şekilde; Kansas City banliyösünde beyaz, Yahudi bir çocuk olarak yaşadığım deneyimlerden, üstlenmeye hakkım olmayan çeşitli kimliklerle kaçındım; Önce Kuzey Afrika siyahı, ardından ABD kökenli siyahlık, daha sonra Karayip kökenli Bronx siyahı” ifadelerine yer verildi.
Üstü kapalı ifadelerle travmatik bir çocukluk geçirdiğinden ve bazı ruh sağlığı problemleri yaşadığından bahseden Jessica Krug, bunların mazeret sayılamayacağını da belirtti.
Açıklamada, “Zihinsel sağlık sorunları muhtemelen başlangıçta, gençken neden sahte bir kimlik üstlendiğimi ve neden bu kadar uzun süre devam edip bunu geliştirdiğimi açıklıyor. Ancak bu asla, hiçbir zaman, ne bu durumu açıklar, ne haklı gösterir, ne hoş görülür ne de affedilir. Siyahların değerlerine el koyan, ancak siyah olmayan her bir insanı bilen ve bu durumu eleştiren biri olmama rağmen, sahte kimliğim tamamen siyah yaşamların dokusundan oluşturuldu” denildi.
Professor Jessica Krug admits she lied about being black: 'I cancel myself' https://t.co/BkQEnYkFk9 pic.twitter.com/gPPvp8tsve
— New York Post (@nypost) September 3, 2020
'Jessica La Bombalera’ adıyla aktivistlik yapmış
Öte yandan Jessica Krug’un aynı zamanda, sivil toplum örgütleri çevresinde ‘Jessica La Bombalera’ adı altında önde gelen bir eylemci olarak tanındığı, hatta haziran ayında New York’ta polis şiddeti üzerine kamuya açık bir duruşmada konuştuğu da ortaya çıktı.
Jessica’yı bu kimliğiyle tanıyanlardan biri olan yazar Robert Jones Jr, yaşananlar karşısında şaşkın olduğunu belirtti. Jones Jr, “Serseme döndüm ve hâlâ duygularımı sindirmeye çalışıyorum. Ama daha çok ihanete uğramış ve aptal gibi hissediyorum” dedi.
Rachel Dolezal skandalını akıllara getirdi
Jessica Krug’un ifşaatı, akıllara Rachel Dolezal’ı getirdi.
ABD’nin siyah hakları savunucusu NAACP örgütünün Washington şubesinin yöneticisi olan Dolezal da beyaz olduğu halde yıllarca ‘siyah taklidi’ yapmıştı.
Dolezal bununla kalmayarak saçlarını siyahlarınkine benzetmiş ve ten rengini koyulaştırmıştı. Ayrıca Dolezal’ın 2007’de beyaz olduğu için kendisine kötü davranıldığı gerekçesiyle üniversiteye dava açtığı da ortaya çıkmıştı. Bu skandalın ardından Dolezal görevinden istifa etmişti.