Mardin Midyat'ta 2018 yılında seçim çalışması yürüttüğü sırada D.K.'ya tecavüz ettiği iddiasıyla gündeme gelen ve partisi HDP'den ihraç edilen Tuma Çelik hakkındaki soruşturma devam ediyor.
Çelik için önceki gün toplanan TBMM Hazırlık Komisyonu, oy birliğiyle dokunulmazlığının kaldırılmasını tavsiye etti. Komisyon, 2 Eylül'de raporu Karma Komisyon'a gönderdikten sonra Çelik'ten tekrar savunma yapmasını isteyecek.
Çelik'in dokunulmazlığının kaldırılmasına karar verilmesinin ardından dosya, yeni yasama döneminde Meclis Genel Kurulu'na gönderilecek.
Öte yandan Çelik'in tecavüz iddialarıyla gündeme geldiği D.K. ile yaptığı yazışmalar da ortaya çıktı. Soruşturma dosyasında ve Meclis'e gönderilen fezlekede yer alan cep telefonuyla yapılan yazışmada Çelik'in D.K.'yı tehdit ettiği ifadeleri yer aldı.
DHA'nın haberine göre, Çelik ile D.K. arasında 2019 yılının mart, nisan ve ağustos aylarında yapılan yazışmalar şöyle:
28 Mart - D.K: Umurumda değil yaşayıp yaşamamam ama sana inat iyi olacağım ve dimdik ayakta kalacağım. Hesabını soracağım sana.
28 Mart - D.K: Bir nevi çocuklarımla tehdit ediyorsun.
2 Nisan - D.K: Sana niye acıyayım?
2 Nisan - D.K: Sen bana acıdın mı, ben sana acıyayım.
2 Nisan - D.K.: Bana yaptıklarını yanına bırakmayacağım.
22 Nisan - D.K.: Hayatımı aldığın yerdeyim.
22 Nisan - D.K.: Beni yollara düşürdün.
22 Nisan - Tuma Çelik: Herkes hata yapar ve hayat pişmanlıkla doludur. Yazdıklarına bir daha bak. Devam etme. Bir de yazmadan önce sonuçlarını bir düşün.
1 Ağustos - D.K. - Telefonumda kayıtlı tek yazıya da dokunmamışım. Aramalar dahil. Hayatımla oynamanın hesabını soracağım.
1 Ağustos - Tuma Çelik: O zaman yazmaktan vazgeç. Hemen şimdi.
5 Ağustos - D.K.: Sakın arama.
5 Ağustos - Tuma Çelik: Yazma yoksa rahat bırakmam.
'Müvekkilimin can güvenliği söz konusu olduğu için devlet korumasında'
D.K.'nın avukatı Adile Gürbüz, Çelik ile D.K. arasında cep telefonuyla yapılan yazışmaları değerlendirdi.
Soruşturma dosyasında buna benzer birçok delilin mevcut olduğunu belirten Gürbüz, D.K.'nın devlet korumasında olduğunu söyledi.
Gürbüz, "Dosya içerisinde savcılık dosyasında WhatsApp yazışmaları mevcut, WhatsApp yazışmaları dışında HTS kayıtlarında da kaç kere arandı ne zaman arandı bunlar ortada. Bunların dışında başka deliller de var. Müvekkilim olayın oluşundan sonra kendisi, ailesini, çocuklarını kendi akrabalarını ateşe atmamak için kimse duymadan kendi onur mücadelesini vermiştir. Dosyadaki tüm delilerle de onun mücadelesini ispat ediyor. Karşı tarafın ve onun ulaştığı kişilerin ne kadar sessiz kaldığını onu yok saydığını ve oyalamaya çalıştığını ispat ediyor. Müvekkilim susmamış, aradan bunca zaman geçtikten sonra neden şikayet edildiğini bazıların tepkilerini görüyoruz. Müvekkilim asla susmamış, evli, üniversite mezunu çocukları olan bir ev hanımı olarak kendi gücü nispetinde olağanüstü bir çaba içerisinde. Mücadelesini vermiş sonuç alamadığından itibaren derhal savcılığı başvurmuş. Şu anda müvekkilim devletin koruması altında, müvekkilimin can güvenliği söz konusu olduğu için devlet korumasında. İlerleyen süreçte diliyoruz böyle bir şeye gerek kalmaz ancak gerekli olduğu takdirde kimlik bilgileri değiştirilmesi dahi talep edebiliriz" diye konuştu.
