Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ağırlanan iki Hamas liderinin ABD'nin Özel Tanımlanmış Küresel Teröristler listesinde bulunduğunu hatırlatan ABD Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu terör örgütüne süregiden desteği sadece Türkiye'nin uluslararası toplumdan tecrit edilmesine hizmet ediyor" görüşüne yer verildi.
ABD Dışişleri Sözcüsü Morgan Ortagus'un imzasını taşıyan yazılı açıklamada şöyle denildi:
"ABD, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 22 Ağustos'ta İstanbul'da iki Hamas liderini ağırlamasına kuvvetle karşı çıkıyor. Hamas hem ABD hem AB tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ağırladığı her iki yetkili de Özel Tanımlanmış Küresel Teröristler. ABD'nin Adalet Karşılığı Ödül Programı çok sayıda terör saldırısı ve kaçırmaya müdahil olmasından ötürü bunlardan biri hakkında isithbarat edinmeye çalışıyor."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu terör örgütüne süregiden desteği sadece Türkiye'nin uluslararası toplumdan tecrit edilmesine hizmet ediyor, Filistin halkının çıkarlarına zarar veriyor ve Gazze'den düzenlenen terör saldırılarını önlemeye yönelik küresel çabaları baltalıyor. Türk hükümetinin Hamas'la ilişkisine dair endişelerimizi en üst düzeyden dile getirmeye devam edeceğiz. Bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu yıl Hamas liderliğini Türkiye'de ikinci ağırlaması oldu, ilki 1 Şubat'ta gerçekleşmişti."
Fidan, Altun ve Kalın'ın katılımıyla
Haftasonunda Vahdettin Köşkü'nde basına kapalı gerçekleşen Erdoğan-Hamas görüşmesinde, MİT Başkanı Hakan Fidan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yer aldı.
Aruri faktörü
ABD'nin 2018'de en çok aranan teröristler listesinde yakalanması için 5 milyon dolar ödül koyduğu Salih Aruri, 2017'de Hamas Siyasi Bürosu Başkan Yardımcılığına seçilmesi öncesinde Hamas’ın Batı Şeria’daki askeri operasyonlarının sorumlusuydu.
İsrail ve Suud talebiyle sınırdışılar
İsrail'in 2014'te 3 Yahudi yerleşimci gencin kaçırılıp öldürüldüğü operasyonun yönetilmesinden sorumlu tuttuğu Aruri'nin, Türkiye ile İsrail'in 2016'da ilişkileri yeniden normalleşmesi anlaşmasına varmasından önce Türkiye’de yaşadığı, ama anlaşmadan sonra İsrail’in talebiyle Türkiye'den sınırdışı edildiğine dair haberler basına yansımıştı. O dönemde Aruri'nin Türkiye'den Katar'a gittiği, ama Suudi Arabistan liderliğindeki Körfez ülkelerinin teröre destek vermekle suçlayıp baskı altına aldığı Katar'dan da sınırdışı edildiği belirtilmişti.
