İstanbul Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na giden Yeniden Refah Partisi İstanbul teşkilatı üyesi bir grup, hazırladıkları 50 civarında ayrı suç duyurusu dilekçesini Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu.
Ortak metinli dilekçelerde, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka'nın 12 Ağustos'ta kadın örgütleriyle birlikte CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenlediği hatırlatıldı.
Dilekçelerde, Nazlıaka'nın 'Hakaret, halkı kin ve düşmanlığa teşvik, halkı aşağılama' suçlarından yargılanarak cezalandırılması talep edildi.
'İstanbul Sözleşmesi, kadın erkek arasındaki fıtrat farklılığı haricinde bir cinsiyet anlayışını benimsiyor'
Suç duyurusunda bulunan partili grup adına adliye önündeki alanda bir açıklama yapan Yeniden Refah Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Mahmut Gül, İstanbul Sözleşmesi'nin derinliklerine bakıldığında, toplumları oluşturan temel değerlerin tamamen reddedildiğini, toplumsal cinsiyet kavramı oluşturulduğunu ve kadın erkek arasındaki fıtrat farklılığı haricinde bir cinsiyet anlayışı benimsendiğini savundu.
Sözlemenin mağdur insanları koruma bahanesiyle aile yapısını kolay şekilde yıkmayı hedeflediğini iddia eden Gül, şunları söyledi
"Kadına, erkeğe kime olursa olsun cinayet veya işkence gibi suçları işleyenlere karşı verilmesi gereken ceza, suçun mahiyetine uygun cezalandırmadır. Kadın cinayetleri üzerine gitmeyi kendine amaç edinmiş, bu konu hakkında sürekli siyasi söylemde bulunan başta CHP ve tüm siyasi partilere, 'hukuki olarak olay içerisinde hiçbir indirim sebebi olmayan cinayet, işkence vs. suçlara karşı kısasa kısas hükmü uyarınca yasal düzenlemeleri yapma çağrısında' bulunuyoruz. Eğer samimi şekilde kadın haklarını savunuyorsanız, bu çağrımıza kulak veriniz. Aylin Nazlıaka hanımefendi, sözleşmeye karşı çıkanlar hakkında 'tecavüzcü ve tacizcilerdir' şeklinde bir ifadede bulunmuştur. Bahsettiği üzere fikrimizin dayanağı sapkınlık veya tecavüzcülük değil, aksine aile kavramını, gelecek nesillerin ahlakını ve maneviyatını korumaktır. Batı kültürünün parçası olan ülkelerin ahlaki sebeplerle imzalamadığı, imzalayanların da çekilmeye devam ettiği bir sözleşme üzerinden bizlere hakaret edilmesi hiçbir surette kabul edilmeyecektir. Hanımefendinin hakaretleri, ülkeyi ayrımcılığa ve bölücülüğe sevk etmektedir."