İstanbul'da Afet Eğitim Merkezi açılış törenine katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Afet riskini azaltmak, önümüzdeki süreçte en çok ağırlık vereceğimiz konu olacaktır. Şu anda 6 vilayette arkadaşlarımız çalışmalarını hemen hemen tamamladılar" ifadesini kullandı.
Soylu, "Kahramanmaraş'ta da Afet Riskini Azaltma Planı üzerinden, Allah nasip ederse çarşamba günü hep beraber bir daha geçmiş olacağız" dedi.
'Ülke genelinde 18 bin 130 adet acil durum toplanma alanımız var'
"1999'da sadece 50 adet deprem gözlem istasyonu olan Türkiye, bugün 1100 istasyonla Avrupa'nın ikinci büyük gözlem ağına sahiptir" diyen Soylu, şöyle devam etti:
"Ülke genelinde 18 bin 130 adet acil durum toplanma alanımız var. Afete Hazır Türkiye projesiyle sadece 2020 yılında 1.3 milyon, projenin tamamında ise 13 milyon kişiye ulaştık. 29 Temmuz 2020 tarihinde yayımlanan yönetmelikle AFAD Başkanlığımız artık arama kurtarma faaliyetlerinde bulunacak kuruluşların akreditasyon işlemlerinde de yetkili kılınmıştır. Niçin böyle bir amacı gerçekleştiriyoruz, niçin böyle adım attık? Sebebi basit. Belki de en çok koordine olmamız gereken, en çok birbirimizi anlamamız, birbirimizle irtibat kurmamız, birbirimizle aynı dili konuşmamız gereken yerlerden bir tanesi arama kurtarma alanıdır. Bunu başarıyla yaptığımızı düşünüyorum."
'Bir korkumu söyleyeyim...'
Deprem konusunda en büyük endişesini de anlatan Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"Ben bir korkumu burada söyleyeyim. Allah muhafaza İstanbul'da deprem olduğu zaman yapacağı ilk iş, vatandaşımız arabalarını alacak, yollara çıkacak. Arabayı iki şekilde görüyorum. Hem güvenli alana ulaşmak hem güvenli alanda arabanın içinde durmak. Ama eğer böyle olursa, arabalar yola çıkarsa korkum ve endişem şudur ki -arkadaşlarımla defalarca paylaştım- yollar tıkanacak, ambulanslar gidemeyecek. Arama-kurtarma ekiplerimiz, arama kurtarma mahallerine ulaşamayacak ve İstanbul kilit olacak.
'Allahınızı severseniz deprem olduğu zaman cep telefonuyla konuşmayın'
Bugün Türkiye'ye beş mesaj gönderiyoruz. Biri iletişimle alakalı. Diyoruz ki, Allahınızı severseniz deprem olduğu zaman cep telefonuyla konuşmayın. Ya mesaj atın, ya internet tabanlı konuşun. O hatlar ambulanslar ve sağlık ekiplerine lazım. Kilitlendiği an bizim adım atabilme kabiliyetimiz söz konusu değil. İkinci mesaj da ne olursunuz özel araçlarınızla yola çıkmayın. Hemen toplama merkezlerimiz var. Toplama merkezlerine gidin. Ondan sonrasına biz hemen biz müdahale edeceğiz ve adım atacağız. Ama herkes aracıyla yola çıktığı an yolların tıkanacağını biliyoruz.
Deprem olan mahallere dışarıdan kimseyi alacağımızı düşünmesin. Bizim vatandaşlarımıza getireceğiniz erzaktan ziyade yardım ve arama kurtarma ekiplerine ihtiyacımız var. Önce onları ulaştırmak lazım. Sağlık ekiplerimiz var. Tekirdağ, Kırklareli, Sakarya, Kocaeli, Bilecik bu ellerde planlamalarımız var. Hazır bekleyen ve İstanbul'da deprem olduğu zaman kendi görevini bilen ekiplerimiz var.”